Haber

İnternet Özgürlükleri Raporu: Dijital sansür artıyor, platformlar iktidara boyun eğdi

Freedom House’un bu yılki raporunda Türkiye yine “internetin özgür olmadığı ülkeler” kategorisinde. Küresel internet özgürlüğü de 14 yıldır geriliyor.

Merkezi Washington’da bulunan uluslararası sivil toplum kuruluşu Freedom House, 2024 İnternet Özgürlükleri Raporu’nu (Freedom on the Net) yayımladı. Raporun Türkiye bölümünü araştırıp yazan Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi’nin (ECPMF) Medya Özgürlüğü Acil Müdahale (MFRR) Koordinatörü gazeteci Gürkan Özturan, önemli bulguları özetliyor:

Türkiye’de geçtiğimiz yıl, altyapı yatırımları nedeniyle iyileşme gibi görünen 1 puanlık artış yaşansa da, haklar alanındaki gerileme devam etti.

Rapordaki en çarpıcı gelişmelerden biri, altyapıya yapılan yatırımlar nedeniyle her ne kadar Türkiye’nin genel durumunda bir iyileşme görülse de, Şubat 2023’te depremlerden etkilenen kentlerde hâlen devam eden erişim sorunları…

İnternet Özgürlükleri Raporu 2024’te ayrıca tespit ettiğimiz bir gelişme, tüm büyük dijital mecraların Türkiye’deki baskıcı yasalara boyun eğerek yerel temsilcilik açması oldu. Kullanıcılar için geçmişte ses yükseltme alanı olan mecralar, bu sayede suçlama alanına dönüştü.

Erişim engelleri ve içerik kaldırma hız kesmeden devam etti; öyle ki gazetelerin arşivlerinde bulunan, 1998 yılına kadar uzanan içeriklere erişim engeli getirildi.

LGBTI+ tahammülsüzlüğü, seçim engellemeleri ve adlî baskılar

LGBTI+ varlığına yönelik dijital tahammülsüzlük de hız kesmedi; Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), LGBTI+ sahneler nedeniyle “Türk aile yapısını, sosyal ve kültürel değerleri” ihlal ettiği gerekçesiyle çevrimiçi yayın mecralarına para cezaları verdi.

Seçim sürecinde haber mecralarına erişim engeli dâhil olmak üzere, birçok dijital ihlal vakası gerçekleşti. Mayıs 2023’te gerçekleşen seçimlere dair, raporlama döneminde geçmişe dönük tespit edilen diğer ihlal vakaları görüldü.

Medyaya yönelik ihlaller yalnızca seçimle sınırlı kalmadı. Yoğun saldırı ve tehditlerin görüldüğü süreçte ayrıca Basın İlan Kurumu, çevrimiçi haber medyası için kamu fonlarının dağıtımına temel teşkil edecek, ziyaretçi trafiğinin izlenmesine ilişkin yeni bir yönetmelik yayımladı.

Türkiye’de Dezenformasyon Yasası’nın ilk 18 ayında 41 gazeteci hakkında 27 soruşturma açıldı; 10 gazeteci gözaltına alındı, 15 gazeteci hakkında dava açıldı ve 18 gazeteci hakkındaki soruşturmalar raporun kapsamında yer alan süreçte devam ediyordu.

Medyaya yönelik tehditlerde ayrıca öne çıkan bir diğer gelişme de rekor sayılabilecek bir içerik kaldırma emri. Hepsi aynı hakim tarafından verilen 10 ayrı içerik kaldırma kararı, Timur Soykan’ın haberiyle ilgili 741 haber için 161 haber kuruluşunu hedef aldı.

Metin Cihan da raporlama sürecinde özellikle iktidar mensuplarının aile fertlerinin İsrail ile olan ticaretlerini ortaya çıkardığı haberleri sonrası, yayımladığı içerikler nedeniyle mahkeme kararlarıyla karşı karşıya kaldı.

Keyfî hak ihlalleri sürüyor

Raporda aynı zamanda absürt gelişmeler de yer buldu. Şubat 2024’te bir savcı, eski Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar’ın sosyal medya hesaplarını takip edenlerin terörist olup olmadıklarının araştırılmasını talep etti.

Hukuksuzluğun yaygınlığına bir örnek olarak İnternet Özgürlükleri Raporu’nda yılın öne çıkan gelişmeleri arasında ayrıca VPN yasakları da yerini buldu. Aralık 2023’te, Türkiye’de faaliyet gösteren 17 VPN hizmet sağlayıcısına erişim, mahkeme kararı olmaksızın engellendi.

Aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski eşbaşkanları Selahattin Demirtaş —42 yıl— ve Figen Yüksekdağ’ın —30 yıl 3 ay— da bulunduğu 20 Kürt siyasetçi, IŞİD’in Suriye’de Kobani’yi kuşattığı 2014 yılında yaptıkları eylem çağrıları nedeniyle 9 ila 42 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı.

Her ne kadar AYM 5651 sayılı kanunun “kişilik hakları ihlali” maddesini Ocak 2024’te iptal etmiş olsa da, raporlama sürecinde ilgili madde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğullarıyla ilgili haberlerin kaldırılması için kullanılmaya devam etti.

Küresel anlamda internet özgürlükleri alanında bir gerileme var elbette ve dünya çapında eğilim daha tutucu ve baskıcı iktidarların dijital dünyada varlıklarını belirgin hâle getirdiğini gösteriyor. Fakat, Türkiye bu dönemde keyfî erişim kesintileri, sosyal mecralar ve iletişimin engellenmesi, habere erişim engeli, kullanıcıların tutuklanması ve fiziksel saldırılara uğraması kategorilerinin beşinde de olumsuz örneklerle öne çıktı ve dünyanın geri kalanına kötü bir örnek sergiledi.

Özgür olmayan ülkeler sıralamasında Türkiye, İnternet Özgürlükleri 2024 Raporu’nda, Birleşik Arap Emirlikleri ve Venezuela’dan az daha iyi; Ruanda, Kazakistan ve Azerbaycan’ın ise gerisinde yer alıyor.

İnternet özgürlüğü ve ifade hürriyetinin içinde bulunduğu kriz ortamından çıkışın tek yolu, şu an dijital dünyayı cehenneme çeviren baskıcı ve yasaklayıcı düzenlemeleri kaldırıp çok-paydaşlı bir biçimde kişi odaklı ve haklar-hürriyetler temelinde hazırlanmış kanunlar yapmaktır.

Bu yılki raporun tam metni şu sayfada

İLGİLİ:

TGS Basın Özgürlüğü Raporu açıklandı: “Geçinemiyoruz”

Gürkan Özturan

Gazeteci, Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi (ECPMF), Medya Özgürlüğü Acil Müdahale (MFRR) Koordinatörü

Journo E-Bülten