Haziranın ikinci haftası teknoloji adına hareketli günleri beraberinde getirdi. Bir yanda oyun devlerinin birer birer en iyi yapımlarını tanıttığı E3 Fuarı yapılırken, diğer yanda Apple’ın yeni oyuncakları boy gösterdi. Aslında bu seferki etkinlik için belki bu söylemi kullanmak doğru olmayabilir. Zira, pek çok kişide yeni bir Apple Watch veya Macbook modeli beklentisi vardı ama şirket, aksi yönde hareket ederek sadece yazılımların olduğu bir şov gerçekleştirdi.
Apple’ın yeni evindeki ilk etkinlik için şov demek doğru olacak, çünkü dört ayrı yazılım yeni tesisle birlikte her şeyin daha da ihtişamlı olduğu bir tanıtımla sunuldu. Apple Watch için watchOS, iPhone’lar için iOS, Macbook’lar için Sierra ve eğitim açısından önemli adımlar atmayı planlayan Swift Playground; mühendisler ve demolar eşliğinde uzun uzadıya tanıtıldı. Her biri kendi alanında köklü değişiklikler barındıran bu dört yazılımdan iOS 10 ile gelen yenilikleri bu yazıda ele almaya çalışacağım.
Yeni iOS, 10 büyük ve yüzlerce küçük değişimle geliyor. Yapılan yeniliklerin bir kısmı maalesef yine Türkiye’de kullanılamayacak ama bunlar dışındaki gelişmeler bile dikkat çekecek cinsten.
Kilit ekranı ve kontrol merkezi
Apple’ın odaklandığı ilk nokta kullanıcı deneyimi üstüne. Telefonun kilit ekranı elden geçirilmiş ve bildirimlerin daha da kolay okunacağı bir arayüz devreye girmiş. Yine bu aşamada 3D Touch özelliği bildirimlere entegre edilmiş ve revize edilen kontrol merkezine yeni widget’lar yerleştirilmiş. Bu yenilikler çok doğru adımlar gibi görülüyor. Hemen akla gelen güvenlik kaygısı ise Apple’ın bu özelliği duyurmasının akabinde, ‘güvenlik arttırıldı’ söylemi ile sağlam bir tabana oturtulmaya çalışılıyor. Bunun nasıl olacağını elbette ki zaman gösterecek ama en azından son kullanıcı için bu açıklama tatmin edici duruyor. iOS’un zayıf yönlerinden olan kilit ekranı ve kontrol merkezinin gelişimi önemli bir ayrıntı. Ancak iOS’a entegre yazılımlarda yapılan en büyük değişikliklerin neredeyse bu iki noktayla sınırlı kalması büyük bir eksik olarak göze çarpıyor. Telefon rehberinden başlamak üzere, hemen her noktada değişme ihtiyaç duyan iOS, sadece bu değişiklikle konuyu -şimdilik- kapatmış.
Siri
Siri baştan sona değişmiş. Ufak güncellemelerle büyük yol kateden Siri’nin diğer uygulamalara da açılmış olması bu hamlenin en büyük adımı gibi görünüyor. Zaten, Apple’ın bu etkinlikte pek çok yazılımını dışarıdan geliştirmeye açması oturumun manşeti olabilecek özellikte. O, katı ve kapalı yapının biraz da olsa geliştirilebilecek olması ümit verici ama bu gelişim sadece çekirdeğin üstündeki programa yapılabilecek ufak eklentiler boyutunda olacak gibi duruyor, bu da büyük bir eksiklik.
Siri’ye dönersek yapılan değişiklikle yazılımın daha akıllı, daha kullanılabilir, daha güçlü olduğu iddia ediliyor.
Klavye
Apple son güncellemelerle klavyeyi biraz daha akıllandırmaya karar vermiş ve Android’in fersah fersah önde olduğu yarışta birkaç adım atabilmişti. Şimdi ise daha akıllı klavye sloganıyla kelime önerilerinin geliştirildiği, hatta karşıdan gelen soruya göre yanıt alternatifleri önerildiği belirtiliyor. Örneğin, mesajlaştığınız kişi, “Neredesin?” diye bir soru yönelttiğinde, konumu kullanarak bu konuda cevap için öneriler sunması büyük bir yenilik gibi duruyor.
Fotoğraflar
iPhone kullananların en büyük sorunlarından biri çekilen fotoğrafları kategorilendirmek veya onları yeniden bulabilmek. Apple bu konuda bir çözümü olduğunu belirtiyor ve fotoğraflar uygulamasına ‘Memories’ diye bir sekme getiriyor. Diyelim bir tatile gittiniz ve birçok fotoğraf çektiniz. Memories, bu fotoğrafları kategorilendirerek ona başlık veriyor ve o tatile dair anılarınıza ulaşmanızı sağlıyor. Hatta bu fotoğrafları slayt şov şeklinde izlemeye olanak sağlayarak işleri biraz daha renklendirmeyi amaçlıyor. Ama, bu ne işe yarayacak? Fotoğraflara ulaşmayı kolaylaştıracak mı? Kesinlikle hayır. Örneğin, benim Ankara’da çektiğim fotoğrafları neye göre kategorilendirecek belli değil, bu önemli bir eksik. Eklenen bir diğer özellik de uygulamadaki yüz tanıma yeteneği. Yüz tanıma sayesinde, bir arkadaşınızın fotoğrafına tek tıkla ulaşabileceksiniz. Ancak çok daha iyisini yapabilmek varken, yine birkaç küçük değişiklikle bu konuyu geçiştirmek işin kolaycılığı bence.
