Haber siteleri başta olmak üzere dijital medyada gözle görülür değişiklikler var. Birçok site, tasarımlarını son dönemde yeniledi. Hem görsel, hem teknik tarafta uluslararası standartlarda tasarımlara sahip olan sitelerin sayısı Türkiye’de de artıyor. İçeriğin farklı kulvarlarında yenilikçi girişimlere imza atan üç yayının temsilcileriyle bu değişimi konuştuk.
Evrim Ağacı’nın kurucusu ve idari sorumlusu Çağrı Mert Bakırcı ile teknik sorumlusu Eyüp Can Akman, Evrensel’den internet editörü Mehmet Özer ve Teyit’ten Ahmet Fahri Küçük sorularımızı yanıtladı. SEM’den Kıdemli SEO Uzmanı Furkan Mersinli’ye de meselenin arama motoru boyutunu sorduk. Yeni nesil yayıncılıkta tasarımın öncelikleri neler ve yapılan değişiklikler nasıl sonuç veriyor? Buyrun cevaplara…
Artık mahallemizdeki küçük esnaf, belki kapı komşumuz dahi e-ticaret yapıyor. Bir internet sitesi sahibi olmak ise neredeyse kartvizit bastırmak gibi bir mecburiyet. İnterneti giderek daha çok dolduruyoruz, bu da rekabeti gittikçe zorlu kılıyor. Fark edilmek 10 yıl öncesine göre çok daha güç. Artık kullanıcılar internete her zaman ve her yerden mobil cihazlarla bağlı ama size, ürününüze, haberinize ayıracağı çok daha az vakitleri var.
Google’ın bir araştırmasına göre, mobil cihazlarda sayfa yükleme hızındaki bir saniyelik gecikme, dönüşüm oranına yüzde 20’lik bir etki yapıyor. Bu yüzden internet devleri de kullanıcıların platformda daha uzun süreler kalması için internet sitelerini, kullanıcı memnuniyetini artırmaya teşvik ediyor. Çünkü arama motorları, hızlı siteleri ve temiz kullanıcı deneyimini giderek daha fazla ödüllendiriyor.
Sonuç olarak internette görünür olmak için sitelerin hem tasarım, hem de hız konularında iyileştirmeler yapması bir anlamda zorunlu hâle geliyor. Son dönemde web tasarımlarını yenileyen üç yayının temsilcilerinin ve bir arama motoru optimizasyon (SEO) uzmanının bu değişimle ilgili sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:
İnternet sitenizi ne zaman ve neden yenilediniz?
Evrim Ağacı: Her ne kadar Evrim Ağacı hiçbir zaman “haber-odaklı” bir site olmamış olsa da biz hep kavram odaklı bir anlatıma sahip olduk; anlık gelişmelere değil, bilimsel kavrayışı geliştirecek kavramların anlaşılmasına odaklandık. 10 seneye yakın bir süre boyunca Evrim Ağacı’nın bilgi arşivini bir “haber sitesi” veya bir “blog” mantığıyla geliştirdik. Bu altyapı, bize Türkçe’deki en kapsamlı bilim arşivlerinden birini yaratma imkânı sundu ve daha onlarca yıl boyunca sunmaya devam edecek. Şimdi sıra sadece bir bilgi arşivi olmanın ötesine geçip bilimseverlerin kendilerine bir oyun alanı bulabileceği bir sosyal medya altyapısını geliştirmekte. Çünkü Türkiye’deki ve dünyadaki bilimseverlerin buna ihtiyacı var ve Evrim Ağacı, bunu başarmak konusunda en iyi konumlanmış oluşum. Bunun bir uzantısı olarak kullanıcılarımıza göstereceğimiz içeriklere daha iyi hükmedebileceğimiz bir yapı geliştirmemiz gerekiyordu ve internet sitemizi buna bağlı olarak yaklaşık bir sene önce değiştirmeye başladık. Özellikle içerik sayfası ve ana sayfadaki tasarım değişikliklerini son bir yılda aşama aşama geliştirdiğimizi söyleyebiliriz. Yenileme ihtiyacımızın kaynağı ise sitenin her kısmı için farklı ama genel olarak eklediğimiz yeni özellikleri ön plana çıkarmak ve kullanıcının sitede daha çok ve daha rahat vakit geçirmesini sağlamak. Önümüzdeki aylarda da yenilemeye devam edeceğiz.
