“Edinilmiş Bağışıklık Eksikliği Sendromu” (AIDS) dünya gündemine ABD medyasında 1980’lerde yer alan ilk haberlerle girmişti. Ünlülerin de bu sendroma yakalanması ve bazılarının hayatını kaybetmesinin ardından Türkiye’de vakalar ortaya çıktı. Sansasyonel haber dili ABD’den ülkemize sıçradı. 1 Aralık Dünya AIDS Günü vesilesiyle sivil toplum temsilcileriyle medyamızın HIV pozitif konusunda nereden nereye geldiğini konuştuk. Gazetecilere iki cümlelik bir tavsiyeleri var: “Haberi yaparken kendinizi HIV pozitif bireyin yerine koyun. Sizin de başınıza gelmeden empati kurabilmeyi öğrenin.”
Kırmızı Kurdele’den Arda Karapınar, ABD’deki sansasyonel haber dilinin kısa sürede “topluluk refleksiyle” düzeltildiğini, Türkiye’de ise ‘korku dili’nin daha uzun süre devam ettiğini söyledi. Pozitif-iz Derneği’nden Yasin Erkaymaz ve Önder Bora ise Türkiye’de AIDS ve HIV pozitif konusunda 1980’lere kıyasla medyanın dilinde bir miktar düzelme olduğunu, ancak birçok yanlış ve eksiğinin sürdüğünü vurguladı.
Bora, “Haberlerde hâlâ ‘HIV pozitif birey’ veya ‘HIV ile yaşayan birey’ gibi ifadelerin yerine ‘AIDS hastası, AIDS’li’ gibi terimler görüyoruz” diyor. Oysa HIV virüsün adı, AIDS ise bu virüse karşı tedbir almaz veya varlığından habersiz kalırsanız belirli bir süre sonra bağışıklık sisteminin çökmeye yaklaştığı dönemi ifade eden sendrom. Yani ikisi de “hastalık” değil.
Hürriyet’in haberi, bir çocuğun hayatını altüst etmişti
Medyadaki yanlış haberlerin HIV pozitif bireyler için yıkıcı etkileri olabiliyor. Halbuki bu virüs artık ölümcül değil; basit tedbirler ve günde tek bir tablet gibi ilaç tedavileriyle kontrol altına alınabiliyor. Bu konuda hem medya, hem de sağlık eğitimi alanında atılması gereken adımlar var.
İsmi gizlense de birçok başka kişisel detaya haberde yer verilmesi HIV pozitif bireyleri tanıdıkları nezdinde açığa çıkarıyor. Hürriyet gazetesinde çıkan bir haberin ardından hayatı altüst olan Y.O. örneği var. Bu tür haberler sağlık personelini de yanlış yönlendiriyor.
Konuştuğumuz aktivistler, o haber yayımlandığında ilkokulda olan Y.O.’nun büyük çabalarla olsa da yaşadığı travmayı atlattığını, bugün üniversitede öğrenci olduğunu ve HIV pozitif bireylerle ilgili farkındalık çalışmalarına katıldığını paylaştı.