“Savaş muhabiri nasıl olunur?” Bu soruyu, Türkiye’de savaş muhabirliğinin duayenine, Coşkun Aral’a sorduk. “Önce muhabir olman lazım” diyen Aral; sorgulamanın, takip etmenin, dünyayı tanımanın, Türkçe ile beraber birkaç dil daha konuşabilmenin önemini vurguluyor. Uzak coğrafyalardaki savaşların peşinden koşmadan önce muhabir adaylarının sokağa çıkıp insanları gözlemlemesi ve “eşeleyip daha derinlerde iz sürmesi” gerektiğini belirten ünlü belgeselci, “Şu an herkes güzel fotoğraf çekiyor. Önemli olan çekilemeyeni çekmek” diyor. “Tabii ki lens kalitesi önemli ama hangi marka olursa olsun bugünkü telefonlar bundan 20-30 sene önce bende olsaydı, dünyanın gidişatını değiştirirdim” ifadesini kullanan Aral ile meslek hayatının en unutulmaz anlarını da konuştuk. Yeni açtığı YouTube kanalına içerikler ürettiğini söyleyen Aral, Lübnan iç savaşı sırasında kalaşnikofla neden ateş ettiğini, kaçırılan bir yolcu uçağının içinde hava korsanlarının kendi filmleriyle nasıl fotoğraf çektiğini ve “işindeki ilk faulü” hangi ülkede yaptığını anlattı.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nü bitirdi. Medyascope ve Yeşil Gazete’de çalıştı. Serbest gazetecilik yapıyor.