Evrensel: 2013’te evrensel.net’te yapılan değişiklikle, internet sitemizi mobil cihazlarla uyumlu hâle getirmiştik. Çünkü, Gezi Direnişi’yle birlikte mobil cihazların internete ulaşımda oynadığı rol artmış, teknolojik altyapı da web sitelerinin tüm cihazlara uygun hale getirilmesine olanak sağlar hâle gelmişti. Evrensel de o günlerde yayına aldığı “responsive” web sitesi ile bugünlere gelen yolda ilk adımı atmış oldu. Aradan geçen 7 yılda mobil uyumlu olmayan web sitesine rastlamak mümkün değil artık. Dahası, web siteleri için “önce mobil” (mobile first) yaklaşımı öne çıkmaya başladı. Kullanıcıların internet erişiminde mobil cihazların büyük yer tutması bunu zorunlu kıldı. Okurlarımızın ortalama yüzde 80’i evrensel.net’i mobil cihazlarla ziyaret ediyor. 12 Haziran’da ise masaüstü sitemizde değişiklik yapmadan sadece mobil sitemizi yeniledik. Böylece, “önce mobil” yaklaşımını bir adım daha ileri götürüp “sadece mobil için” geliştirme yapmış olduk.
Teyit: Teyit‘te ihtiyaçlarımız hem artıyor, hem çeşitleniyor. 2016’dan beri web sitemiz var. Kitleyle kuracağımız iletişimi, onlarda bırakacağımız etkiyi nasıl daha iyi hâle getirebileceğimizi sık sık düşünüyoruz, ifade biçimlerimizi sürekli geliştiriyoruz. Teyit olarak bugüne kadar doğrulama faaliyetlerimizi ön planda tuttuk. Ancak artan faaliyet alanlarımız sadece bir doğrulama kuruluşu olmadığımızı gösterdi. Bilgi düzensizliğini tanımlayan, şeffaflığı artıran ve bilgi ekosistemine katkı sağlayan bir yapıya dönüştük. Sosyal etkimizin ölçeğine göre web sitemizi de sürekli yeniliyoruz ve geçen sene de kapsamlı bir değişikliğe gittik.
Hangi değişiklikleri yaptınız, tasarımda öncelikleriniz neler oldu?
Evrim Ağacı: İçerik sayfalarında amacımız okuma kolaylığı sağlamak, yazıya katkı sağlayanları öne çıkarmak ve yeni eklediğimiz araçlar sayesinde içerikle kolayca etkileşime geçebilmesi. Reklamları olabildiğince az ve rahatsız etmeyecek şekilde konumlandırmaya çalıştık. Yazıyı çevresindeki araçları kaldırıp ekranda sadece yazıyı göstererek kullanıcının dikkatini dağıtabilecek her şeyden kurtulmaya çalıştık. Son yeniliklerde mobil kullanıma masaüstünden daha çok önem vermeye başladık. Örneğin mobilde en üstteki reklamı kaldırarak kullanıcının sayfa açılır açılmaz reklam yerine içerikle karşılanmasını sağlamak bunlardan birisi. Her ne kadar reklam gelirlerini olumsuz etkilese de kısa vadede kazançlı değişiklikler yerine, uzun vadede kullanıcıyı sitede tutmaya yönelik kararlar vermeye çalışıyoruz.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR – REKLAM GELİRİ VAZGEÇİLMEZ Mİ? NYT YÖNETİCİLERİNE SORDUK
Evrim Ağacı’nın ana sayfasında ise feed (akış) gösterimine geçerek kullanıcıların sosyal medyadan alışkın olduğu deneyimlerden faydalanmaya çalıştık. Bu sayede kullanıcı, akışını bozmadan, içerikler arasında dolaşırken sitenin diğer özelliklerini de keşfedebiliyor. Tüm bunları yaparken göz önüne aldığımız en önemli parametre, her şeyden önce Google Core Web Vitals değerlerini olabildiğince yüksek tutmak. Bu sayede hem hız ve performans, hem de kullanıcı deneyimi konusunda bir hata olmadığından emin oluyoruz.
