Mobil Yeni Medya

Açık havada video çekerken nelere dikkat edilmeli?

Video içerik üretmenin tekniği artık çok kolay olsa da, diğer külfetler geleneksel dönemden devralındığı gibi devam ediyor. Özellikle açık alanlarda. Dışarıda, hiçbir şey göründüğü kadar kolay olmuyor. Eğer açık havada profesyonel bir video çekimi yapacaksanız bunun için de dikkat etmeniz gereken şeyler iç mekandan çok daha fazla.

Işık

Her zaman gün ışığının bedava bir ışık kaynağı olduğunu, eğer özel ışıklandırma yapmak için fırsatınız, ışık ekipmanlarına ayıracak bütçeniz yoksa gün ışığının size bu konuda yardımcı olmaya hazır olduğunu söyleriz. Yanınızda taşımaya, herhangi bir güç kaynağına bağlamaya gerek olmayan sonsuz bir ışık.

Fakat bu sonsuz kaynağı kontrol etmek her zaman kolay olmayabilir. Bu konuda da dikkat etmemiz gereken noktalar var.

Bunlardan ilki açık havada yapacağınız çekimin zamanı. Güneş, gün içinde sürekli konum değiştirdiği için ışığın şiddeti ve gölgeler sürekli olarak değişecektir. Öğle vakitlerinde güneş tam tepeden dik bir konumda geldiği için bu vakitlerde çekim yapmaktan kaçınmalısınız. Daha çok röportaj, haber gibi içerikler oluşturacağınızı varsayarak çekim için en iyi vaktin akşamüzeri vakitleri olduğunu söyleyebiliriz. Kış aylarında 15:00, yaz aylarında ise 16:00-17:00 ve sonrası bu tarz çekimler yapmak için en uygun vakitlerdir.

Çekimi yaparken konumu kendiniz seçme şansınız varsa güneş ışığını direkt almayan, binaların arasında kalan yerleri seçmelisiniz. Böylece binaların arasından yansıyarak gelen, yumuşak bir ışık elde edersiniz.

Ters ışık

Batmakta olan gün ışığını arkanıza almaktan kaçının. Çektiğiniz konu (kişi ya da obje) silüet olarak görünecektir. Işık her daim kameranın görüş açısı doğrultusunda olmalı. Eğer öğle saatlerinde çekim yapmak zorundaysanız üstü ve yandan en az bir tarafı kapalı mekanları seçmelisiniz. Böylece ışığı dik olarak yukarıdan almaktan kaçınmış olacaksınız ve bir taraftan gelen sert ışık, mekanın kapalı olan yan tarafından da yansıyarak sert gölgeleri yumuşatacaktır.

Gün ışığında gölgede kalan bir yerde yaptığınız çekimde oluşabilecek muhtemel bir başka sorun da arka planın fazla patlamasıdır. Kadrajınızı ışık patlaması olmayan yerlere göre yaparak bu durumdan kaçınabilirsiniz. Ya da bir reflektör yardımıyla çektiğiniz konuya dolgu yaparak yine arka plan ve konu ışığını eşleyebilirsiniz. Reflektörünüz yoksa bir strafor ya da geniş beyaz yüzeyli bir obje kullanabilirsiniz. Straforun yansıtma etkisini artırmak içinse straforu alüminyum folyo ile kaplayabilirsiniz.

Güneş altında çekim yapmak zorunda kaldığınızda, çektiğiniz konu üzerinde beyaz bir çarşaf tutarak -tabii bu çarşafı kadraj dışında bırakarak- gelen ışığı ve oluşacak sert gölgeleri yumuşatabilirsiniz. Tabii bunun için kameramanın dışında en az iki kişinin yardımı gerek. Eğer yukarıdan aldığınız ışıktan memnunsanız, çekimini yaptığınız kişinin yüz kısmına aşağıdan bir reflektör yardımıyla dolgu yapmanız gerekir. Böylece göz, burun, dudak ve çenenin altında oluşan sert gölgeler yumuşayacaktır.

