Röportaj

Discord ne zaman açılacak? Platform yasakları suçu önlemiyor, saklıyor

TGS Akademi’nin Uygulamalı Gazetecilik Atölyesi sürüyor. TGS Akademi Direktörü Orhan Şener’in haber yapımını anlattığı haftalık seminerlere, deneyimli gazeteciler de konuk oluyor. Atölyenin katılımcılarından İda Özkan, programın bir çıktısı olarak Discord yasağını ele alan bu röportajı hazırladı. Bu sosyal medya platformunun kullanıcılarıyla görüşen Özkan, uzmanların yorumlarını da aktarıyor.

Röportaja göre, dijital medyaya yönelik yasakçı zihniyet, sanal ortamdan gerçek dünyaya taşan suçların işlenmesini engelleyemiyor. Suç işleyecek olanlar, belirli bir platforma erişim engellenince, kendilerini daha iyi gizleyebilecekleri bir başkasını buluyor. Gazeteci-akademisyen Can Ertuna, “Aslında yasakçılıkla internet kullanıcılarını ‘yeraltına’ itiyorsunuz” diyor.

Uygulamaya yalnızca oyun oynamak ve arkadaşlarıyla sohbet etmek için katıldığını söyleyen 19 yaşındaki üniversite öğrencisi Ayşe (Not: Mahremiyet ve güvenlik nedeniyle takma isimle anıyoruz) için Discord, bir kâbusa dönüştü. Başlangıçta masum bir eğlence platformu olarak gördüğü sunucu, kısa sürede tehlikeli bir arena oldu. Bir sabah uyandığında, ismi ve okul bilgileriyle başlayan tehditlerle karşı karşıya kaldı. Ellerinde tüm kişisel bilgileri olduğunu iddia eden saldırganlar, bu bilgileri yaymakla ve evine bomba ihbarı göndermekle tehdit ederek Ayşe’yi sistematik bir şekilde baskı altına aldı. Ailesinin güvenliğinden endişe eden ve her gün yeni bir tehdit ile uyanan mağdur, kendisini çaresizlik içinde buldu.

Saldırganların; ailesinin nerede çalıştığını, kimlik numaralarını ve telefon numaralarını bildiklerini söylediklerinde iyice paniklediğini söyleyen Ayşe şu ifadeleri kullanıyor:

  • Her şey, yeni arkadaş edinmek ve sohbet etmek için katıldığım bir Discord sunucusunda başladı. Sunucuda bir süre sonra bana özel mesajlar gelmeye başladı. İlk başta şaka gibi geliyordu; adımı, okulumu, açık adresimi bildiklerini söylediklerinde bunun yeni tanıştığım arkadaşlarımın bir şakası olduğunu düşündüm. Ancak kısa bir süre sonra durum ciddileşti.
  • Bana, tüm kişisel bilgilerimi ellerinde tuttuklarını ve kıyafetlerimi çıkartmazsam bu bilgileri aileme ve arkadaşlarıma göndereceklerini söylediler. İlk başta ne yapacağımı bilemedim, korkudan ne söyleyeceğimi şaşırdım. Her gün yeni bir tehdit alıyordum ve sunucudan ayrılmamı engelliyorlardı. Bu kişiler sadece beni değil, ailemi de hedef aldılar. Ne kadar yalvarsam da peşimi bırakmadılar. Bu kabusun sadece benim başıma geldiğini düşünüyordum.

Son yıllarda kayıtlı kullanıcı sayısı hızla artan ve dünya çapında 300 milyonu bulan ABD merkezli iletişim platformu Discord; sunduğu sesli ve görüntülü görüşmeler, sohbet odaları ve oyun entegrasyonlarıyla birçok özel ve kamuya açık topluluk için vazgeçilmez adres. Ancak bu platformun sağladığı geniş olanaklar, dolandırıcılık ve zorbalık faaliyetlerine de kapı aralıyor. Türkiye’deki kullanıcıların kişisel verilerinin ele geçirilmesiyle yapılan dolandırıcılık ve şantaj girişimlerinin arttığı iddia ediliyor.

