Haber

Admin konuştu: Onlar sağlık haberi

İnternet haber sitelerinde özellikle gecenin ilerleyen saatlerinde yayına giren cinsel içerikli haberler tartışma yaratıyor. Kimi okurlar “porno” diye tepki gösterirken “admin” olarak tanınan gece editörleriyle komik bir bağ kuranlar da oluyor. Dün gece de öyle oldu.
T24’ün “Uzun süre seks yapmazsanız ne olur” haberi ve fotoğrafı Twitter’da yüzlerce paylaşım ve yorum aldı. Haluk Levent bile devreye girdi ve “2 yıldır kendimi tuttum. Herkesten özür dileyerek bu twiti atacağım artık içimde kalmasın! Türkiye Ahbap! T24 adminini evlendirelim! Haydi arkadaşlar” dedi.
Herkes konuştu, peki “admin” ne diyor? T24 editörlerinden İsmail Yeniçeri ve Ahval editörlerinden Ali Aslangül ile bu haberleri konuştuk. Yeniçeri’ye göre bunlar “cinsel sağlık” haberi. Aslangül ise “Seks, dünyanın her yerinde satıyor” diyor.

Cinsellik Türkiye’nin gizli gündemi ve en büyük tabularından biri… Son zamanlarda “ana akım” medyanın dışında kalan T24 ve Ahval gibi medya kuruluşlarının da cinselliğe rağbet etmesi dikkat çekiyor. Öyle ki seçilen haberler, atılan başlıklar ve okur yorumları; politika ve ekonomi kadar gündem olabiliyor.

İnternet gazetelerinde seks haberlerinin düzenli olarak yayımlanması ve aldıkları etkileşim, bu haberlerin çok tıklandığına işaret ediyor. Bazı okurların espriyle karışık tepkileri ise genellikle ‘admin’lere, yani site editörlerine yöneliyor. Bu tür haberlerin altında çok sayıda espriye rastlamak mümkün.

T24 editörlerinden İsmail Yeniçeri ve Ahval editörlerinden Ali Aslangül ile seks haberlerinin etkisini, okurların tepkisini ve referans aldıkları kaynakları konuştuk.

Yeniçeri dün gece tartışılan haberin editörü olmasa da, o da yaptığı haberlerle T24’ün Twitter takipçileri arasında “admin” diye tanınan çalışanlardan. Kendisi bu haberlerin sağlık kategorisinde olduğunu belirterek söze başlıyor. Ona göre nasıl ki koronavirüs haberleri sağlık kategorisinde değerlendiriliyorsa, cinsellik haberlerine de benzer şekilde yaklaşılmalı…

‘Görünmez etkileşim’ çok daha yüksek

Bu haberlerin çok okunduğunu belirten Yeniçeri, etkileşim ve tıklanma sayıları arasındaki farka da dikkat çekiyor:

“Bizim haberlerin görünürlüğü etkileşiminden çok daha büyük oluyor. Genellikle büyük haber siteleri bu haberleri sosyal medya sitelerinde paylaşmasa da internet sitelerinde bulunduruyorlar. Biz sosyal medya hesaplarında paylaştığımız için oradan da biraz etkileşim görüyoruz. Ama tıklanma ve etkileşim oranına baktığımızda burada çarpıklık görüyoruz. Yani millet haberi tıklayıp okuyor ama sosyal medyada etkileşimi az veriyor. Görünür olarak az etkileşim var, ama görünmez olarak çok etkileşim var.”

Koronavirüs ile cinsellik haberlerinin okunması azaldı

Yeniçeri, karantina sürecinde cinsellik haberlerinin okunma oranının düştüğünü de belirtiyor:

“Mesela insanların daha çok eve kapandığı dönemde bu haberler daha az okunmaya başlandı. Türkiye iki askeri harekat geçirdi. Bir deprem yaşadı. Çok ilginçtir, Elazığ’da deprem olduğu gece seks haberi çok okundu. Bazen felaketler de insanları bu haberleri okumaya itiyor. Ya da seks haricinde porno haberleri var. Bunlar da çok okunuyor. Bunların aranması da şöyle oluyor. İnsanlar internete porno yazıyor ve orada önüne gelen haberlere tıklıyorlar. Eğer haberiniz varsa oradan onu okuyorlar. Böyle ilginç tesadüfler de var.”

“Mesela yurt dışında normal karşılanıyor sanırım. Ancak biz tepki alıyoruz. Türkiye’de cinsellik bir tabu olduğundan bir kere bile öyle bir haber paylaştığınızda insanların tepkisini alıyorsunuz. Bir de gerçekten ilginç bulup okuyan bir kesim var. Cinselliğin algılanmasına baktığımızda toplumumuz bölünmüş durumda; normal karşılayanlar ve bunu görmek istemeyenler arasında çok fark var. Yurt dışında öyle değil. O nedenle bilimsel araştırmalar da oralarda oluyor. Türkiye’de cinsellikle alakalı bilimsel araştırma bulmak zor ama biz de onları haberleştirmeye çalışıyoruz”.  

