26 yıl önce tutuklanarak cezaevine konulan Hakkârili Serhat Tuğan’ın ailesi, oğullarının yeniden yargılanıp tahliye edilmesini istiyor. “Bir mucize için yola çıktık” diyen aile, her şeye rağmen adaletin tecelli edeceğinden umutlu.
Hakkârili Tuğan ailesinin altı çocuğundan biri olan ve 16 yaşında iken polis sorgularında işkenceyle tanışan Serhat Tuğan, PKK üyesi olduğu gerekçesi 1991 yılında Diyarbakır 2 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) yargılanıp idam cezasına mahkûm edildi ancak yaşı küçük olduğu için cezası müebbet hapse çevrildi. 26 yıldır cezaevinde tutulan Serhat Tuğan’ın ailesi, idam cezası verilip hak etmediği bir cezaya mahkûm edilen çocukları için halen adalet arıyor.
“Adalet için umudumuz var”
Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) birçok kez mahkûm edilmesine yol açan DGM’ler 2004 yılında kaldırıldı. Tuğan ailesi, oğulları gibi yüzlerce insan hakkında bu mahkemelerde verilen mahkûmiyetlerin 13 yıldır sorgulanmadığını belirterek, çocuklarının yeniden yargılanıp serbest kalacağı günü bekliyor. “Çeyrek asır sonra da olsa, adalet için umudumuz var” diyen aile, Twitter üzerinden bir kampanya başlattı.
16’sında işkenceye maruz kaldı
Aile, bir hukuk garabeti olarak tanımladığı mahkûmiyet için yıllardır çaldıkları her kapının yüzlerine kapandığını söylüyor. Öte yandan, adalet arayışından da vazgeçmiyorlar. Her şeye rağmen umutlarını koruduklarını vurgulayan abla avukat Rojbin Tuğan, 1988 yılında bildiri dağıttığı için gözaltına alınan kaerdeşinin 16 yaşında iken işkenceye maruz bırakıldığını söylüyor.
Tutuklu yargılanıp 10 ay cezaevinde yattıktan sonra tahliye edilen Serhat Tuğan, işkence korkusu ile yaşamaya başlar. Ailenin anlattığına göre, her gecesi zindana dönüşen Serhat Tuğan beraat ettiği halde polis tacizinden kurtulmaz. Bir gün PKK’ye katılma kararı alır. Bu kararından iki sene sonra Hakkâri’de yakalanır ve Diyarbakır 2 No’lu DGM tarafından örgüt üyeliği suçlamasıyla 12 yıl 9 ay hapse mahkûm edilir. Ancak Yargıtay 9. Ceza Dairesi “idam cezasına çarptırılması” talebiyle kararı bozar.
“Suçla orantısız ceza”
DGM, dosya savcısının “suçla orantısız ceza” olduğunu belirterek itiraz etmesine rağmen, Yargıtay’ın talebine uyar ve Serhat Tuğan’a idam cezası verilir. Ancak yaşı küçük olduğu için cezası müebbet hapse çevrilir. Avukatı Rojbin Tuğan, kardeşinin silahına Emniyet Kriminal Laboratuvarı’nın “temiz” raporu verdiğini, tutuklu tanıklarla mahkemede yüzleştirilme talebinin reddedildiğini anlatıyor.
DGM savcısının temyiz talebine rağmen karar Yargıtay’da onanırken, bir başkasının yerine hapis yattığını gözler önüne seren deliller görmezden gelinerek yeniden yargılama talebi de reddedilir. Avukat Rojbin Tuğan, kardeşinin dosyası üzerinde çalıştıklarını ve yakında yeniden yargılanması için bu kez İstanbul’da bir mahkemeye başvuracaklarını, yine sonuç alamazlarsa Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulanacaklarını söylüyor.
Eğitimini cezaevinde tamamladı
Serhat Tuğan, ortaokul, lise ve ön lisansını cezaevinde tamamladı. Şu an Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümü 4. sınıf öğrencisi olan Tuğan, iki dönem üst üste onur belgesi aldı. Tuğan, 24 yılı Diyarbakır D Tipi Cezaevi ‘nde olmak üzere 26 yıldır cezaevinde yatıyor.
Baba Hafız Tuğan, 26 yıldır adalet peşinde koştuklarını belirterek, “Bu adaletsizliği iletmediğimiz bir mevki makam kalmadı. Yargıtay ve Adalet Bakanlığı’na da gittik, onlar da bir haksızlık olduğunu kabul ediyorlar. Serhat’ın dosyasının adil bir mahkeme tarafından tekrar görüşülüp hakkaniyete dayalı bir karar alınmasını bekliyoruz. Serhat’ın varsa bir cezası hakkaniyet çerçevesinde bu cezasını çekmesine razıyız” diye konuşuyor. 26 yıldır büyük bir hasretle beklediği oğlunun fotoğrafını seyrederken gözyaşları hakim olamayan anne Semiha Tuğan ise “Cezaevleri yollarında kahrolduk. Ben devletten değil ama oğlumun dosyasına bakan hakim ve savcılardan vicdanlı olmalarını bekliyorum. Yıllardır bir anne olarak beni ve benim gibi nice anneleri gözyaşına mahkum etme hakkını size kim veriyor” diye soruyor.