Haber

Sosyal medya platformlarının yalanla mücadelesi: Corona virüsü neyi değiştirdi?

ABD’de başkanlık seçimleri, İngiltere’de Avrupa Birliği’nden ayrılma süreci (Brexit) derken, son bir aydır dünya gündemine damga vuran corona virüsü salgını da sosyal medyanın hakkında en çok yalan haber ve yanlış bilgi üretilen sorunlarından biri oldu. Devletlerin ve sivil toplumun sosyal medya şirketlerini denetleme çabaları artarken, bu platformlar yalan habere karşı daha fazla önlem almaya başladı. Twitter, Instagram, Facebook, TikTok ve Google’ın yanıltıcı içeriklere karşı yaptığı son hamlelere bir bakalım.

Sosyal medya platformları, saniyede yüz binlerce içeriğin paylaşıldığı bu ‘agora’larda, ifade özgürlüğüne ve demokratik süreçlere zarar veren içeriklerle mücadelede bugüne dek zayıf kaldılar. Yanlış bilgi ve yalan haber en çok bu mecralardan yayılmaya devam ediyor. Bununla birlikte birçok sosyal medya platformunun, son dönemde bu konuda daha hassas davrandığını ve yeni adımlar attığını kabul etmek gerekiyor.

Twitter’dan yalan haberi raporlama adımı ve anlık müdahaleler

Twitter’ın seçimler için bildirim alanına eklediği yanıltıcı içerik maddesi

Örneğin Twitter şikayet mekanizmasını genişleterek yanıltıcı içerik sorununa çözüm üretilmeye çalışıyor. Şirket bu amaçla 2020 ABD seçimlerinde seçmenleri yanıltan içeriklerin bildirilmesini sağlayan bir araç geliştirdiğini açıkladı.

Bu karar, Demokratik Parti’nin ABD başkan aday adaylarından birinin sosyal medya şirketlerine yönelik tehdidinin ardından geldi. Elizabeth Warren seçimle ilgili kasıtlı olarak yanlış bilgi yayıp seçmeni manipüle edenlerin ağır cezalara çarptırılmasını öngören bir yasa teklifi sunacağını açıklamıştı.

Twitter siyasi dezenformasyon konusunda hassas olduğunu geçmişte de birçok kez duyurmuştu. Son yıllarda siyasi reklamlara yönelik kamuoyunda dönen tartışmalardan sonra Twitter CEO’su Jack Dorsey, siyasi liderlerin fikirlerini yaymak için ödeme yapmak zorunda kalmaması gerektiğini söylemişti. Ardından Twitter, platformdan siyasi reklamları kaldırdığını bildirmişti.

Twitter aynı zamanda corona virüsü ile ilgili yanıltıcı içeriklerin en çok gözlendiği platformlardan biri. Sosyal medya şirketi bu konuda da bir adım attı. Twitter kullanıcıları 16 ülkede “coronavirüs” araması yaptıklarında, ilgili halk sağlığı kuruluşlarının ya da salgınla mücadele eden kamu kurumlarının Twitter profillerine “Gerçekleri Bilin” uyarısıyla yönlendiriliyor.

 

Bir diğer adım ise kullanıcıların, insanlara zarar verebilecek manipüle edilmiş görselleri işaretlemesine imkân verdi. Platformun manipüle edilmiş görselleri etiketleme ve kullanıcıya “ek bağlam” sunma adımını geçtiğimiz günlerde haberleştirmiştik.

Instagram’dan ‘yanlış bilgi’ ile mücadelede yeni uygulama

Instagram “yanlış bilgi” sorununa yönelik yeni bir uygulamaya başlattı. Bu sayede kullanıcılar yanlış bilgi içeren ve manipüle edilmiş içerikleri daha görmeden uyarılıyor.

Bu model şöyle çalışıyor: Instagram, kullanıcı toplululuklarından ve anlaşmalı olduğu kurumlardan gelen bildirimlerden faydalanarak platformda paylaşılan bir görselin doğruluğunu ve manipüle edilip edilmediğini geliştirdiği algoritmayla tespit ediyor. Söz konusu görsel bunun ardından bağımsız bir doğrulama platformuna aktarılıyor. Bu platform da manipülasyonu teyit ederse, kullanıcılar o görsel açılmadan “Yanlış Bilgi” uyarısını ekranında görüyor.  Alttaki temsili görselde görülen çarpı işaretine basarak bu uyarı kapatılıp görsel görüntülenebiliyor.

Bu arada Instagram, corona virüsü salgını hakkında yanlış bilgi yayılmasında kullanılan etiketleri ve içerikleri de kaldırmaya başladı.

