Yorum

“Bundan âlâ gazetecilik faaliyeti mi olur?”

İktidar medyası, tartışılan bilirkişi haberi sonrasında Halk TV gazetecilerini hedef gösterirken bağımsız medya da kendi içinde tartışmaya girdi. Fatih Portakal (üstte), Barış Pehlivan henüz gözaltındayken ses kaydının yayımlamasını Sözcü TV'de eleştirdi. Faruk Bildirici bu konuda şöyle yazdı: "Öncelikli görevimiz gözaltına alınan meslektaşlarımıza destek olmak, dayanışmak ve hukuksuzluğa karşı çıkmaktı. Fatih Portakal ise sahiplenmek, destek olmak ve dayanışmak yerine eleştiriyi öne çıkardı, hem de yanlış üslup ve yanlış zamanlamayla."

Halk TV’den 5 gazetecinin geçen hafta gözaltına alınmasına ve kanalın Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş’ın tutuklanmasına neden olan ses kaydı yayınını yorumlayan deneyimli gazeteci ve okur temsilcisi Faruk Bildirici, “Bundan âlâ gazetecilik faaliyeti mi olur” ifadesini kullandı. Bilirkişinin yargı mensubu olmadığını, sözlerinin yayımlanmasında kamu yararı bulunduğunu ve konunun haber değeri taşıdığını vurgulayan Bildirici, “Eleştirmek hedef göstermek anlamına gelmez” diye ekledi. Faruk Bildirici’nin “Bilirkişiyi haber yapmak niye suç olsun” başlıklı son yazısından bir bölüm şöyle:

(…) Halk TV’nin ses kaydıyla ilgili yayınında bilirkişiyi hedef gösteren, habercilik dışına çıkıp da yargısal süreci etkilemeye çalışan en ufak bir ifade olmadığını da vurgulamalıyım. Ses kaydı olduğu gibi aktarıldı o kadar. Barış Pehlivan’ın soruları da gazetecilik sorularıydı…

Etik sorunların karşılığı da asla bir gözaltı ve ardından tutuklama olmamalıydı. Dayanışma gösteren Hande Fırat’ın da vurguladığı gibi, Suat Toktaş tutuksuz da yargılanabilirdi. Tutuklayarak cezaevine konulması saatler süren gözaltılar gibi peşin cezalandırma oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözleri, Yeni Şafak yazarı Aydın Ünal’ın “Başıbozukluk derecesinde özgür medya” yazısı ile iktidarın bilumum sözcülerinin konuşmaları da muhalif medyaya karşı yürütülen toplu saldırının dışavurumu…

Nihayetinde Suat Toktaş, bir gazeteci olarak refleks göstermekle kalmamış, yayımlanan haberle ilgili bütün sorumluluğu üzerine alma basiretini göstermiş. Biz gazetecilere de ona sahip çıkmak, dayanışma göstermek düşer. Bizim meslektaş olarak yükümlülüğümüz budur.

Yeni Akit’te “Gazetecilik değil etki ajanlığı,” Akşam’da “Skandal yayın” yazan iktidarın ‘ayrıcalıklı gazetecileri’ni de kendi ahlakî değerleriyle baş başa bırakalım… Ne de olsa saraylarda, özel uçaklarda gezinmek onlara; cezaevi yolları bağımsız, eleştirel gazetecilere…

  • Faruk Bildirici’nin 1 Şubat 2025 tarihli bu yazısının tamamını şu sayfada okuyabilirsiniz. Halk TV’den gazeteciler Barış Pehlivan, Seda Selek ve Serhan Asker, Türkiye’nin gündemindeki bilirkişinin ses kaydının yayımlanması gerekçe gösterilerek 28 Ocak’ta gözaltına alınmıştı. 3 gazetecinin ifadelerinin alınmasının ardından ertesi gün, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş ve Program Koordinatörü Kürşad Oğuz da gözaltına alınan haberciler arasına katılmıştı. 29 Ocak akşamına doğru Selek ve Asker, yurtdışı yasağı ve adlî kontrol kaydıyla serbest bırakılmıştı. Pehlivan, Toktaş ve Oğuz ise tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hâkimliğine sevk edilmişti. Pehlivan ve Oğuz adlî kontrol kaydıyla salıverilirken Toktaş 30 Ocak’ın ilk saatlerinde tutuklanıp cezaevine gönderilmişti.

İLGİLİ:

Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş tutuklandı

Journo

Yeni nesil medya ve gazetecilik sitesi. Gazetecilere yönelik bağımsız bir dijital platform olan Journo; medyanın gelir modellerine, yeni haber üretim teknolojilerine ve medya çalışanlarının yaşamına odaklanıyor, sürdürülebilir bir sektör için çözümler öneriyor.

Journo E-Bülten