Söyleşi

Lûgat365: Eski kelimeleri sosyal medyayla meşhur edenler

Banu ve Onur Ertuğrul tarafından kurulan ve ilk olarak Twitter üzerinden paylaşımlar yapan ‘Lûgat 365’ takipçilerine unutulmuş birçok kelimeyi anlamı, etimolojik kökeni ve kullanım örneğiyle birlikte sunuyor. Günden güne sosyal mecralar üzerinden yayılarak büyük bir kitleye ulaşan ekip, önce Galata’da ‘Güzel Kelimeler Dükkânı’nı açtı, ardından, ‘Lûgat 365 – Bazı Kelimeler Çok Güzel’ kitabı ile okur karşısına çıktı. Bize de Onur Ertuğrul’a hikâyelerini sormak kaldı.

lugat-365

Günlük yaşamda artık kullanılmayan kelimeleri hatırlatma fikri nasıl ortaya çıktı?
Günümüz hayatının hengâmesinde kendine yer bulamayan eski kelimelerin ne kadar kıymetli ve güzel olduklarını insanlara gösterebilir miyiz diyerek yola çıktık. Başlangıçta kişisel ve romantik bir girişim gözüyle bakıyorduk fakat üzerine çalıştıkça inanmaya başladık ve rotamızı daha planlı ve gerçekçi olacak şekilde değiştirdik.

Lûgat365 için bugüne kadar herhangi bir pazarlama veya tanıtım harcaması yapıldı mı?
Hiç yapılmadı.

Neden?
Projeye çalışırken, bu işin tamamen organik bir şekilde yayılması gerektiği konusunda nettik. Biz pazarlama yapmaktan önce popüler bir olgu yaratmak arzusundaydık. Kelimelerin birkaç gün için parlayıp akabinde yeniden eskimelerinden çekindiğimiz için daha kalıcı bir çözüm aradık diyebiliriz. Bu da doğal bir içerik stratejisini zaruri kıldı.

Hangi sosyal medya mecrasında daha çok ilgi görüyorsunuz?
Proje başlamadan önce amiral gemisi olarak Twitter’ı planlamıştık. İlk olarak yayılması da bu mecra vesilesiyle oldu. Fakat zaman içerisinde Instagram çok daha büyük bir etki yarattı ve Twitter’ı ikincil konumda bıraktı. Facebook ise ilk günden beri kesinlikle en zayıf platformdu. Facebook’un birkaç sene öncesinde kalan organik gücünün bugün geçerli olduğunu söylemek mümkün değil.

Fikir ortaya çıktıktan sonra önce sosyal medyada kendinize yer edindiniz, ardından ‘Güzel Kelimeler Dükkânı’nı açtınız. Neden böyle bir stratejiyi tercih ettiniz?
Alışılmış yoldan gitseydik amacımıza ulaşamazdık diye düşündük; halen de böyle düşünüyoruz. Çünkü önce kelimelerin ne kadar güzel olduğunu anlatmamız gerekiyordu ve bunu reklam yoluyla yapamazdık; gerçek olmazdı. Bu yüzden önce, bu güzel kelimeleri yeniden ‘meşhur’ etmeye karar verdik. Meşhur etmeye muvaffak olabilirsek, o zaman diğer adımları atacaktık ve keza, öyle de oldu.

Derlediğiniz kelimeleri kullandığımız objelerle yaşar hale getirdiniz. Bu güzel kelimeleri çantalarda, kupalarda, magnetlerde ve birçok farklı üründe kullanımınızdan söz edebilir misiniz?
Lûgat365 projesi hayata geçmeden önce 3-4 ay kadar üzerinde çalıştık. Eğer bu proje sadece dijital dünyayla kısıtlı kalsaydı gençlerin hayatlarına bu kadar sirayet edemezdi. Bu kelimeler sadece Instagram ya da Twitter’da değil, insanların gündelik yaşantılarında yer bulsun ve sahiplenilsin istiyorduk. O yüzden hâlen de farklı ürünlerle hayata sızmaları konusunda çalışmaya devam ediyoruz.

Tarafınızdan derlenen ‘Lûgat365 – Bazı Kelimeler Çok Güzel’ kitabı başarınızı nasıl etkiledi?
Dijital olana -doğal olarak- geçici ve uçucu gözüyle bakılıyor. Lûgat365’in kitaplaşması bizim için ilk günden beri çok önemliydi. Öneminden ziyade, en büyük hayalimizdi demek daha doğru olur. Kitaplaşması, projeyi evladiyelik bir mertebeye yükseltti diyebiliriz.

Buse Alkan

zamanmekan.com isimli, kültür sanat yayıncılığı yapan bir İnternet sitesi kurdu.

Kadir Has Üniversitesi'nde Yeni Medya bölümünden bu yıl mezun oldu. İçerik üretim alanında çalışıyor.

Journo.com.tr için içerikler üretiyor ve röportajlar yapıyor. Milliyet Gazetesi'nde stajyer muhabirlik yaptı. Ayrıca, okulda öğrenci film projeleri ve televizyon programlarında freelance editor olarak çalışıyor.

İlgi alanları ise; İstanbul, kültür sanat, insan odaklı habercilik, kadın odaklı habercilik, veri gazeteciliği, veri görselleştirme, SEO ve big data

Journo E-Bülten