1960’ların ortasından, 80’lerin başına kadar Amerikan sineması, Francis Ford Coppola, Woody Allen, John Cassavetes, Stanley Kubrick, Martin Scorsese gibi yönetmenlerle dünyayı etkilemeyi başarmıştı. ‘Yeni Hollywood’ olarak adlandırılan bu dönemde, aynı coğrafyada bir avuç yönetmen ise başka türlü bir sinemanın arayışındaydı. Onlar, sinemayı bir deneme alanı olarak görüyor, yeni ifade biçimleri keşfetmeye çalışıyorlardı.
İstanbul Modern Sinema’nın Burak Çevik küratörlüğünde gerçekleştirilen ‘Işığın Peşinde’ seçkisi işte bu ikinci gruba, Amerikan avangart sinemasının 1970’li yıllarına bakıyor. Stan Brakhage, Michael Snow, Ken Jacobs, Robert Breer, Jonas Mekas gibi öncü isimlerin filmleri Türkiye’de ilk defa ve orjinal formatlarında, 16 mm kopyalar ve 16 mm projektörlerle İstanbul Modern Sinema’da 7-10 Nisan tarihleri arasında gösteriliyor.
Program
Robert Breer Seçkisi: 7 Nisan, 13.30 – 9 Nisan, 16.00
Dişiliğin Muktedirliği: 7 Nisan, 21.30 – 8 Nisan, 21.30
Sanat Olarak Video: 7 Nisan, 11.00 – 10 Nisan, 13.30
Işığın Metni: 9 Nisan 2016, 11.00 – 10 Nisan 2016, 16.00
Litvanya Seyahatinden Hatıralar: 9 Nisan, 13.30 – 7 Nisan, 19.00
Öyle Bir Kadın ki: 8 Nisan 13.30, 9 Nisan, 19.00
Yıkıcı Dürtü: 8 Nisan, 16.00 – 9 Nisan, 21.30
Pelikülün Sınırları: 7 Nisan 16.00 – 10 Nisan, 11.00
Merkez Bölge: 10 Nisan 2016, 19.00
IŞIĞIN METNİ (THE TEXT OF LIGHT), 1974
ABD|16mm, Renkli, 67’| Sessiz
Yönetmen: Stan Brakhage
Stan Brakhage, deneysel sinemanın en soyut örneklerinden biri olan bu filminde yeşil bir cam kül tablası üzerinden yansıyan ışık oyunlarını fotoğraflıyor. Kendine has temposuyla soyut imajlar oluştururken, bu imajların kişide yarattığı etki, bireysel deneyimleri farklı bağlamlarda hafızadan geri çağırıyor. Diğer bir deyişle, kişilerin duygularını manipüle etmek yerine zihinlerde organik tepkilerin oluşmasına fırsat veriyor.Avangart ve klasik sinema arasındaki ayrımı ayrım olmaktan çıkarıp uçuruma dönüştüren ve hem deneysel hem de ana akım sinemaya ilham kaynağı olan yönetmen Stan Brakhage, Işığın Metni’nde görsel müzik arayışına devam ediyor.
MERKEZ BÖLGE (LA RÉGION CENTRALE), 1971
Kanada | 16mm, Renkli, 180′ | Diyalogsuz
Yönetmen: Michael Snow
Michael Snow her yöne otomatik olarak dönebilen bir makineyi ve ona bağlı bir kamerayı Quebec’te bir dağın tepesine koyuyor. Beş gün boyunca hiçbir insanın olmadığı bu manzarayı bir makine, başka bir makinenin yön verdiği hareketlerle kaydediyor. Ortaya çıkan üç saatlik film, insan görüşünden, hareketinden ve zamansallığından olabildiğine kopmuş durumda.Merkez Bölge, bilinen dünyayı, izleyiciye odağın olmadığı insan dışı gözler ve sabrın dayanmadığı yine insan dışı bir zamansallıktan izletiyor. Chantal Akerman başta olmak üzere sanat sinemasını derinden etkilemiş bu tuhaf ayin, insansız bir dünyanın tefekkürü.
