Söyleşi

Büyük bağışçılar bağımsız medyadan ne ister? Gazeteciliğe 100 milyon dolar hibe eden isme sorduk

Craig Newmark (sol altta) Uluslararası Basın Enstitüsü’nün (IPI) 24 Eylül’de düzenlediği dünya kongresindeki asılsız haberler konulu panele; BuzzFeed News'dan Craig Silverman, Uluslararası Teyit Ağı'ndan Cristina Tardaguila ve Clarify Media'dan Damaso Reyes ile katılmıştı.

Craigslist kurucusu Craig Newmark, dünyada bağımsız gazeteciliğe en çok bağış yapan isimlerin başında geliyor. Gazeteciliğin finansmanını ele aldığımız “Medya İşi” yazı dizisinin ikinci bölümünde Newmark ile büyük bağışçıların platformlar çağında bağımsız habercilikten beklentilerini konuştuk.

Gazeteciliğin geleneksel iş modelinin çöküşünde en az irdelenen alanlardan biri, seri ilanların kâğıttan dijitale geçişidir.

Türkiye’de de, satın aldığımız gazetelerin son 20 yılda giderek incelmesi, haber içeriklerinden ziyade, seri ilan sayfalarının azalmasından kaynaklanıyordu.

Bu süreci tetikleyen tek bir “inovasyon” gösterilecek olursa, kuşkusuz 1995 yılında ABD’de kurulan seri ilan sitesi Craigslist’i en önce işaret etmek gerekir.

İş, konut, hizmet ve satılık eşya gibi konularda verilen ilanların listelendiği metin tabanlı bu internet sitesi, birkaç yıl içinde yüzlerce kategoriye ve Türkiye dâhil onlarca ülkeye yayılmıştı. 

Sonuçta Google ve Facebook’un dijital reklam gelirleri alanında gazetelere yaptığını, Craigslist de seri ilan gelirleri alanında yapmış oldu: Forbes dergisi 2006’da Craigslist’i “gazete katili” diye nitelemişti bile…

Elbette hemen her tür içerik gibi seri ilanların da eninde sonunda dijitalleşmesi ve bu alanda hâkim bir platformun doğması kaçınılmazdı. Günah keçisi hâline getirilen Craigslist olmasa bile bunu herhalde bir başkası yapardı.

Gazetecilere karışmayan ‘dışarıdan destekçi’

Craigslist’e ismini veren kurucusu Craig Newmark bu süreçte gazetelerin kendisine yönelttiği ağır eleştirilerden ne kadar etkilendi bilmiyorum.

Ancak Craigslist sayesinde dolar milyarderi olduktan sonra 2000’lerin ortasından itibaren dijital bilgi ortamının iyileştirilmesi ve gazeteciliğin güçlendirilmesi için dünyada en büyük maddi desteği veren isimlerin başını çektiği bir gerçek.

Craig Newmark Philanthropies’in (Hayırseverlik Girişimi) kurucusunu, gazeteciliğin en büyük bağışçıları arasında, belki de gazetecilerin en çok sevebileceği türün bir numaralı temsilcisi olarak görmek mümkün: Dışarıdan büyük miktarda bağış yapan ve sonrasında bağımsız gazetecilerin işine hiç karışmayan bir destekçi.*

“Ben eski tip bir ‘nerd’üm. Amerika’nın sahip olmak istediği değerler olan hakkaniyet, fırsat eşitliği ve saygıyı korumak için mücadele eden insanlara elimden geldiğince destek olmaya çalışıyorum” diyen Newmark ile geçen yıl e-posta üzerinden yaptığımız kısa söyleşi şöyle:

Nitelikli gazeteciliğin en büyük bağışçılarından birisiniz. Bu alandaki deneyimlerinizden biraz bahseder misiniz?
Güvenilir gazeteciliğe ve bilgi güvenliği girişimlerine yıllardır 100 milyon dolardan fazla bağış yaptım ve daha da yapmayı planlıyorum. Gazetecilikte ve bilgi güvenliğinde hem yerel, hem de ulusal ölçekte kâr amacı gütmeyen girişimcileri desteklemeye odaklanıyorum. Bu alandaki öne çıkan katkılarımdan bazıları şöyle:

  • New York Şehir Üniversitesi’nin artık Craig Newmark Lisansüstü Gazetecilik Okulu adını taşıyan programına 20 milyon dolar bağışladım. Haberciliğe güveni artırmak ve medya ekosisteminde çoğulculuğu desteklemek gibi amaçlarla hibeler, uygulamalı araştırmalar ve etkinlikler hazırlayan Haberde Saygınlık Girişimi’ne de 740 bin dolardan fazla destek verdim.
  • Yeni teknolojilerin modern toplumu nasıl etkilediğini inceleyen veri gazeteciliği örgütü The Markup’ın kuruluşu için 20 milyon dolar fon sağladım.
  • Columbia Gazetecilik Okulu’nun Craig Newmark Gazetecilik Etiği ve Güvenlik Merkezi ile Craig Newmark Kürsüsü için 10 milyon dolar hibe ettim.
  • Consumer Reports’un (ABD’de kâr amacı gütmeyen bir kuruluş) dijital çağda tüketici haklarına odaklanan yeni dijital laboratuvarını 6 milyon dolarla destekledim.
  • Poynter Enstitüsü’ne, çalışan gazetecilere ve sektör liderlerine sürekli eğitim sağlayacak Craig Newmark Etik ve Liderlik Merkezi’nin kuruluşu için 5 milyon dolar verdim.
  • Günümüzde bilgi teknolojilerinin ve özellikle de sosyal medyanın suistimalini araştıran Stanford Üniversitesi’ndeki Freeman Spogli Enstitüsü’nün İnternet Gözlemevi adlı yeni programı için 5 milyon dolar hibe ettim.