Haritalar
Haritalar uygulaması da geliştiricilere açıldı ve iyileştirildi. Haritalara trafik durumu hakkında bilgi verme özelliğinin yanı sıra, bir yere gittiğinizde önerilerde bulunan bir özellik eklendi. Foursquare’e benzeyen bu önerilerin, hangi veri bankası üstünden yapılacağını bilmiyorum ama bu da var olan bir teknolojinin iOS’a nihayet entegre olmasından başka bir şey değil. Özellikle Google Maps ile yollarını ayırdıktan sonra edata çöküş yaşayan ve anca toparlanan Apple Maps piyasadaki güçlü rakipleri karşısında nasıl bir şansa sahip, tartışılır.
Apple Music
Şirketin online müzik servisi Apple Music de değişikliklerden nasibini almış ve çıktığı günden bu yana yerden yere vurulan arayüzünü baştan sona değiştirmiş. Artık kendi kitaplığınıza erişmeniz daha kolay olurken, ‘Sizin için’ sekmesi daha başarılı olmuş. Ayrıca dinlediğiniz şarkının sözlerinin de ekrana geliyor olması renkli bir yenilik.
Haberler ve Homekit
İkisi de mevcut halleriyle pek kullanılmadığı için bu bölümü uzatmayacağım. ‘News’ uygulaması, birçok içerik sağlayıcının katılımıyla haberleri okuyabildiğiniz bir program. Apple gibi bir firmanın bu uygulamayı hâlâ çok dar bir bölgeye sıkıştırmış olması enteresan bir politika ve şaşılacak bir durum. Homekit ise Apple’ın ev teknolojileri ile uyumunu artırıp onları yönetmesini sağlayan bir araç. Tabii bu da Türkiye için şu anda ‘fazla ileri’ bir teknoloji.
Mesajlar
Son büyük değişiklik ise mesaj uygulaması ile ilgili. Mesajlar baştan sona yenileniyor. Yazdığınız mesajda, emojiye tıklarsanız, ifadeye uygun kelimeler sarı renkli oluyor ve tıkladığınızda o kelime değiştirilerek yerine bir emoji geliyor.
Örneğin, “Bu akşamki maç hangi televizyon kanalında yayınlanıyor?” diye bir mesaj atacaksınız. Emoji’ye tıklayınca, “Bu akşamki maç hangi televizyon kanalında yayınlanıyor?” cümlesindeki ‘maç’ ve ‘televizyon’a tıkladığınızda kelimeler yerine uygun emojiler geliyor. Ayrıca sticker’lar, el yazısı, anlık görüntü gönderme gibi pek çok yenilik geliyor. Hatta mesajlara tam sayfa efektler vermek ya da bir mesajın içeriğine göre üzüntü, çekingenlik, sevinç gibi farklı mesaj balonu tipi belirlemek de mümkün olacak. Hepsi iyi hoş ama Whatsapp ve Telegram’ın çağlar gerisinden gelerek sadece Apple arası mesajlaşma sağlayan bu uygulama, bu şekliyle neyi değiştirecek?
Sonuç olarak
Apple, iOS 10 ile birçok şeyi değiştirdiğini, hatta en büyük değişiklikleri yaptığını söylüyor. Ama değişen ne? Kilit ekranı, bildirim ekranı ve kontrol merkezinde yapılan yenilikler. Bunlar yeterli mi, bence hayır. Daha fazla yeniliğin beklendiği alanda bu adımlar Apple için küçük kalıyor.
Bütün bunların gölgesinde birçok uygulamada dışarıdan geliştiricilere verilen izinler ve defalarca altı çizilen ‘güvenli’ telefon kullanımı önemli vurgular. Bunların uygulamada ne kadar işlevsel olduğunu zaman gösterecek.
Yazının konusu olmasa da Apple’ın bir diğer ürünü olan Swift Playground’dan bahsetmek gerektiğini düşünüyorum. Apple bu yeni ürünüyle çocuklara veya meraklısına, sıfırdan program yazım dilini animasyon ve pratiklerle öğretmeyi hedefliyor. Yazılımın çalışması, demolarda çok başarılı görünüyor ve bir neslin program dilinde çağ atlaması amaçlanıyor. Apple bu programa herkesin ulaşması için hoş bir adım da atıyor ve yazılımı tamamen ücretsiz olarak dağıtıma sunuyor.
Şunu kesinlikle söylemeliyim: Playground, iOS ve Sierra’nın tanıtıldığı etkinliğin esas yıldızıydı.