Yeni Medya Yorum

Kar taneciği nesli: Nobranlık çağının alıngan çocukları

ABD Başkanlık Seçimlerinin ardından Hillary Clinton destekçileri.

Milenyum çocukları kadar çok adlandırmaya maruz kalan bir kuşak daha olmamıştır. Önce ‘dijital yerli’ dedik onlara, sonra ‘Z nesli’… Meğer bu nesil aynı zamanda kar taneciği nesli imiş (generation snowflake). Yani hassasiyet enflasyonu yaşanan çağımızın alıngan çocukları… Nerden çıkmış bu kavram, neymiş ne değilmiş açıklayalım.

Terim, Collins Sözlük’te 2016’nın sözcüklerinden biri olarak seçilse de, kökeni Chuck Palahniuk’un 1996 tarihli Dövüş Kulübü kitabına uzanıyor. 1999’da sinemaya da uyarlanan eserin sanal kahramanı Tyler Durden’ın ‘Özel değilsin. Sen güzel ve eşsiz bir kar tanesi değilsin’ dediğini hatırlayanlar olacaktır. İşte bu ifadeden hareketle, önceki kuşaklara göre daha az güçlükleri yenme becerisine sahip olan binyıl çocukları bir kar tanesi gibi narin ve kırılgan olarak tanımlanıyor. Ocak 2017’de Chuck Palahniuk ‘Her nesil farklı şeylerden güceniyor. Ancak lisede öğretmenlik yapan arkadaşlarım bana öğrencilerinin kolayca gücendiklerini söylüyor.’ dedikten sonra, kar taneciği nesli ifadesi daha fazla kabul görmeye başlıyor.

Karşıt fikirlerle baş edemiyorlar mı?

Bir zamanlar güçlü tartışmalarla tanınan üniversitelerde ve diğer forumlarda, kendilerine meydan okuyan görüşlerle baş etme konusunda duygusal olarak daha savunmasız görülen bir kuşaktan söz ediyoruz. Terim bu haliyle aşağılayıcı bir anlam da içeriyor. Böylece bu kuşak aşırı duyarlı, hassas ve sürekli şikâyet eden bireylerle karakterize ediliyor.

Clarie Fox’un gençliğin neden bu kadar duygusal ve hassas olduğunu sorguladığı ‘I Find That Offensive’ adlı kitabında tüm çocukların üstlerine titrenerek yetiştirildiğini ve bu sebeple fazla alıngan olduğunu yazmasının ardından, konu daha fazla gündeme gelmeye başladı. Televizyon kanallarında konu ile ilgili tartışmalar da yayınlandı.

Kar taneciği nesli ağlayınca

İngiltere’deki Brexit seçimleri ile Hillary Clinton’un ABD başkanlık seçimlerindeki yenilgisinin ardından ağlayan gençler tartışmanın yeniden alevlenmesine neden oldu. Bu neslin tartışmalı ya da karşıt fikirlerle karşı karşıya kaldığında ağladığı, çığlık attığı ve histerik davrandığı iddia ediliyor.

Gençler bu yaftalamadan oldukça rahatsız. Duygusal ve dramatik tepkiler veren, narsist ve zayıf bir nesil oldukları iddiasına karşı çıkıyorlar. İnternet çağında kuşak çatışması da sanal ortamda gerçekleşiyor. Twitter’da #HowToConfuseAMillennial (Milenyum çocuklarının kafası nasıl karıştırılır) etiketi altında iki kuşağın konu hakkındaki tartışmalarına göz atabilirsiniz.

Bilge Narin

UMass Department of Communication'da doktora sonrası araştırmacı olarak bulunuyor. Doktora ve yüksek lisansını Ankara Üniversitesi SBE Gazetecilik Anabilim Dalı'nda tamamladı. ODTÜ Bilim ve Teknoloji Politikası Çalışmaları programında ikinci yüksek lisans eğitimini bitirdi. 2005-2010 yılları arasında Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde İletişim Daire Başkanlığı'nda 'Basın ve Tanıtım Uzmanı' unvanıyla görev yaptı. Halen Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde araştırma görevlisi.

Journo E-Bülten