Kullanıcılarımızın ezici çoğunluğu mobil kullanıcı, dolayısıyla onlar için en iyi olacak tasarımı hedefliyoruz. Ama bunu yaparken, yaptığımız işin sadece kullanıcı tarafı olmadığını da hiçbir zaman unutmuyoruz. Evrim Ağacı en nihayetinde Türkiye’de bilimin en önde gelen kalelerinden birisi konumunda ve bu nedenle geliştireceğimiz araçları doğru araçlarla kullanıldığında —ki yeri geldiğinde bir masaüstü bilgisayar olmak zorunda olabilir— maksimum faydayı sağlayacak biçimde tasarlıyoruz. Örneğin ana sayfadaki akış tasarımı elbette mobil odaklı, çünkü bu kısım tamamen kullanıcının deneyimini geliştirmeye yönelik. Ancak üzerinde çalıştığımız teknik projelerimizde, mesela COVID-19 sayfamızda veya Yaşam Ağacı isimli doğa gözlem projemizde mobile ağırlık vermiyoruz; kullanıcının alabileceği en yüksek faydayı hedefliyoruz. Bu; neyi, nereye nasıl yerleştireceğimizin kararını belirliyor. Buna kendi içimizde “prestij projeleri” ve “mobil projeleri” diyoruz. Prestij projeleri, mobile uygun olma kaygısı gütmeyen, bilimin prestijini ve erişimini arttıracak işler genelde.
‘PWA: İleri Web Uygulaması’
Evrensel: Evrensel’in yeni mobil arayüzünde, mobil için daha hızlı web siteleri üretmek amacıyla Google tarafından geliştirilen PWA (İleri Web Uygulaması – Progressive Web App) teknolojisini kullandık. PWA’i, mobil uygulama ile geleneksel web sitesinin melezi olarak düşünebilirsiniz. Bir yandan klasik web siteleri gibi, herhangi bir yerden indirmek zorunda kalmaksızın mobil tarayıcınız ile erişilebildiğiniz yeni Evrensel mobil, uygulamaların sahip olduğu bazı özellikleri de bünyesinde barındırıyor. Örneğin, Evrensel’in yeni mobil sitesi, inşa edildiği PWA teknolojisi sayesinde normal web sitelerinden daha hızlı yükleniyor. Klasik web siteleri ile mümkün olmayan çevrimdışı erişim de PWA sayesinde mümkün hâle geldi. Evrensel’in yeni mobil sitesi ile günün köşe yazıları, son 24 saatte yayımlanan ya da kategorilerde yer alan haberler telefonunuzun ön belleğine indirilebiliyor ve internet erişimine sahip değilken de okunabiliyor.
Teyit: Ekibimiz büyüdükçe ve websitemize ziyaretler arttıkça eski sitenin hızı bizi yakalayamaz oldu. Hem daha hızlı, hem de daha güvenli bir siteye ihtiyaç duyduk. Niyetimiz sadece içeriği okutmak değil, o içerikle kullanıcı üzerinde etki bırakarak yanlış bilgi sorununa karşı çevik olmasını sağlamak. O yüzden birçok içerik sitesinden farklı bir bilgi mimarisi var Teyit’te. WordPress altyapısının öngördüğü mimariyle, bizimkinin giderek uyumsuz hâle geldiğini fark ettik. Kategorilendirme ve etiketlendirme mantığını önemsiyoruz, çünkü veri bizim yeni içgörüler çıkarabilmemiz için çok değerli. Tasarımdaysa özellikle analizlerin kolay okunabilmesini, okurun hızlıca bir bilginin doğru yanlış sonucunu alabilmesini önceliklendirdik. Kullanıcı üzerinde etki yaratabilecek, akıcı bir tasarım ihtiyacı vardı.
Yeni tasarımdan nasıl sonuçlar aldınız?
Evrim Ağacı: Aslında tasarımın trafik konusunda bir etkisi olup olmadığını bilmiyoruz. Çünkü Google yeni algoritma güncellemesiyle daha çok trafik göndermeye başladı ama bunun nedeni de tasarımdan çok, Google’ın içeriğin kalitesini ve Web Vitals değerlerini daha çok önemsemeye başlaması. Sitede geçirdikleri süre ise çok yüksek olmasa da arttı ama bunun karşılığında oturum başına sayfa görüntüleme sayısının düştüğünü görüyoruz. Bu olumsuz gibi görünse de kullanıcıların siteye gelme sıklığı arttığı için bu düşüşün önemsiz olduğunu düşünüyoruz. Evrim Ağacı için tasarım etkisini izole etmek gerçekten çok zor; çünkü Google’a Türkiye’de bulunması çok güç bir kaynak sunuyoruz: Özgün, güvenilir, bilimsel, veriye dayalı bilgi. Google özellikle de Türkçe içerik üreticilerini de etkileyen her güncelleme attığında, Evrim Ağacı bundan genellikle olumlu etkileniyor.