Milyonlarca vatandaşın kişisel verilerinin çalınmasıyla başladı

Dolandırıcılar; Discord kanallarında Türkiye’deki kullanıcıların kimlik ve kredi kartı bilgilerine, telefon numaralarına, adreslerine, okul bilgilerine, kimlik fotoğraflarına, aile bireylerinin bilgilerine, E-Nabız ve E-Devlet gibi resmî platformlardaki diğer hassas verilere ulaşmak için genellikle mağdurların isminin veya telefon numarasının yeterli olduğu haberlere yansıyor.

2009 Türkiye yerel seçimlerinde oy kullanma hakkı olan tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının kimlik bilgilerinin ve adreslerinin internete sızması, kişisel verilerin kolayca kötü niyetli kişilerin eline geçebileceğini göstermişti.

2015 yılında bir devlet hastanesinde çalışan doktorun bilgisayarına “truva atı” bulaştırılması ise bu tür bilgilerin geniş kitlelere yayılmasında dönüm noktası oldu. İngilizce özgün ismiyle “trojan,” virüsün aksine kendi kendisine harekete geçmeyip kullanıcının eylemini bekleyen zararlı bilgisayar programı anlamına geliyor.

Dolandırıcılar truva atından başka yöntemler de kullanabiliyor. Kişisel bilgi içeren veritabanlarına erişimi olan kişilere sahte e-postalarla “olta” atılması (phishing) bu yöntemlerden biri. Sahte e-posta mesajındaki bir bağlantıya tıklayan yahut ekindeki uygulama veya medya dosyalarını çalıştıran kurbanlar, bilgisayarlarına gizlice uzaktan erişilmesinin yolunu açmış oluyor.

2016’da Türkiye’yi sarsan MERNİS (Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi) sızıntısı ise da bir başka önemli gelişmeydi. Ertesi yıl ABD’de 147 milyon insanın kredi geçmişinin, sosyal güvenlik numarasının ve diğer kişisel bilgilerinin paylaşıldığı Equifax veri sızıntısı, Türkiye’deki MERNİS skandalını hatırlattı. 2018’de Hindistan’da da Aadhar veri sızıntısı ile yaklaşık 1,1 milyar insanın biyometrik ve kişisel bilgileri internette satışa sunulduğunu basın ortaya çıkardı.

Bu tür sızıntılar, birçok ülkede hükûmetlerin ve özel şirketlerin siber güvenlik ve “Büyük Veri” yönetimi konusundaki yetersizliklerini gösteriyor. Yasadışı yollardan elde edilen bilgiler kullanılarak Discord gibi platformlarda dolandırıcılık veya şantajla başlayan suçlar, cinayete kadar varabiliyor. Türkiye’de Discord’a erişim engellemesi getirilmesini tetikleyen son süreç de böyle başladı.

Discord bataklığı: Dolandırıcılık, tehdit, taciz, şantaj…

Geçtiğimiz aylarda Discord’da popüler bir oyun topluluğuna katılan dolandırıcı, oyun içi eşyaların satışını yapacağını söyleyerek topluluk üyelerini bir web sitesine yönlendirdi. Bu sahte bir siteydi. Dolandırıcı, önce normal bir şekilde eşyaların satışını yaptı. Yeterince üyenin güvenini kazanmasının ardından daha büyük miktarlarda alımlar yapılmaya başlayınca fişi çekti. Kredi kartı numaraları, şifreleri ve diğer önemli kullanıcı verileri çalınmıştı. Hesaplarına erişemeyen kullanıcılar kartlarından izinsiz para çekildiğini gördü. 50’den fazla mağdurun 350.000 TL’nin üzerinde bir parayı dolandırıcıya kaptırdığı tahmin ediliyor.

Discord’da farklı ilgi alanlarına ve topluluklara yönelik sunucular var. Bu sunucularda yaş ortalaması 10 ila 40 arasında değişiyor. Discord sunucularını genelde 16-21 yaş grubundan gençler yönetiyor.

Dolandırıcılık olayının yaşandığı oyun topluluğu binlerce sunucudan biri. Ancak bazı sunucuların giriş kuralları, bir ilgi alanının veya hobinin ötesinde… Örneğin yaklaşık 200 bin üyesi olduğu iddia edilen “ATATv44, C31K,” gibi sunuculara giriş kuralları; dinî ve millî değerlere küfretmeyi ve zarar vermeyi içeriyor. Bir başka sunucuda, sokaktan geçen kız çocuklarının etek altı fotoğrafları çekilip “icraat” adı altında paylaşılıyor.

