Ana muhalefet CHP’nin ve Millet İttifakı’nın adayı Ekrem İmamoğlu oyların yüzde 54.2’sini alarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. İktidara yakın medyada ise bugün hükûmet politikalarına ilişkin dikkat çekici eleştiriler yer aldı.
Sabah, Yeni Şafak ve Star gibi gazeteler “İstanbul seçimini yaptı,” “İstanbul kararını verdi,” ve “Demokrasi kazandı” gibi başlıklarla yayımlandı. Akşam gazetesinin seçim sonucunu manşet değil, sürmanşet yapması dikkat çekti. İktidar yakın medyanın iç sayfalarında ve televizyon programlarında ise eleştirel yorumlar da yer aldı. Öne çıkanlar şöyle (cümlelerdeki dilbilgisi ve yazım yanlışları, yazarlarına aittir):
Abdurrahman Dilipak (Yeni Akit): Bu sonuçlar ne anlama geliyor? Gayet açık, değişim istiyor. Büyük bir güven kaybı var. Bu iş bu noktaya kadar uzatılmaması gerekiyordu. Bu süreç yanlış yönetildi. Değişime direnenler, AK Parti’nin imajına zarar veren herkesten bunun hesabı sorulmalı. Daha ilk günden söylemiştim, AK Parti böyle giderse geldiği gibi gider. Belediyelerle geldi, belediyelerle gider. AK Parti son kavşakta. Bu konuyu daha konuşacağız. AK Parti bu uyarılara artık kulak vermeli ve bu sesleri kısanlar partiden uzaklaştırılmalı.
Şebnem Bursalı (Sabah): Seçmen neden böyle bir tercih yaptı diye kusur aramak da yanlıştır. Demek ki; daha güçlü argümanlarla seçmene anlatma yolu tercih edilmeliydi. Ne olursa olsun seçmen kararını bu yönde verdi ve demokrasinin işleyişinden kaynaklı sorunun, yine demokratik mekanizmayla çözülebileceği son derece olgun bir tavırla gösterildi.
‘AK Parti medyası İmamoğlu’na çalıştı’
Süleyman Özışık (Türkiye): AK Parti’yi savunan sözde medyanın Ekrem İmamoğlu’na çalıştığına, onu parlattığına yüzlerce kez vurgu yaptım. AK Parti’yi savunan bazı gazetecilerin bu işi para karşılığında yaptığına, maması kesildiğinde AK Parti’nin en büyük düşmanı olacağını yıllar önce yazdım … Yolsuzluk içinde, usulsüzlük içinde olanların dosyasını bizzat genel merkeze giderek parti yöneticilerine ilettim … Bütün bu hatalar AK Parti’yi bugün geldiği noktaya getirdi ve Ekrem İmamoğlu’na İstanbul’u kazandırdı. Üstelik büyük bir farkla…
Emin Pazarcı (Akşam): Herkes şapkasını önüne koyup bu sonucu değerlendirecek. “Ne, neden, niçin?” sorularına cevaplar aranacak. “Biz nerede hangi hatayı yaptık?” ya da “Bize bu sonucu hangi sebepler yaşattı?” denklemi öne çıkacak. Belki de yol arkadaşları ve kadrolar gözden geçirilecek!
Cem Küçük (Türkiye): Bu sonuç kabul edelim ki AK Parti için hezimettir.
Mehmet Barlas (Sabah): Hepimizin ortak beklentisi bu son seçimle birlikte kamplaşmanın ve nefret noktasına varan farklılıkların son bulmaları değil mi? Demokrasiyi kararlılıkla yaşatmaya azmetmiş bir toplum olarak, dünkü yerel seçim sonrasında sayı ile kendimize gelmeliyiz.
‘Gazeteler, köşeler parsellenmiş durumda’
Yavuz Bahadıroğlu (Yeni Akit): Gazeteler, köşeler, okurlar parsellenmiş durumda. Muhalifler muhalefet eden yazarı, muvafıklar iktidardan tarafa kalem oynatan yazarı destekliyor… Ortada hak-hukuk, doğru-yanlış arayışı yok; yalnızca “tarafgirlik” var!
Hilal Kaplan (Sabah): Yeniden sayım olsa çıkan sonuç Yıldırım lehine olabilirdi ama artık yeniden seçimin galibinin CHP olduğunu kabul edip demokratik olgunluk göstermeliyiz.
Abdulkadir Selvi (Hürriyet): 31 Mart’ta Binali Yıldırım’a oy verenlerin yüzde 4’ü İmamoğlu’na oy verirken, CHP adayı 31 Mart’ta sandığa gitmeyenlerin oyunu almayı başardı. AK Parti’nin hemşeri oylarına dönük stratejisi, kırgın AK Partilileri ve muhafazakâr Kürtleri kazanma çabası başarılı olamadı
Nihal Bengisu Karaca (Habertürk): İmamoğlu’nun darbeci Abdülfettah Sisi ile özdeşleştirilmesi hakaret değil miydi?
Aydın Ünal (Yeni Şafak’ta yazmayı Ocak 2019’da bırakmıştı): Yoo! Erken de değil, susma zamanı da değil artık. – 31 Mart’ta hezimet yaşattılar, Gereksiz yere seçim tekrarı yaptırdılar, Kötü kampanyayla tekrar hezimete yol açtılar. Boğaz’a nazır yalılarında PELİKAN baronları “nasıl da kemirdik” diye kadeh tokuşturuyor olmalı şu an!