Site tasarımında yaptığımız şey, zaten çoğunluğu organik Google aramalarıyla sitemize gelen kullanıcıların deneyimini pekiştirmek, bunu yaparken de neyi nasıl gösterdiğimizi değiştirmek. Bunun muhakkak az veya çok etkisi oluyordur. Fakat Evrim Ağacı olarak her sene bir önceki seneden milyonlarca fazla kişiye ulaştığımız için bazen hangi değişimin neyi ne kadar eklediğini bilmek mümkün olmuyor. Ancak burada felsefemizi netleştirmek açısından şunu vurgulamak gerek: Biz tasarımı yaparken sadece “Kullanıcı beğenir mi” kaygısıyla yaklaşmıyoruz. Her zaman öncelikli sorumuz şu: “Bizim içimize siniyor mu?” Kullanıcılardan aldığımız geri bildirim, bizim vizyonumuzun neredeyse her zaman onların beğenisiyle örtüştüğü yönünde, dolayısıyla bu çok büyük problem olmuyor. Olumsuz geri bildirim aldığımızda da “Aman hemen düzeltelim” gibi bir kaygımız yok, “Bu geri bildirim mantıklı mı, vizyonumuzla örtüşüyor mu” sorusunu soruyoruz. Tabii istatistiki veri de birçok kararımızı yönlendiriyor ama mesela yeni tasarımda da vizyonumuz çerçevesinde bir değişim gerekiyordu ve bunu yaptık. Eğer trafiğimiz azalsaydı bile geriye döneceğimizi sanmıyoruz.
Evrensel: Yeni mobil sitemizi kullanmaya başladıktan sonraki 6 aylık dönemi önceki 6 ayla karşılaştırdığımızda sayfa görüntüleme sayısı yüzde 10,75, oturum başına sayfa görüntülenme sayısı yüzde 35,84, ortalama oturum süresi yüzde 31.86 arttı; hemen çıkma oranı yüzde 23,71 azaldı. Bu istatistikler yaptığımız değişikliğin okurlarımız tarafından olumlu karşılandığını gösteriyor.
Teyit: Gidecek çok yol var. Ciddi bir pozitif ivme yakalayabildiğimizi söylemek şimdilik pek kolay değil. Bizim için kullanıcıda etki oluşturmak önemli ve onların Teyit’e ihtiyaç duymadan da karşılaştığı yanlış bilgiyi teyitleyebilen internet kullanıcıları olmasını istiyoruz. Bunların çoğu hâlâ gelişime açık. Geliştirmek için veri ve içgörü odaklı çalışmalarımız sürüyor.
Kullanıcı deneyiminin (UX) ve arayüzünün (UI) etkisi nedir?
Evrim Ağacı: Öncelikle bir haber sitesi ne kadar kullanıcı dostu olursa kullanıcının o siteye tekrar gelme ihtimali de benzer sitelere göre daha yüksek oluyor. Eğer kullanıcıların istediği içeriği üreten başka bir site yoksa UX/UI ne kadar kötü olursa olsun kullanıcılar bunu önemsemeyebilir ama benzer içeriğe daha iyi bir deneyimle erişebileceği yeni bir haber sitesi bulduğu anda alışkanlıklarından vazgeçmesi de kolay olacaktır. Bu yüzden kullanıcıların mutlu olması ve siteyi kullanmaya devam etmeleri için UX’in iyi olması bir zorunluluk diyebiliriz.
Bu etki, haber sitesine bağlı olarak çok değişiyor. Eğer sözünü ettiğimiz ana akım, sansasyonel gazete veya televizyon haberleri tarzı haber siteleri ise tasarımın neredeyse hiçbir önemi yok. Çünkü bu sitelerin ana trafik kaynağı tık tuzağı başlıklar, kullanıcıya sahte bir aciliyet izlenimi veren sosyal medya paylaşımları ve benzeri. Eğer sözünü ettiğimiz bizler gibi bilgi ve eğitim odaklı içerik üreticileri ise, o zaman da trafiğin kaynağı önemli. Çoğu öne çıkan bilim sitesinin trafiğinin önemli bir bölümü Google’dan geliyor. Buradan gelen kişilerin neredeyse hiçbiri uzun süreli kalmayı hedeflemiyor; bir sorusu var, bunun cevabını alıp çıkmak istiyor.