LİTVANYA SEYAHATİNDEN HATIRALAR (REMINISCENCES OF A JOURNEY TO LITHUANIA), 1972
ABD, Litvanya| 16mm, Renkli, 82′ | İngilizce
Yönetmen:Jonas Mekas
Oyuncular: Peter Kubelka, Annette Michelson, Daniel Rogosin
İsteyip de yapamamak, özleyip de görememek ya da ait olamayıp var olmak gibi ikilemlerini kişisel bir sinema diliyle izleyiciye aktardığı Litvanya Seyahatinden Hatıralar, Jonas Mekas’ın İkinci Dünya Savaşı nedeniyle ayrıldığı ülkesine 25 yıl aradan sonra yaptığı ilk seyahatini konu alıyor.Film/video günlük türünün öncülerinden olan Mekas’ın 1972 tarihli bu filminde yanında gezdirdiği 8mm kamerası ve kendi sesi aracılığıyla anılarına tanık oluyoruz. “Benim yaşadıklarımı yaşarsanız‒savaşlar, işgaller, soykırımlar, toplama kampları‒insanları anlayamazsınız. Ben o zamandan beri insanları anlayamıyorum. Bu nedenle sadece görüntüler çekiyorum, hiç yargılamadan her şeyi gördüğüm gibi kaydediyorum.” — Jonas Mekas
ÖYLE BİR KADIN Kİ…(FILM ABOUT A WOMAN WHO…), 1974
ABD| 16mm, Siyah-Beyaz,105′ | İngilizce
Yönetmen: Yvonne Rainer
İzleyici ve sanat eseri arasındaki ilişkiyi sorgulayan, eserlerinde bu ilişkiyi “Hayır” çatısı altında oluşturduğu manifestosuna göre şekillendiren Rainer, diğer yapıtlarında olduğu gibi bu Öyle Bir Kadın ki…’de de performans sanatının konusu haline getiriyor. Bunalımları ve hayata karşı öfkesini cinsel doyumsuzluğuyla baskılayan bir kadının hayatını konu alan bu filmde, Rainer pembe dizilerin olay örgüsünü alışılmışın dışında bir dış ses ve sinema dili örgüsüyle izleyiciye aktarıyor.
YIKICI DÜRTÜ
Toplam süre 78’
[Bu programdaki filmler Epilepsi hastaları için uygun değildir.]
NOSTALJi (NOSTALGIA),1971
36’, 16mm | İngilizce
Yönetmen:Hollis Frampton
S:TREAM:S:S:ECTION:S:ECTION:S:S:ECTIONED, 1971
42’, 16mm | İngilizce (Diyalogsuz)
Yönetmen:Paul Sharits
Hollis Frampton’ın (nostalji) filmiyle Paul Sharits’in S:TREAM:S:S:ECTION:S:ECTION:S:S:ECTIONED filminden oluşan “Yıkıcı Dürtü” adlı program, hem zihinsel hem de fiziksel denebilecek bir yıkımın kapılarını aralıyor.Frampton, fotoğraflar ve anılar aracılığı ile zamansal bir oyun haline getirdiği filmiyle nostalji hissinin sinemadaki karşılığını ararken, Michael Snow’un “güçlü bir vandalizm” olarak tanımladığı Sharits’in filmi ise, hızlıca belirip kaybolan görüntülerle pelikülün olanaklarını sonuna kadar kullanarak seyirciyi provoke etmeye çalışıyor.
PELİKÜLÜN SINIRLARI
[Bu programdaki filmler Epilepsi hastaları için uygun değildir.]
Toplam süre 67’
KORİDOR (CORRIDOR),1970
22’, 16mm |Diyalogsuz
Yönetmen:Standish Lawder
YERKÜRE (GLOBE), 1971
Yönetmen:Ken Jacobs
22’, 16mm (3D filtreler ile) | İngilizce
DİNGİN HIZ (SERENE VELOCITY), 1970
Yönetmen:Ernie Gehr
23’, 16mm|Sessiz
Film pelikülünün sınırları ve bu sınırları zorlamanın yeni anlamlar yaratma olasılığına dair üç filmden oluşan “Pelikülün Sınırları” seçkisi, Standish Lawder’ın Koridor, Ken Jacobs’ın Eldiven ve Ernie Gehr’ın Dingin Hız adlı filmlerinden oluşuyor.