‘Fark etmelerini komik buluyorum, şaşırıyorum’

Esprili yorumlara da cevap veren Yeniçeri, hem gülüyor, hem de üzülüyor:

“Çok fazla komik yorum var. Okurumuz anlıyor. Bir iki hafta cinsel sağlık haberi girmediğimiz zaman ertesinde haberi yaptığımızda ‘admin geri döndü’ yorumları artıyor. Hemen fark ediliyor. O fark etmelerini komik buluyorum. Bu kadar çabuk fark etmelerine şaşıyorum. İnternet editörleri her alanla ilgilenmeye çalışır.. Cinsel sağlık haberlerini belki haftada bir gireriz ama onun dışında çok  değerli haberler giriyoruz. İnsanlar sanki onları görmüyor, geri plana atıyor gibi hissediyorum. ‘Sürekli seks haberi yapıyorsunuz’ diyorlar. Hayır sürekli seks haberi yapmıyoruz. Siz onu görüyorsunuz. Algıda seçicilik durumu beni üzen bir durum. Çünkü çok değerli bir haberimin görünmediğini hissettiriyor bana. Özellikle Elazığ depremi gecesi ben onu hissettim. Ülkede deprem oldu, insanlar öldü. O haberi depremden birkaç saat önce yapmıştık. Ama o haber okundu. Çünkü insanlar görmek istediklerini görüyorlar.”

Türkiye’de cinselliğin yıllardır istismar edildiğini kaydeden genç editör sözlerini şöyle bitiriyor: “Büyük medya kuruluşlarında yıllarca bunun istismarı yapıldı. Bu da bir tabu oluşmasına sebep oldu. Cinselliğin tabu olmadığı, insanların merak ettiği her şeyi bulabilecekleri haberler oluşturmaya çalışıyoruz aslında.”

Aslangül: Batı medyasıyla fark, cinselliğin işleniş biçiminde

Ahval editörü Ali Aslangül ise dünyadaki en önemli medya kurumlarının da cinsellik haberlerine yer verdiğini söylüyor. Bir editör olarak araştırmaya dayalı olmayan seks-cinsellik haberlerini işlemiyor. Cinselliğin sansasyonel formlarla sunulduğuna dikkat çeken Aslangül, işin hurafeden uzak tutulmasına önem veriyor. Şöyle diyor:

“Cinsellik üzerine yapılan haberler, dünyanın önde gelen medya kurumlarının da geniş yer ayırdığı kategorilerin başında geliyor. Seks haberlerini diğer haberlerden ayrı kılan şey, en başta siteye daha çok ‘tık’ getirmesi. Seks, dünyanın her yerinde satıyor.  Ancak Türkiye medyası ile Batı medyası arasındaki fark, konunun işleniş biçimi. Bugün Türkiye’de dev kitlelere ulaşan birçok haber sitesi, konuya daha çok sansasyonel yaklaşıyor ve işin psikolojik ve sağlık boyutundan ziyade magazinsel tarafını öne çıkarıyor.  Bir editör olarak ben, hiçbir somut araştırmaya dayanmayan cinsellik haberini işlemiyorum.”

Retweet ve beğeni yerine yorum yapılıyor

İnsanların seks haberlerine yönelik ilgisini anlatan Aslangül, yorumların ve etkileşimin bugün bile daha ziyade gerçek ismini gizleyen hesaplardan geldiğine, cinselliğin tabu olduğuna dikkat çekiyor:

“Aslında cinsellik üzerine kurulu haberlerin sosyal medyada etkileşim alma biçimi de farklı. Türkiye’de insanlar retweet ya da beğenme yerine yorum yapmayı daha çok tercih ediyor. İnsanların rahatça konuşamadığı bir konu. Bu tarz haberlerin altına yorum yapanların çoğu, fake bir kimlikle sosyal medyada bulunan kişiler. O yüzden daha rahat bir şekilde haber paylaşımlarının altına yorum yazıyorlar. Burada bir kişinin başlattığı yorum ağı, bir anda 100’lerle ifade edilen sayılara ulaşabiliyor. Sokağın tabiriyle işin ‘goygoy’ tarafı okurun hoşuna gidiyor.”  