‘Vay be, bu neymiş? Neler yapmışlar’ dedirtebilmek
Bizim Evrim Ağacı’nda kırmak istediğimiz de zaten bu: Bize gelen biri, tek bir içerikten alacağını alıp çıkmasın, çok sayıda içeriği görmek istesin, kendinden bir şeyler katsın, bilmediği ekstra şeyleri öğrensin ve bilgi açısından doyduğunu hissetsin. Burada tasarım ve UX elbette birdenbire çok kritik bir öneme sahip hâle geliyor. Google’dan arama yapıp da birkaç saniyeliğine veya belki en fazla 1-2 dakikalığına sitenize gelen bir kullanıcıya “Vay be, bu neymiş? Neler yapmışlar!” dedirtebilmek ve ilgisini kabartabilmek gerekiyor. Bunu yapmanın birçok yolu var elbet; ancak biz, kaliteli içeriği ön plana çıkarmayı seçtik. Amacımız, kişiye aradığını kolayca ve hatta fazlasıyla vermekle kalmayıp, o bilgiyi almaya geldiğinde gerçekten özenilmiş bir tasarım gösterebilmek ve siteyi terk etmeden önce, kalması için yalvaran kutular çıkarmak yerine, merakını tetikleyecek özelliklerimizden ve projelerimizden birazcık olsun tattırabilmek. Bunu başarabilirsek, belki arkadaşlarıyla otururken sohbet sırasında çıkan bir sorunun cevabını bulmak üzere rastgele bize gelen o kullanıcının, sonradan Evrim Ağacı’nı hatırlamasını ve boş zamanlarını bilimle geçirmek için tekrar gelmesini sağlamayı umuyoruz.
Haber sitelerinde tasarımın etkisiyle ilgili üçüncü bir kategori ise bilgi/kavram odaklı olmasa bile kaliteli haber ve kaliteli gazetecilik yapmayı hedefleyen siteler. Bunlarda standardı New York Times, Washington Post, Vox, Wall Street Journal gibi oturmuş haber siteleri belirliyor. Türkiye’nin doğru düzgün, modern gazeteciliğe çok ihtiyacı var ve bunun önemli parçalarından biri de şu: Türkçe’deki haber sitelerinin absürt reklamcılık anlayışını kaliteleriyle kırmaları gerekiyor. Bir nevi, onları “hizaya çekecek” bir gazetecilik gerekiyor; şu anda Türkiye’deki haber sitelerinin tasarım ve UX anlayışı içler acısı… Özellikle de reklam ve SEO için yaptıkları kabul edilebilir değil. Zaten ya o şekilde düzeltecekler ya da Google dönen manipülasyonları fark ettiğinde faturayı kesecek. Ümidimiz bunun olabildiğince çabuk olması yönünde.
Evrensel: Haber siteleri kullanıcılarının büyük kısmını Google aramalarından ya da sosyal medyadan alıyor. Bir gazetenin anasayfasını açıp sırayla haberleri okuyan kullanıcı sayısı oldukça az. Bu durum da haber sitesi tasarlarken asıl odağın haber/yazı gibi detay sayfalarında olması gerektiğini gösteriyor. Arama motoru ya da sosyal medyadan gelen kullanıcıyı sitede tutacak ve onu başka sayfaları ziyaret etmeye teşvik edecek bir tasarım gerekiyor. Ancak bu teşvik, okurun üzerine üzerine giden pop-up’lar ya da sağdan soldan fırlayan başlıklarla olmamalı.
Teyit: Öncelikle okunabilirlik ve erişilebilirlik konusunda hatasız olmak çok önemli. Daha sonra insanların bu mecrada geçirdikleri zamanı nasıl daha kaliteli hâle getirebiliriz diye düşünülebilir. Artık sadece haber ulaştırmak yerine, UX’i doğru kullanarak kullanıcıya bir yolculuk tasarlamak mümkün. Haber siteleri de bunu doğru yaparak kullanıcılarla kurdukları bağı güçlendirebilir. Bu konuda sınırları genişleterek farklı içerikler üretmek de mümkün. Google’ın kullanıcılara bir arama serüveni yarattığı “2020 Yılının Arama Trendleri” işinde olduğu gibi farklı yollar denenerek etkili sonuçlar elde edilebilir.