Yönetmenler lens, odak noktası gibi olgularla deneyler yaparken film pelikülünün sınırlarını sorgulamakla birlikte, sinemanın insanın algısına hitap eden yeni bir deneyim alanı olarak kendini izleyiciye sunmasına da zemin hazırlıyor.
ROBERT BREER SEÇKİSİ
Toplam süre 49’
70| 1970 | 4′ 35”
GULLS AND BUOYS | 1972 | 6′
FUJI |1973 | 9’
77 | 1977| 10’
LMNO| 1978 |10’
T.Z. |1979 | 9’
Avangart sinemanın usta isimlerinden Robert Breer, animasyonlarında çeşitli sürprizler ve mizahla dolu ritimler yaratmayı başarıyor. Soyut imgeler, rotoskopi ile yapılmış çizimler, 16mm görüntüler, dergilerden kesilmiş resimler ve bunların her türlü karışımını çok hızlı bir devinim içinde kullandığı filmleriyle, izleyiciyi perdede olup biteni algılamak için aktif bir çaba sarf etmeye davet ediyor.Filmlerini kendisini şaşırtmak için yaptığını söyleyen Breer’in sanatını Jonas Mekas “mutluluk sineması” olarak tanımlıyor. Robert Breer, New Order’ın “Blue Monday” şarkısındaki animasyonların da yaratıcısı.
DİŞİLİĞİN MUKTEDİRLİĞİ
Toplam süre 89’
HAFİF KURGU (SOFT FICTION ), 1979
56’, 16mm | İngilizce
Yönetmen:Chick Strand
BÜYÜK ÇAKRANIN YAKININDA (NEAR THE BIG CHAKRA),1971
17’ | 16mm |Sessiz
Yönetmen:Anne Severson
ÇİFTE KUVVET (DOUBLE STRENGTH), 1978
Yönetmen: Barbara Hammer
16’, 16mm|İngilizce
“Dişiliğin Muktedirliği” adlı seçki, dönemin önde gelen kadın yönetmenlerinin, feminist ve kuir dünya görüşlerini ortaya koyduğu çalışmaları içeriyor. Seçkideki üç film, aynı zamanda sinemayı eril bakışın egemenliğinden çekip çıkarmayı da hedeflemekte.Chick Strand’ın Hafif Kurgu adlı filmi kadın şehveti üzerine kişisel bir belgesel denemesiyken, diğer tarafta Barbara Hammer, Çifte Kuvvet’telezbiyen bir ilişkiye ve onun dinamiklerine odaklanıyor. Anne Severson’ın radikal filmi Büyük Çakranın Yakınında ise çeşitli yaş gruplarından kadınların vajinalarının yakın plan görüntülerinden oluşmakta.
SANAT OLARAK VİDEO
Toplam süre 94’
STAN VANDERBEEK’IN VIDEO ÇALIŞMALARI (STAN VANDERBEEK SELECTED WORKS)
NEWSREEL OF DREAMS: PART I|1976 |28’
STROBE ODE | 1977 | 11’
VANISHING POINT LEFT| 1977 | 9’30’’
COLOR FIELDS LEFT| 1977 | 7’47’’
MIRRORED REASON| 1979 | 9’22’’
GLOBAL GROOVE| 1973 |28’
Yönetmen:Nam June Paik & John Godfrey
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte sinema alanındaki denemeler de bu sahaya doğru kaymaya başladı. “Sanat Olarak Video” seçkisi teknolojiyi sanatın içine katan ve film pelikülü yerine videoyu kullanan sanatçıların işlerinden oluşuyor. Bilinçdışından fırlayan dans, şiir ve çeşitli materyallerin kolajlarından meydana gelen Stan VanDerBeek’in video çalışmaları günümüz video deliliği ve bunun çeşitli türevleri hakkında güçlü bir referans olurken, Global Groove ile Nam June Paik ve John Godfrey, belki de döneminin çok da ilerisinde “MTV Kuşağı”nın alışık olacağı bir sinema diline yaklaşıyor.