ABD’de yapılan yeni bir araştırmaya göre kadınlar geçmişe kıyasla haberlere daha çok güveniyor, erkekler ise daha az… Benzer bir karşıtlık beyazlar ve beyaz olmayan insanlar arasında da mevcut.
ABD’nin kâr amacı gütmeyen ünlü araştırma şirketi RAND Corporation’in sürdürdüğü “Truth Decay” (Gerçeğin Çürümesi) başlıklı araştırma kapsamında 21 yaş ve üstündeki 2.543 Amerikalı ile anketler yapıldı. Sonuçlara göre Amerikalıların haber algısı; ırk, cinsiyet, yaş, eğitim seviyesi ve siyasi eğilimler gibi unsurlara bağlı olarak değişiyor.
Türkiye’de olduğu gibi ABD’de de “oldukça yaşlı insanların” haberleri basılı gazete ve televizyondan, daha gençlerin ise internetten aldığı yönündeki geçmiş bulguları doğrulayan araştırmada göze çarpan diğer sonuçlar şöyle:
- Ana haber kaynağının sosyal medya ve birebir iletişim olduğunu söyleyenlerin genelde daha genç ve kadın ağırlıklı olduğu görülüyor. Bu insanlar üniversite altı eğitim ve daha düşük hane gelirine sahip olma eğilimindeler.
- Ana haber kaynağının basılı gazeteler ve televizyon olduğunu söyleyenler hem daha yaşlı, hem de bekâr olma eğiliminde.
- Ana haber kaynağının radyo olduğunu söyleyenlerin erkek ve üniversite mezunu olma olasılığı kayda değer oranda yüksek. Aynı zamanda emekli olma ihtimalleri daha az.
Haberlere eskisi kadar güvenenlerin oranı yüzde 44
- Ana haber kaynağının internet siteleri gibi çevrim içi platformlar olduğunu söyleyenler kayda değer oranda daha genç, erkek, üniversite mezunu ve yüksek gelire sahip. Siyah olma olasılıkları ise daha düşük.
- “Haberlere eskisi kadar güveniyorum” diyenlerin oranı yüzde 44, daha az güvenenlerin ise yüzde 41. İkinci grupta erkekler, beyazlar, emekliler, yüksek gelir grubundakiler ve üniversite mezunları ağırlıkta. Kadınlar, etnik azınlıklar ve ortaöğretim mezunları ise haberlerin eskisinden daha güvenilir olduğunu düşünme eğiliminde.
- Oy vermeyenler arasında, geçmişe kıyasla haberlerin güvenilir olmadığını söyleyenlerin oranı daha fazla. Bir önceki ABD başkanlık seçiminde Donald Trump’a yenilen Hillary Clinton’ın seçmenleri, haberlere daha çok güveniyor. Diğer siyasetçilerin seçmenleri ise haberlere Clinton taraftarlarına kıyasla üç kat daha az güven duyuyor. (Trump’ın ana akım medya kuruluşlarını “yalan haber medyası” diye defalarca seçmenine hedef gösterdiğini hatırlayalım)
Kadınların daha az boş zamana sahip olması bir etken sayılabilir
- “Haberleri birebir iletişimle edinmek en iyisidir” diyenlerin oranı, Clinton ve Trump dışındaki “marjinal” adayların seçmenleri arasında daha yüksek. Evli çiftler arasında da bu oran daha yüksek.
- Sosyal medya ve birebir iletişimi tercih edenler, güvenilir bulmadıkları kaynaklardan da haber almaya daha açık oluyorlar. Daha fazla gencin, kadının, beyazın ve ortaöğretim mezununun bulunduğu bu kitlenin haber tüketimi, kaynağın güvenilirliği dışındaki etkenlere daha çok dayanıyor.
- Bu etkenler detaylı olarak incelenmese de, araştırmacıların varsayımına göre bunlar kişinin zamanı ve ilgisi olabilir. Önceki araştırmalara bakıldığında, örneğin kadınların erkeklere kıyasla daha az boş zamana sahip olmaları, haber tüketimlerini etkileyen unsurlardan biri sayılabilir.
Araştırmanın özgün tam metnine şu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR – TV VE İNTERNET ARASINDA: TÜRKİYE’DE HABER TÜKETİMİ