Beklentileri: Saygınlık, şeffaflık ve güvenilirlik

Bu kuruluşları seçerken ana kriteriniz neydi?
Basitçe söylemek gerekirse, iş yapan kuruluşları destekliyorum. Habercilik sektörünü etkileyen çeşitli sorunlarla mücadele eden taban örgütlerinin ilerlemesine katkıda bulunmayı seviyorum. Bu sorunlar arasında dezenformasyonun yayılması, haberciliğe farklı görüşlerin entegre edilmesi, şeffaflık ve etiğin güçlendirilmesi ve yerel haber kuruluşlarının desteklenmesi de var.

Kâr amacı gütmeyen gazeteciliğin bir destekçisi olarak saygınlık, şeffaflık ve güvenilirlik ekseninde hareket etmek benim bir sorumluluğum ve desteklediğim arkadaşlardan da bunu bekliyorum.

Katkılarınızın sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Belirli anahtar performans kriterleriniz (KPI) veya nicel hedefleriniz var mı? Nitel değerlendirmeyi nasıl yapıyorsunuz?
Hayırseverlik faaliyetlerim, işlerini iyi yapan insanları ve grupları bulup onları desteklemeyi ve işlerini rahat yapsınlar diye yollarından çekilmeyi kapsıyor. Gerektiğinde onların çabalarını; kamuya açık konuşmalar, medyayla söyleşiler ve sosyal medya etkinlikleri gibi yollardan da destekliyorum.

Haber medyasının iş modelinin dönüşümü hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce görünür bir gelecekte bu dönüşüm nereye varacak?
Son 10 yılda medyada gördüğümüz kâğıttan dijitale geçişi içeren değişimin avantajları ve zorlukları var.  Avantajlardan biri, daha önce hiç olmadığı kadar çok sayıda haberi gerçek zamanlı olarak paylaşabiliyor oluşumuz. Ancak bu aynı zamanda kötü aktörlerin dezenformasyonu da hızla yayıp demokrasimize müdahale edebilmesi anlamına geliyor.

Haber kuruluşları, dezenformasyonun yayılma sürecinde suça ortak olmaktan kaçınmak amacıyla yeni habercilik yöntemleri seçmeye başlayacaktır. “Hakikat sandviçi” denen taktiği uygulamak bir örnek olabilir. Bu kavram, bir yalanla ilgili haber yaparken önce gerçeği sunmayı, sonrasında söz konusu yalanı ve teyit bilgisini vermeyi öngörüyor. Haber kuruluşlarının ve sosyal platformların, sahtecilik dâhil aldatma ve dezenformasyon amaçlı içeriklerin etik olmadığını, bunların hizmet şartlarını ihlal ettiğini daha net biçimde söylediğini de göreceğimize inanıyorum.

* Bağımsız gazeteciliğin büyük bağışçıları arasında iki destekçi türü daha olduğunu söylemek mümkün.

Birincisi, Amazon kurucusu Jeff Bezos’un Washington Post ile yaptığı gibi, köklü bir haber markasını doğrudan satın alıp uzun vadeli kâr amacı da güderek onu büyütmeye çabalayanlar.

İkincisi ise eBay kurucusu Pierre Omidyar’ın First Look Media’da yaptığı gibi yeni bir bağımsız gazetecilik girişiminin kuruluşunu sağlayanlar. Bu konuları da bir başka yazıda ele alabiliriz. “Medya İşi” yazı dizisini şu sayfadan takip edebilirsiniz.

Emre Kızılkaya

İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde Uluslararası İlişkiler lisansının ardından Marmara Üniversitesi'nde Gazetecilik yüksek lisansını tamamladı. 2003-2019 yılları arasında Hürriyet gazetesinde editör, dış haberler şefi ve dijital içerik koordinatörü; Hürriyet Daily News'da idari editör görevlerinde bulundu. İstifasının ardından 2019'da Harvard Üniversitesi'nde Knight Vakfı ve Nieman Vakfı'nın ortak bursuyla misafir araştırmacı olarak medyada sürdürülebilirlik konusunda çalıştı. Viyana merkezli Uluslararası Basın Enstitüsü'nün (IPI) Başkan Yardımcılığını ve IPI Türkiye Ulusal Komitesi Başkanlığını yaptı. Journo'da proje editörü ve Harvard Kennedy School bünyesindeki Carr Center'da misafir araştırmacı olarak görevini sürdürüyor.

Journo E-Bülten