‘Kantarın topuzu kaçtığında yayın yönetmeni uyarıyor’

Seks ve cinsellik haberlerinde en önemli verinin bilimsel araştırmalar olduğu konusunda editörler hemfikir. Bu haberlerin en çok okunan haberlerden olduğunu vurgulayan genç editör şunları söylüyor:

“Genelde seks üzerine yapılmış araştırmaların sonuçlarını yayımlamaya özen gösteriyoruz. Tabii bu editörden editöre değişen bir durum. Kantarın topuzu kaçtığında genel yayın yönetmenimizin uyarısı gelebiliyor. En temel ilke, okura safsata ya da sansasyon değil, gerçek bilgiyi sunabilmek.”

“‘Bu tarz haberler ne kadar okunuyor’ sorusuna gelince, somut örneklerle gitmek daha doğru. Örneğin, Ahval’de tüm zamanların en çok okunan ilk 100 haberinde çok sayıda cinsellik haberine rastlamak mümkün. Her biri 70 ila 100 bin gibi hit almış haberlerden bahsediyorum. Mesela, ‘Seks terapistinden en iyi seks için 10 ön sevişme ipucu’ başlıklı haber bunlardan biri.”

‘Türkiyeli okurların muhafazakâr tarafı ağır basıyor’

Aslangül, şikâyet edenler olsa da önemli bir okur kitlesinin bu haberleri sevdiğini söylüyor. Bazı okurların bu tarz haberlerden sonra takibi bıraktığını da kaydeden Aslangül şu ifadelerle sözlerini bitiriyor:

“Türkiyeli okurların muhafazakâr tarafı her zaman ağır basıyor. Cinsellik haberini sosyal medyada paylaştığınızda ‘goygoy’ yapmanın yanı sıra ayıplama ve takipten çıkma gibi aşırı tepkiler de dikkat çekiyor.  Muhafazakâr bir yaklaşımla tepki gösterenlerin birçoğu, aslında habere tıklayıp göz atanlar oluyor. Bana en ilginç gelen yorumlardan biri, feminist porno yönetmeni Erika Lust’un kadınların porno izleme alışkanlıklarına dair analizinin yer aldığı habere gelen yorumlar. ‘Biz sizden haber bekliyoruz, iyice porno sitesine döndünüz’ gibi içi boş yorum mesela. Biz burada porno içerik sunmuyoruz. Konuya vâkıf birinin görüşlerini aktarıyoruz ama bazı okurlar için bu ‘kırmızı çizgi’ olabiliyor. Sonra en komik yorumların başında da ‘Aha, yine başladı bizim admin’ geliyor. Burada okurun bir şikâyeti yok aslında. Ama hep aynı editörün seks haberlerini yaptığını varsayıyor.”

T24 yazı işleri müdürü: ‘Bu tip haberlerin yaygınlaşmasından tarafım’

Bugün bu haberin yayınından sonra T24 Yazı İşleri Müdürü Umut Ozan Darıcı, Journo’ya bir e-posta gönderdi. Darıcı’nın mesajında, cinsellik konulu içeriklerin yayın politikasındaki yerine dair görüşlerini barındıran ve okuduğunuz bu haberi de eleştiren bölüm şöyle:

“Siz kabul etseniz de etmeseniz de, cinsellik hayatın içinde var olan bir olgu. Yapılan iş editöryal seçimi ahlâki bir biçimde ötekileştirmekten başka bir şey değil. Belki farkındasınız, belki değilsiniz ama yaptığınız haberle, cinsellikten anladığınız yegâne şeyin pornografi olduğunu ortaya seriyorsunuz.

Üzgünüm size kötü bir haberim var ama, bu tip haberlerin yaygınlaşmasından tarafım. Sizin ya da birilerinin bunu porno diye yaftalaması çok da umrumda değil. Ülkede süregelen tutum hep sizin bu haberde sergilediğiniz tutumla benzer olduğu için damacanalarla, rulmanlarla ilişkiye giren yurt insanlarıyla karşılaşıyoruz.

Sürekli dem vurduğunuz, özlediğiniz batı demok[ras]ilerine bir bakın bakalım, cinsel eğitim ne zamandan itibaren veriliyor. Ama görünen o ki, Türkiye’de bu eğitim verilmeye başlasa, ilk olarak sizler ‘Çocuklarımız ahlâksızlaştırılıyor’ diye feveran edersiniz. Çünkü haberinizdeki diliniz tamamen bunu gösteriyor.”

Maaz İbrahimoğlu

Lisans eğitimini Marmara Üniversitesi'nde tamamladı. Taraf gazetesi, Milat gazetesi, Gerçek Hayat dergisi, Nokta dergisi gibi basın yayın organlarında çalıştı. Radikal başta olmak üzere çeşitli medya kurumlarında çalışmaları yayımlandı.

Journo E-Bülten