‘Kullanıcı merkezli anlayış için haber sitesini okurun finanse etmesi gerek’
SEM: Aslında iki tip haber sitesi olduğunu söyleyebiliriz. İlki son dakika gelişmelerini ya da gündemdeki konuları bir an evvel haberleştirip hızlı bir şekilde dolaşıma sokmaya çalışan haber siteleri, diğeri ise maksadı ve derdi gerçekten habercilik olan, gelirini dijital reklamcılığa alternatif modellerden elde eden haber siteleri. İlk grupta yer alan haber sitelerinin temel amacı dolaşıma soktukları haberleri arama motorlarına hızlıca indeksletmek ve trafik sağlamak olduğundan UX’e çok fazla önem vermiyorlar. Bu grubun önemsediği nokta, kullanıcı deneyiminden ziyade reklamveren memnuniyeti, çünkü gelirleri buna bağlı. Ne kadar çok trafik o kadar çok reklam değeri oluşturuyor.
İkinci grup ise okurları veya sponsorları üzerinden gelir yaratan ve görece daha yavaş habercilik yapan, editöryel kalitesi yüksek haber dosyalarına yer veren haber siteleri. İlk grubun tersine kullanıcı deneyimine önem veren ve daha sade bir tasarım anlayışına sahip olan siteler ikinci grupta yer alan haber siteleri oluyor.
İdeal dünyada kullanıcıları sitede daha fazla tutacak haberlere ve tasarıma sahip olmak, okunabilirliği yüksek bir haber formatı oturtmak ve kullanıcıların site içi davranışlarından alınan geri dönüşlere göre dinamik bir tasarım anlayışına sahip olmak haber sitelerinde, UX açısından dikkat edilmesi gereken noktalar. Ancak burada bir noktanın altını çizmek gerekiyor: Haber sitelerinde kullanıcıyı merkeze alan bir anlayışı sürdürebilmek için kullanıcıların da haber sitelerini çeşitli yollarla finanse etmesi şart. Öteki türlü internet haberciliği koca bir dijital medya satın alma pazarına dönüşmek zorunda kalıyor.
Web yayıncılığında tasarım nereye gidiyor? Haber siteleri nelere dikkat etmeli?
Evrim Ağacı: Bu konuda global haber siteleri ile Türkçe haber siteleri arasında büyük farklar bulunuyor. Türkiye’de reklam fiyatlarının ucuzluğu nedeniyle haber sitelerinin kat kat daha fazla reklam kullanması, tasarım tercihlerini de olumsuz etkiliyor. Gelecekte içeriği ön plana çıkaracak, kullanıcı etkileşimini arttıracak sade tasarımların öne çıkacağını söyleyebiliriz. Ayrıca en büyük trafik kaynağı Google olduğu için Google’ın belirlediği kurallara uymayan ve kullanıcı deneyimini de önemsemeyenler zaman içerisinde elenecektir. Haber sitelerinin bu aşamada dikkat etmesi gereken şey, kullanıcı deneyimini en üst seviyede tutan, uluslararası standartlara uygun siteler hazırlamak ve Web Vitals gibi araçları verimli kullanmak. Hepsinden de önemlisi kendileri de haber okumak isteyecekleri, kullanmaktan keyif alacakları siteler tasarlamak.
Bu konuda modern tasarım çizgileri çok belirleyici bir rol oynadı. Özellikle de Medium gibi sitelerin belirlediği, okumayı kolaylaştırmayı hedefleyen, metni öne çıkaran, daha “temiz” diyebileceğimiz minimalist sayfa hatları, kuşkusuz birçok tasarımcıya ve geliştiriciye öyle veya böyle ilham oldu, oluyor. Bizim Türkiye’deki haber sitelerinde tabii böyle bir yaklaşım yok, site içerisinde reklam gömülmüş gibi değil de reklam içerisine site gömülmüş gibi. Aradığınızı bulmanız imkânsız, çünkü her yazının ilk üç paragrafı tamamen Google’ın SEO algoritmasını kandırmaya yönelik tasarlanmış. SEO her içerik üreticisi için önemli; ancak bunun yolu, görgüsüz gibi içerik hazırlamak değil elbette. Kuralları anlayıp, en nihayetinde bu işin kullanıcılar için yapıldığını unutmayıp, o şekilde SEO maksimizasyonu yapılması gerekiyor. Ama bizde her iş para için yapıldığından, burada olan yine kullanıcılara oluyor. Adblock kullanmadan Türkiye’de ana akım bir haber sitesine asla girilemez şu anda, o kadar kötü. Girip de okuduğundan zevk alabilenleri de tebrik ediyorum doğrusu.