Bu tür sunucularda, birçoğu küçük yaşta olan kullanıcıların video ve sesleri haberleri olmadan kaydediliyor. Bu kullanıcılar, kayıtlarının ailelerine yollanmasıyla tehdit ediliyor, zorbalığa maruz kalıyor. Örneğin X’te paylaşılan bir videoda, 12 yaşında olduğu belirtilen bir kızın, ailesinin aranmaması karşılığında, şantajcıların talebi üzerine kendi vücuduna zarar verdiği görülüyor.

İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil adlı iki kadının İstanbul’da 4 Ekim Cuma günü Semih Çelik tarafından vahşice öldürülmesinin hemen ardından Türkiye’den Discord’a erişim mahkeme kararıyla engellenmişti. Platforma “Çocukların cinsel istismarı ve müstehcenlik suçlarının işlendiğine dair yeterli şüphenin bulunması nedeniyle” erişim engeli getirildiğini söyleyen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Toplumsal yapımızın temelini sarsmaya yönelik girişimlere asla müsaade etmeyeceğiz” demişti.

Cinayetlerin ardından intihar eden Semih Çelik’in Discord’da bir “Incel” (Involuntary Celibate/İstemsiz Bekarlık Projesi) grubuna üye olduğu iddia edilmiş, platformda şantaj ve dolandırıcılık yapan yahut kullanıcıları suça özendirenlerin birçoğunun bu tür gruplarda radikalleştiği savunulmuştu.

Bu suçları işleyenler, yeni mecralar bularak devam eder

Toplumda infial yaratan cinayetlerden sonra, Discord’daki suç gruplarına yönelik polis operasyonuyla beraber bir sosyal medya kampanyası da başladı. Tehdit, taciz, gasp, şantaj ve dolandırıcılık yaparak kız çocuklarını hedef aldığı belirtilen bir dizi Discord kullanıcısının isimleri ifşa edildi. Çok takipçisi olan futbol taraftar sayfaları gibi sosyal medya hesapları ‘ifşa’ya destek verdi.

Bu arada “C31K” isimli grubun yöneticilerinden olan E.G. ve kendisine zarar verdirilen kız çocuğunu tehdit eden Ö.P. de tutuklular arasına katıldı. Genel olarak adlî süreç, çevrimiçi platformların güvenliğini artırma ve caydırıcılık yolunda önemli bir adım olarak nitelendi.

Ancak dijital alanın özellikle küçük yaştakiler için güvenli kalması için sürekli ve çok yönlü önlemler alınması gerekecek. Platformların, kullanıcıların ve yetkililerinin işbirliği, bu sürecin başarısını belirleyecek. Discord gibi iletişim platformlarının toptan engellenmesi ise birçok uzmana göre sorunu çözmediği gibi, suçluların bulunmasını daha da zorlaştırılabilir.

Gazetecilik ve Medya Çalışmaları alanında uzman Prof. Dr. Erkan Saka, 9 Ekim’den beri kapalı olan platform hakkında şunları söylüyor:

  • Discord’un kapatılması kesinlikle çözüm değil. Platformlar kapanır, ama bu dolandırıcılık yöntemleri yeni mecralar bularak devam eder. Türkiye’de hâlen güncel veri sızıntıları yapılıyor ve bu verilere erişmek oldukça kolay. Buna yönelik, sosyal medyaya kimlik numarasıyla giriş yapılmasını önerenler var, ancak bu da çözüm değil. Esas çözüm, kişisel verilerin güvenliğinin sağlanması, sızıntıların önlenmesi gerekiyor.

Gazeteci ve akademisyen Doç. Dr. Can Ertuna ise yayın ve platform yasaklarının dezenformasyonu daha hızlı yaydığını belirterek, erişim engellemelerinin orta ve uzun vadede ters teptiğini belirtiyor: “Yani siz aslında yasakçılıkla internet kullanıcılarını ‘yeraltına’ itiyorsunuz. Burada onları daha ‘hijyenik’ bir dijital ortam beklemiyor.”

İda Özkan

Zehra İda Özkan, 2001 doğumlu. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde Televizyon Haberciliği öğrencisi. Gazetecilik sektöründe staj yaparak pratik deneyim kazanan Özkan, haber anlatımında yenilikçi yöntemler geliştirmeye odaklanıyor.

Journo E-Bülten