Ses

Ses, setin üvey evladıdır derler. Çekim yapılırken genelde iyi görüntü almak için harcanan enerji iyi ses almak için harcanmaz. Fakat dış mekanda çekim yapmak, ses konusuna da daha fazla dikkat etmeyi gerektirir. Çünkü, kapalı mekandaki gibi mutlak sessizlik kesinlikle sağlanamayacaktır.

İyi ses alabilmek için mekan tercihinizi yaparken gürültülü yerlerden, ana caddelerden uzak durmalısınız. Şehir içleri genelde öğleden sonra daha sakin oluyor. Açık havada bir konuşmanın sesini kaydetmek için yaka mikrofonu kullanmanızı özellikle tavsiye ederim. Açık hava, kamerayla konuşan kişi arasında mesafe demek. Mesafe ise konuşma sesinin daha az duyulması demek. Açık alanlarda arka planınızı güzel bir manzara olarak belirlemek isteyebilirsiniz ya da çekimini yaptığınız kişi kameradan uzak olabilir. Böyle durumlarda kameranın üzerinden ya da bir ortam mikrofonu ile kaydettiğiniz seste konuşan kişiden ziyade etraftaki sesler daha çok duyulacaktır. Yaka mikrofonu direkt olarak kişinin üzerine bağlı olacağı için daha net bir ses elde edebileceksiniz. Uzun kablolu ya da kablosuz bir yaka mikrofonu tercih edebilirsiniz.

Seçeceğiniz yaka mikrofonunun da omni-directional olmaması yani her yönden ses almaması gerekir. Omni-directional mikrofonlar da konuşma dışında etraftaki sesleri alacağından etraftaki gürültü yine duyulacaktır. Böyle durumlarda seçmeniz gereken mikrofon tipi cardioid yani tek yönlü mikrofonlardır. Cardioid mikrofonlar sadece karşıdan gelen sesi alırlar böylece sadece konuşan kişinin sesini almış, etraftaki gürültüyü minimuma indirmiş olursunuz.

Rüzgâr

deadcatAçık havada ses kaydında oluşabilecek bir başka problem rüzgârdır. Rüzgârlı havalarda çekim yapmaktan kaçınmalısınız. Eğer çekim yapmak zorundaysanız mikrofonunuza rüzgâr sesini engelleyecek bir sünger ya da çoğu mikrofonla birlikte gelen ‘deadcat’ denen eklentiyi takmanız gerekir. Deadcat, ‘tüy’, ‘rüzgâr tüyü’, ‘rüzgâr başlığı’ olarak da bilinir. Ortam mikrofonları ve yaka mikrofonları için ayrı modelleri bulunur.

Eğer rüzgar sesini engelleyecek bir şey kullanamıyorsanız yaka mikrofonunu konuşan kişinin kıyafetinin ya da yakasının içinde takabilirsiniz.

Çekim yaparken sesi sürekli olarak dinlemeniz ve etraftan gelen gürültüleri duyduğunuzda çekime ara vermeniz gerekir.

Anlattıklarımdan yol çıkarak çekim yapılacak en iyi mekanların sakin yerler, en iyi zamanınsa akşamüzeri olduğu sonucuna varabiliriz. Tabii ki bu şartlar her zaman sağlanmayacak. Çekim için seçtiğiniz mekan ya da zaman ne olursa olsun bahsettiklerimi uyguladığınızda büyük oranda iyi sonuçlar elde edebilirsiniz.

Meriç Özadak

Bilgi Üniversitesi Sinema ve Televizyon bölümünden mezun oldu. CNN Türk'te kameramanlık ve ardından klip yönetmenliği yaptı. Dijital pazarlamaya yönelerek Türkiye'nin ilk video pazarlama ajansı Vidyozz'un ve Videmu'nun kuruculuğunu üstlendi.

Journo E-Bülten