Haber

Barış Gazeteciliği: Denemeye değer!

“Barış” kelimesi yaşadığımız topraklarda hiç bu kadar tehlikeli olmamıştı. Barış kelimesinin kullanımının “terörizm” ile eş değer görüldüğü günlerden geçiyoruz. Haliyle mevcut durumda, “barış gazeteciliği” kavramının değil uygulanması, konuşulması bile oldukça zor gözüküyor.

Ancak bu zorluluk biz gazetecileri yıldırmamalı. Teorinin pratiğe geçmesi her ne kadar zor olsa da, denemesi bedava!

Peki nedir bu “barış gazeteciliği” denilen kavram? Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevda Alankuş, konuya meraklı gazetecilerin her zaman yanında taşıyabileceği kapsamlı bir rehber hazırladı. Aynı zamanda BİA Eğitim Danışmanı olan Alankuş’un hazırladığı “Barış Gazeteciliği Elkitabı” IPS İletişim Vakfı Yayınları’ndan çıktı.

Tanıtım toplantısında bir konuşma yapan Alankuş, genelde gazetecilerin kafasını kurcalayan şu soruyu kendisi de dile getirdi:
“İyi gazetecilik varsa neden barış gazeteciliğine ihtiyaç var diye soruluyor. Türkiye’ye baktığımızda iyi gazetecilik yapılmadığını görüyorum. İyi gazetecilik dahi yapılmadığı zamanda barış gazeteciliği lüks gibi geliyor.”

Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevda Alankuş
Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevda Alankuş

Sorunun cevabı, el kitabında ayrıntılı bir şekilde anlatılıyor. Biz şimdilik, kavrama açıklık getirdiğini düşündüğümüz birkaç alıntıyı paylaşmakla yetinelim:

“Barış gazeteciliği, editörlerin ve muhabirlerin, hangi hikayeleri bağlığa çekip, onları nasıl işleyeceklerine dair seçimlerinde toplum için fırsatlar doğuracak şekilde düşünmeleri ve çatışmaları şiddet dışı yaklaşımları değerlendirmeleridir” (Lynch ve McGoldrick, 2005:5)

“Barış gazeteciliği, çatışmaları sorumlu ve bilinçli şekilde haberleştirmenin normative biçimidir. Uzlaşmayı, barışı sağlamayı, barışı korumaya katkıda bulunmayı ve medya patronlarının, reklamcıların, profesyonellerin ve izleyicilerin savaşa ve barışa karşı yaklaşımlarını değiştirmeyi amaçlar” (Shinar, 2008:166)

Prof. Alankuş kitapta, barış gazeteciliğinin sınırlarının genişletildiğine de değinerek, “Hak Odaklı Barış Gazeteciliği” kavramından da bahsediyor. Bu kavram ise haberciliği politik ve etik bir tercih üzerine kurulması, barışa “pozitif” tanımıyla yaklaşılması, hak ihlallerinin de barış gazeteciliği alanına girmesi, hak ihlali mağduru tarafların çıkarlarının gözetilmesi ve haberin feminist bir epistemoloji üzerine inşa edilmesi anlamına geliyor. Kitapta, barış gazeteciliğinin feminist söylemle ilişkisine dair yer alan anekdotların özellikle ilgi çekici olduğunu hatırlatmakta fayda var.

Burcu Karakaş

Gazeteci.
Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. Boston Üniversitesi’nde gazetecilik ve Ortadoğu üzerine aldığı yüksek lisans eğitimini, “Devlet Söyleminde Kürt Meselesi: Diyarbakır Askeri Cezaevi Üzerine Bir Çalışma” başlıklı teziyle tamamladı. “Erkeklik Ofsayta Düşünce”, "Manşetleri Gör Aklını Kaçırırsın: 90'lı Yıllarda Gazetecilik", "Yalan Dünya: Reytingler, Tıklar ve Şimdi Reklamlar" adlı üç kitabı bulunuyor.

Journo E-Bülten