Pazar tezgâhlarındaki fiyatlar, “Dostlar alışverişte görsün” diyenleri bile korkutur hâle geldi. Asgari ücretle ya da emekli maaşıyla geçinmeye çalışanlar için haftada bir pazara çıkmak bile sıkıntı.
Beyoğlu Kasımpaşa’da her perşembe kurulan pazardayız. Mahallelinin ev alışverişi için tercih ettiği Perşembe Pazarı kalabalık, akşam vakti bile tezgâhlar dolu görünüyor. Geçen haftaki pazarla bu haftaki pazar arasında fark olup olmadığını soruyoruz. Yaklaşık 1,5 senedir İstanbul’da yaşadığını belirten bir kadın anlatıyor:
“Bazen gelemiyorum pazara. Çok pahalı, onun için gelemiyorum. Ne yapalım? Eşim hasta, çalışamıyor. Ben zaten hastayım, iki çocuk çalışıyor. Biri kiraya, öteki faturalara gidiyor. Başka kalmıyor. Ne yapacağız… Zor İstanbul, 1,5 senedir buradayız. Mardin’den, köyden geldik. Geçim yok orada, olsa niye buraya gelelim…”
Başka bir mahalle sakini de emekli aylığıyla geçinmenin zorluklarını sıralıyor. Bir yandan da hükümete öfkeli:
”Biber 10 lira, domates 10 lira olur mu ya! Kiracıyız. Elektrik, su, doğalgaz parası… 950 lira emekli maaşı neye yetecek?”
Balık tezgahındaki fiyatlar da diğerlerinden farklı değil. Bir kilo hamsi 15 lira. Balıkçılar Çanakkale’den gelen hamsiyle Karadeniz Ereğlisi’nden gelen hamsinin aynı tatta, dolayısıyla da aynı fiyatta olmadığını anlatıyor. Soğuk hava yüzünden daha da yükselen fiyatlara karşın pazardan alışveriş yapanlar, mecbur olduklarını söylüyor.
Pazarcılar, cep yakan fiyatların Mersin’deki sel felaketinden önce yükseldiğini, yine de birkaç ay içinde fiyatların inmesini beklediklerini ifade ediyor. Kimi pazarcılar İstanbul’u besleyen yerin Mersin olduğunu ve fiyatların direkt etkilendiğini söylese de, kimileri başka illerden de mal geldiği için sel felaketinin belirleyici olmadığı kanaatinde…
Pazarcıların her birinden ayrı bir ah işitmek mümkün. Onlara kulak veriyoruz:
- “İstanbul’u besleyen yerdi Mersin. Maydanozu 80 kuruşa halden alıyoruz, burda 1 liraya satıyoruz. Kıvırcık, 2.5 lira. Manavda 7 liraya satılıyor.”
- “Mersin’deki selden sonra fiyatlar arttı. Ama sadece selle alakası yok. Sadece Mersin’den gelmiyor ki mallar… Yalova, Sakarya, İzmir… Her yerden mal geliyor. Pahalı bu aralar. Ama 1-2 aya kadar düzelir.”
- “Bu kadarına şükür… İşçi parası, tezgah parası, yol parası çok ama. Şimdi çalışan kazanır. Çalışmayan, evde duran kazanamaz.”
- “Kar, sel etkiliyor. Pahalı her şey. Mandalina 3.5, kivi 5 lira.”
- “Karadeniz Ereğlisi’nden gelen hamsi 15 lira, pahalı ama bol da gelse fiyatı düşmez. Az çıkıyor zaten. Çanakkale’den gelen hamsi var 7-8 lira, görsel olarak aynıdır ama lezzeti aynı değil.”
- “Karadeniz hamsisinin İstanbul’da kilosu 25 lirayı gördü, halde sandığı 250 lira satıldı. 14 kilo balık var.”
‘Kooperatifçilik desteklenmezse gıda fiyatları artar’
Atılım Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ümit Akçay, son aylarda kurda yaşanan gelişmelerin enflasyondaki artışta önemli bir etken olduğunu belirtiyor:
“Bunun nedeni Türkiye’deki üretim yapısının ithalata bağımlı olması. TL’deki değersizleşme, ithalatı daha pahalı hale getirdiği için yurt içi fiyatlar da buna bağlı olarak artıyor. Kurdaki gelişmelere ek olarak gıda fiyatlarındaki artış da enflasyon artışını getiren diğer önemli etken. Bunun nedeni ise, neoliberal tarım politikalarıdır. Üretim planlaması ve kooperatifçilik desteklenmediği sürece gıda fiyatlarındaki artışı önlemek çok zor. Enflasyonun önümüzdeki aylarda çift haneli rakamlara ulaşmasını bekliyoruz. Daha sonrası, kurdaki gelişmelere ve fiyatlara bağlı olarak gelişecek.”
Kasımpaşa’da pazar fiyatları
Sivri biber: 10 lira
Elma: 3.5 lira
Mandalina: 3.5 lira
Brokoli: 4 lira
Karnabahar: 5 lira
Bahçe domates: 3.5 lira
Salatalık badem: 4 lira
Peynir: 10 liradan başlıyor
Hamsi 15 lira
Patates: 2.5 lira