‘Minimalizm bir yasa değil, bir yönerge olmalı’
Ama bizimkileri bir kenara bırakalım, hiçbir zaman dünya standardını belirleyip, onu aşamayacaklar zaten bu kafayla. Muhtemelen kısa dönemde kâr için yaptıkları, Google gibi arama motorlarının alacağı kararlarla uzun dönemde daha çok canlarını yakacak, en azından benim ümidim bu yönde. Fakat konumuz eğer Türkiye’de bir web yayıncısının, dünya standartlarında iş yapmak için dikkat etmesi gerekenlerse, bunun adımları oldukça açık: Öncelikle kullanıcıyı merkeze alacaklar. Siteyi inşa edip de kullanıcı bunun neresinde dememeliler. “Kullanıcı bizim haberlerimizden beslenecek, bunu en iyi nasıl sağlarız” sorusuna odaklanılacak. Tasarımı sade tutmak her zaman önemli bir adım; ancak tasarımcılar fonksiyon eklemekten de çekinmemeliler. Yani minimalizm, fonksiyonun önüne hiçbir zaman geçmemeli; kullanıcının haber veya içeriği sağlıklı bir şekilde tüketmesini sağlayacak her ne araç varsa kullanılmalı; minimalizm bir yasa değil, bir yönerge olmalı. Her yayıncı, belirli ilkeleri net bir şekilde ortaya koymalı ve o ilkeleri yıllarca azimle takip edebilmeli. Bu ilkeler değişemez olmamalı; ancak değişmesi için çok çok iyi gerekçeler ve çok köklü değişimler olması gerekecek kadar sağlam temelli olmalılar. Bir de işin psikolojik tarafı var tabii: Yılmayacaklar, yorulsalar da bırakmayacaklar. Türkiye gibi herkesin her şeyin uzmanı olduğunu sandığı, yapıcı eleştirinin değil linç kültürünün yerleşik olduğu, siyasi olarak süperaktif coğrafyalarda kaliteli iş yapmak zordur. Ama azimle çalışıldığında, her türlü başarılıyor. Türkiye’de Dünya standardında iş yapacak bir yayıncı, bunların farkında olursa, Türkiye’de bile başarılı olacağına kuşkum yok.
Evrensel: Haber sitelerinin tasarımında detay sayfaları oldukça önemli olmaya başladı. Bu nedenle haber sitesi tasarımı yaparken anasayfaya ağırlık vermek yerine detay sayfaları üzerinde çalışmak daha verimli olabilir. Ayrıca, haber sitesi tasarımı yapmak ya da yaptırmak isteyen yayıncılara da naçizane tavsiyemiz, tasarıma mobil detay sayfasından başlamaları olacak. Daha sonra mobil anasayfayı tasarlasınlar. Masaüstü ise mobile uyumlu olarak tasarlanabilir. Yani, klasik web sitesi tasarım piramidini ters çevirmek gerekiyor artık. Ayrıca, özellikle mobil açısından tasarım kadar hız da önemli. Bu yüzden PWA gibi teknolojilerin kullanmak büyük avantaj sağlayabilir.
Teyit: Web yayıncılığında kullanıcılarla kurulan karşılıklı iletişim sürekli olarak artıyor. Bunun fark edilmesi ve buna uygun sistemlerin tasarlanması önemli. Haber siteleri gördükleri etkiyi de tartarak yayıncılıkta sosyal medyaya odaklanmış durumda. 2020 Reuters Dijital Haber Raporu’na göre özellikle Z jenerasyonu olarak adlandırılan 18-24 yaş arası kullanıcılar, internet siteleri ve uygulamalardan uzaklaşırken, haberlere daha çok sosyal medya üzerinden ulaşıyorlar. Ayrıca rapora göre son dokuz yıldır değişmeyen bir eğilim ise şu; haber kaynağı olarak çevrimiçi yayınlar, televizyonun önüne geçiyor. Sosyal medya platformları hızlı bir yükselişe devam ederken, basılı yayınlar, özellikle de gazetelere olan talep düşmeye devam ediyor.