Facebook yeniden hedef tahtasına oturmak istemiyor

Donald Trump’ın başkan seçildiği 2016’dan beri, yalan haberler ve siyasi reklamlar konusunda giderek artan bir tepkiyle karşı karşıya olan Facebook, Trump’ın yeniden aday olduğu 2020 seçimleri yaklaşırken bu alanda yeni adımlar atmaya başladı. Geçtiğimiz günlerde Facebook’tan yapılan açıklamada, deep fake olarak adlandırılan ve yapay zekâyla oluşturulmuş kurmaca görsellerin platformda yasakladığı duyuruldu. Henüz bu içeriklerin internette çok yaygın olmadığı bilinse de, bu yılki seçim süreçlerinde dezenformasyon silahına dönüşebileceğinden endişeleniyor.

Yine başka bir gelişme corona virüsü salgını ile ilgili. Facebook’un sağlık politikaları sorumlusu Kang-Xing Jin son blog yazısında, küresel sağlık kuruluşları ve yerel sağlık otoriteleri tarafından salgın esnasında insanlara zarar verebilecek yanlış iddialar veya komplo teorileriyle içeriği kaldırmaya başlayacaklarını duyurdu. Facebook bulundukları ülkelerde IFCN (Uluslararası Doğruluk Kontrolü Ağı) üyesi doğrulama platfomlarıyla bu soruna ilişkin ortak çalışmaya devam ediyor ve bu tip içerikler tespit edilip kaldırılıyor.

TikTok kullanıcıyı uyarıyor

Son yıllarda hızla büyüyen TikTok uygulaması, Twitter’da olduğu gibi, kullanıcılar “coronavirus” etiketini aradığında özel bir uyarıyı ekrana getirmeye başladı. Uyarı, kullanıcıları doğru bilgiler için Dünya Sağlık Örgütü gibi “güvenilir kaynaklara” bakmaya ve topluluk yönergelerini ihlâl edebilecek içeriği bildirmeye teşvik ediyor.

Peki Google ne yapıyor?

‘Deep fake’ videoları izleyen insanlar, izledikleri görüntünün yapay zekâ tarafından üretildiğini nasıl anlayabilir? Siber zorbalık, sansür, dezenformasyon ve diğer dijital sorunlarla mücadele etmek için Google çatısı altında  faaliyet gösteren Jigsaw, bu endişeyi gidermek için Assembler adlı bir aracın prototipini oluşturuyor.

Jigsaw’un CEO’su Jared Cohen, blog yazısında, olgu denetimi yapan kurumların ve gazetecilerin manipüle edilmiş medyayı saptamasına ve analiz etmesine yardımcı olmak amacıyla bazı medya kuruluşlarıyla pilot bir uygulamaya başlattıklarını açıkladı. Assembler, üretilmiş sahte görüntü ve videoların montajlanmasında kullanılan birden fazla tekniği tek bir çatı altında toplayan bir araç. Assembler ayrıca, mümkün en iyi görüntünün algılanıp analiz edilmesini sağlamak için, “tersinden görsel arama” tekniğinde olduğu gibi, manipüle edildiğini düşündüğümüz görselin ham ve kaliteli versiyonlarını da buluyor.

Bugünlerde Agence France-Presse, Animal Politico, Code for Africa, Les Décodeurs du Monde ve Rappler gibi medya kuruluşları da bu aracı test ediyor. Ayrıca bu süreçte dezenformasyon kampanyalarında kullanılmış belirli taktikleri deneyimlenmesiyle tamamlayıcı bir araç oalrak ‘Disinformation Data Visualizer’ın da geliştirilmesine devam ediliyor.


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR – CORONA VİRÜSÜ: SALGININ HABERLERDEKİ İZ DÜŞÜMÜ

Mehmet Şafak Sarı

Mehmet Şafak Sarı çeşitli kişi ve kurumlara yeni medya, dijital güvenlik, dijital dönüşüm ve iletişim eğitimleri düzenliyor, dijital iletişim danışmanlığı yapıyor. NewsLabTurkey'in eski Sorumlu Yazı İşleri Müdürü olan Sarı, birçok dijital gazetede yazarlık ve editörlük yaptı, çeşitli gazetecilik projeleri yürüttü. Aynı zamanda serbest gazeteci olarak Journo.com.tr'ye katkıda bulunuyor.

Lisans eğitimini Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde (İLEF) tamamlayan Sarı, aynı zamanda ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yürütülen mesleki profesyonel değişim programı olan The International Visitor Leadership Program (IVLP) 2020 mezunudur.

Journo E-Bülten