Regl dönemi, halk arasındaki deyimiyle âdet görmek ya da aybaşı, kadınlarda rahim içindeki dokuların kan ile birlikte vücuttan atılması şeklindeki fizyolojik olaydır. Fizyolojik ve gayet doğal bir olay olduğu halde, regl dönemi denince akla gelenler ve verilen tepkiler, bunu olağanüstü bir durum gibi gösterip anormalleştiriyor. Bu anormalleştirme süreci istisnalar olmakla birlikte yalnızca bizim kültürümüzde değil, birçok kültürde mevcut. Bu süreçler sonucunda da, regl dönemini yaşayan kadının kendisinde bile, reglin gizlenmesi ve utanılması gereken bir şey olduğu algısı oluşuyor. Peki ama kadın vücudunun doğal döngüsü nasıl oluyor da böyle bir algıya maruz bırakılıyor?
Koçer: Regl bir kirlilik olarak nitelendiriliyor
Kadir Has Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Suncem Koçer, bu sorulara şöyle cevap veriyor: “Bunu açıklamak için farklı yaklaşımlara yaslanabiliriz. Mesela antropolojik bakış açısında bu algının sadece bizim kültürümüzde değil, farklı kültürlerde de var olduğunu görüyorum. Çünkü reglin bir kirlilik, toplumun dışında bırakılması gereken, toplumsal hayata dâhil edilmemesi gereken bir olgu olarak nitelendiğini biliyoruz. Mary Douglas 1960’larda yaptığı Purity and Danger adlı bir çalışmayla bu konuya yeni pencereler açmıştır. Douglas, kadının bedensel salgılarının topluma bir tehdit teşkil ettiği algısının varlığını, değişik kültürlerle yaptığı çalışmalar sonucunda ortaya koymuştur. Bu bir toplumsal kurgu aslında, öğrenegeldiğimiz birtakım kodlar üzerinden regli bir kirlilik, bir tehlike, dışarıda tutulması gereken olgu olarak görüp böyle yaşamaya devam ediyoruz. Ama tabii bütün toplumsal normlar ve kodlar gibi bunun da kırılması gerekiyor ve aslına bakarsak kırılıyor da.”
Kadın vücudunun doğal döngüsünün topluma zararlı olarak algılandığı çağlar çok geride kalsa da, günümüzde etkileri hâlâ sürüyor. Erkeklerin ergenlik dönemi yetişkin olmak ve birey olmakla bağdaştırılırken, kadınların ergenlik dönemi cinsellik ve kirlenmekle bağdaştırılabiliyor. Farklı dillerde regl dememek için kullanılan ifadeler şöyle:
Türkçe
Renklenmek, kirlenmek, misafirin gelmesi, anavatanın kan ağlaması, âdet görmek, muayyen günlerde olmak, çarşambayı sel alması, hasta olmak
İngilizce
“Aunt flo/Aunt flow” (halam geldi), “Monthly visitor” (aylık ziyaretçi)
Fransızca
“La saison des fraises” (çilek sezonu), “Les Anglais sont arrivés” (İngilizler geldi), “Le général rouge est en ville” (kırmızı general şehirde)
Almanca
“Auslaufmodell” (modası geçmiş, kullanılamaz ürün), “Der rote König” (kırmızı kral), “Ich habe ein Kind umgebracht” (Bir bebek öldürdüm), “Tante Rosa kommt” (Kızıl hala geldi)
Çince
“Da Yi Ma” (düzenli tatil)