Bilgiyi üreten ve dağıtan özneler yaydıkları bilginin niteliğinden emin olmalı. Sosyal medya mecralarının haber tüketiminde kullanım oranlarının giderek fazlalaşması, haber sitelerini çok da aşina olmadıkları mecralarda hayatta kalmaya zorluyor. Bu mecraların gereği olan parametrelere odaklanınca ürettikleri içeriğin kalitesinde düşüş yaşanabiliyor. Çok fazla içeriğin hızlı bir şekilde tüketildiği bir dönemde haber sitelerinin inisiyatif alması ve kaliteyi önemsemesi gerekiyor.
Google’ın mayısta yapacağı algoritma güncellemesi kritik
SEM: Kullanıcı deneyimi ve SEO internet yayıncılığında tasarıma etki eden iki ana faktör haline geliyor. SEO denilince her ne kadar ana akım haber sitelerinin tık tuzağı içerikleri ile arama motorlarını manipüle etmeleri akla gelse de burada şunun altını çizmek gerekiyor: SEO çalışmaları arama motorlarını ve kullanıcı deneyimini geliştiren çalışmalar. SEO çalışmaları sitelerin arama motorlarından alakalı organik trafiği edinmelerini ve hedef kitlelerine karşı daha görünür olmalarını amaçlar. Bu açıdan bakıldığında tık tuzağı haberciliğin yaptığı “SEO” ile gerçek SEO anlayışını birbirinden ayırmak şart.
İnternet yayıncılığında kullanıcı odaklı tasarım anlayışı kendiliğinden gelişmiyor. Bugünlerde yaşanan bu değişimin en önemli nedeni arama motorlarının kullanıcıya verdiği önemin gitgide artması ve internette varlık gösteren tüm içerik üreticilerini kullanıcı merkezli olmaları açısından zorunlu şekilde teşvik etmesidir. Mayıs 2021 itibariyle Google’ın Sayfa Deneyimi Güncellemesi (Page Experience Update) adını verdiği bir değişim yaşanacak ve güncellemede altı çizilen noktalar sıralama sinyalleri hâline gelecek. Bu açıdan Google belirttiği şekilde bu güncellemeyi uygulamaya başladığında sıralama sinyallerine uygun hareket etmeyen sitelerin organik trafiklerinin azalacağını söylemek yanlış olmaz.
Sayfa Deneyimi Güncellemesi’nde Google’ın altını çizdiği noktalara bakacak olursak, sitelerin dikkat etmesi gereken ana başlıklar belli. Kullanıcılar daha iyi bir sayfa yüklenme deneyimini yaşamalı, sitelerle daha rahat etkileşime girebilmeli, sayfalarda gezinirken beklenmeyen ve ani kaymalarla karşılaşmamalı (bir anda beliren pop-uplar, tıkladığınız veya dokunduğunuz alan yerine başka bir alanın açılması gibi); siteler mobil dostu tasarıma sahip olmalı, güvenliğe önem verilmeli ve her site HTTPS sertifikasına sahip olmalı, pop-up şeklinde açılan ve kullanıcının sitede yaşadığı deneyimi bir anda kesen reklamlar olmamalı.
Tüm bu başlıkları incelediğimizde ve Google’ın siteleri bu açıdan değerlendireceğini göz önünde bulundurduğumuzda internet yayıncılığında dikkat edilecekler aslında kendiliğinden ortaya çıkıyor. Eğer Google Türkiye’de de gerçekten bu başlıklara dikkat ederse —etmesini umuyoruz— tık tuzağı haber sitelerinin organik sıralamalarda geriye düşmesi ve daha nitelikli habercilik yapan ve kullanıcı odaklı tasarıma sahip olan sitelerin öne çıkması gerekiyor. Tık tuzağı haberciliğin reklam dolu sayfalarında dolaşmanın ve bilgi almanın ne kadar zor olduğunu düşündüğümüzde bu sitelerin güncellemeyle birlikte sıralama kaybı yaşamaları gerekiyor. Ancak Google’ın Türkiye’deki haber sitelerini bugüne kadar politikalarına uyum açısından tam anlamıyla denetlemediğini ve yeteri kadar yaptırımda bulunmadığını da unutmamak gerekiyor.
İnternet yayıncılığında kullanıcıyı merkeze alan bu güncelleme zorunlu bir teşvik olduğundan şimdilerde SEO ve kullanıcı deneyimine önem veren haber siteleri bu duruma hazırlanmak için sıkı bir şekilde çalışıyor.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR – YETER GOOGLE YETER: ARAMALAR, REKLAMLAR VE KÖTÜLÜĞÜN FİNANSMANI