Dizi

Borgen: Danimarka’dan iletişim ve siyasete bakmak

Genç bir siyasi danışman, başarılı bir gazeteci kadın ve özgürlükçü bir kadın Başbakan. Yanılmadınız olay İskandinavya’da geçiyor. Ya da kurgu bu şekilde ilerliyor. Danimarka televizyonu DR1 tarafından yayınlanan, daha sonra BBC’ye kadar şöhreti ulaşmış olan Borgen dizisi, şu ana dek yayınlanmış üç sezonu ile House Of Cards ve Madame Secretary gibi dizileri hem siyasal gerçekçilik bakımından hem de içindeki demokrasi dengelerine hayran etmesi bakımından geride bırakmış durumda. IMDB notu 8.5 olan bir yapımdan bahsediyoruz.

Dizide temel olarak spin doctor’ların (siyasi danışmanlar) haberin oluşum sürecindeki etkileri, siyasetçiler ve gazeteciler arasındaki perde arkasında süren ilişkiler; siyasetçilik ve gazetecilik statüleri arasındaki geçişlilik ve bu geçişliliğin problemleri ele alınıyor. Tabii ki dizinin baş kahramanı olan kadın Başbakan’ın siyasal ve özel hayat serüveni ise bizimki gibi ülkelerde demokrasi bağlamında da, insan hak ve özgürlükleri bağlamında da bir nevi ütopya izlenimi yaratıyor.

Danimarka’nın çok özneli siyaseti içerisinde sürpriz bir şekilde iktidara gelen Başbakan ve ekibinin çalışmalarını anlatan dizinin en önemli özelliği Danimarka Parlamentosu’nun genel işleyişine de içeriden bir eleştiri getirmesi. Elbette dizide Danimarka’daki belirgin seçmen profillerine ve Danimarka’nın temel problemlerine ilişkin bazı tektipleştirmeler de mevcut; ama bu temsillerin hiçbiri üstünkörü ortaya konmuş değiller. Wikipedia’da ve dış haberler kategorisinde azıcık yolculuk edenler Borgen’in esas olarak ne kadar gerçekçi bir yapım olduğunu görebilirler. Peki Borgen’i biz gazeteciler ve siyasal iletişimciler açısından önemli yapan ne?

Seçimden üç gün önce ele geçirdiği kritik bir bilgiyi etik olmadığı gerekçesiyle kendine saklayan bir liderin hikayesi var Borgen’de. Bizim açımızdan şehir efsanesi olan kar küreyen, cinsel hayatı olan, çocuklarının sorunlarıyla uğraşan Başbakan profili ile baş başa kalıyoruz. Bu bir bakımdan hepimiz açısından sekülerleşmiş bir siyasal yaşam temsili. Türkiye’de filmli camların arkasından izlediğimiz siyasal arenanın öznelerinin yaşamlarına ilişkin şeyleri ancak ölümlerinden sonra öğrenebildiğimizi düşündüğümüzde Borgen’in bize ilginç gelmesinde şaşılacak bir şey yok. Siyasetiyi bir haber nesnesi ya da magazin nesnesi olmanın ötesinde ele alan bir yapım söz konusu ve aslında tam anlamıyla siyasetçinin haber öznesi gibi çoğu zaman naif ya da sığ kalan şekillerde anlatılmasına, siyasetin bu şekilde aktarılmasına dair bir itiraz olarak da izlenebilir Borgen. Bu Newsroom gibi tipik bir gazetecilik dizisi değil; ama Danimarka’dan son dönemlerde çıkan birçok iyi dizi gibi hakikat ve idealler arasına güzel bir çizgi çeken ve çizginin her iki tarafında da evrensel ortak değerleri gözeterek dolaşan bir yapımdan bahsediyoruz.


8482+borgen-3-sezon-tum-bolumler-izleKÜNYE

Borgen (2010 – … )

Senaryo: Adam Price, Jeppe Gjervig Gram, Tobias Lindholm

Yönetmen: Søren Kragh-Jacobsen, Rumle Hammerich

Başrol oyuncuları: Sidse Babett Knudsen, Birgitte Hjort Sørensen, Emil Poulsen, Pilou Asbæk

Sarphan Uzunoğlu

Sarphan Uzunoğlu, UiT The Arctic University of Norway Dil ve Kültür Bölümünde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. Doktorasını haber odalarında preker gazeteci emeği üzerine yazdığı tezle tamamlayan Uzunoğlu P24, Global Voices, Creative Disturbance gibi platformlara da katkı sağlamaktadır.

Journo E-Bülten