CNN (Cable News Network) dünyada 7 gün 24 saat haber yayıncılığını başlatan TV kanalı. 1980’de sadece haber yayınlayacak bir kanal kurduğunda, Ted Turner’in anlamsız bir iş yaptığını düşünenler olmuştu. Çünkü o güne kadar TV kanalları, haberleri ancak belli saatlerde verip, diğer saatlerde dizi, spor karşılaşmaları, sinema gibi eğlendirici içerikler verirlerdi.
Kanal zaman içinde ses getiren işlerle büyüdü. 1986’da Challenger Uzay Mekiği faciası sırası ve sonrası ile 1987’de 20 cm çapındaki 7 metrelik çukura düşen 18 aylık Jessica isimli bebeğin 58 saat süren kurtarma operasyonu yayınlayarak gelişti ve 1990 Saddam’ın Kuveyt’i işgali sonrasında yapılan ‘Çöl Fırtınası’ kod adlı Körfez Savaşında yerini iyice sağlamlaştırdı. İnsanlar ilk defa füzelerin hedeflerini vurmasını yani bir savaşı, canlı yayında izlemişlerdi.
Ama anlaşılan artık CNN eskisi kadar popüler değil. Çünkü geçen çarşamba açıklanan bir araştırmaya bakılırsa, CNN ABD’deki en büyük üç haber kanalı arasında en az güvenileni. Rasmunssen Reports tarafından gerçekleştirilen araştırma, daha magazinel bir kanal olmasına rağmen, Fox News’un en çok izlenen ve daha çok güvenilen haber kanalı olduğunu gösteriyor.
Amerika’da TV yayınları %90+ kablo üzerinden veriliyor. Rasmunssen’in kablo TV seyircileri arasında, telefonla ve online olarak gerçekleştirdiği araştırmada soru yöneltilen kişilerin %75’inin düzenli olarak haber izlediği sonucuna ulaşılmış. Tercihleri sorulduğunda ise, %42’si Fox News, %35’i CNN ve %19’u MSNBC demiş.
Amerikan kablo seyircilerinden 40 yaş altındakilerin CNN, üstündekilerin Fox News seyrettiği belirlenmiş. Parti dağılımına bakıldığında ise, Cumhuriyetçilerin Fox News (%72), Demokratların CNN (%50) seyrettiği kaydediliyor.
Politik haberlere güvendiğini söyleyen katılımcıların oranı ise %37. Benzer bir oran ise (%36) güvenmediğini söylemiş. Kararsızların oranı %26. Katılımcıların %74’ü medyanın seçim kampanyalarında içeriğe değil, çatışmalara odaklandığı inancında.
Araştırmanın en ilginç sonucuysa şu: Amerikalılar politik haberler konusunda tüm TV kanallarını şüphe duyarak izliyor. Katılımcıların %50’si Fox News haberlerine, %43’ü MSNBC haberlerine ve %33’ü CNN haberlerine güven duyduğunu söylemiş. Anlaşılan Penguenler sadece CNN Türk’ün işi değil.
Study: CNN least trusted among likely voters https://t.co/36LnleMkfx pic.twitter.com/4kObtlFldN
— Washington Examiner (@dcexaminer) January 4, 2017
CNN ve Newsroom örneği
Son olarak, 2012-2014 arasında yayınlanan 25 bölümlük Newsroom dizisini hatırlatalım. Hayali bir TV haber kanalının hikâyesini anlatan dizide, TV kanallarının karşılaşabileceği çelişkiler, kurgulanmış olaylar üzerinden anlatılıyordu. Temelde, haber yayıncılığının karşılaştığı kurumsal, ticari ve politik sorunlar inceleniyordu.
Özetle, basılı ya da görsel, tüm haber kanalları zaman içinde ‘hayatta kalma’ derdiyle, farklı yollara sapabiliyor. Bunun anlamı, politik baskıdan kaçmak için otosansür ya da sansür uygulamak olduğu kadar, ticari anlamda reklamverenini üzmemek de olabiliyor. Bu noktada doğal çelişki şu; reklamveren ve politik güç mü, kitlenin güveni ve takibi mi?
Aşağıda Newsroom’un giriş bölümünü izleyebilirsiniz.
Bu yazının konusu değil ama sadece TV haberciliği değil, genel anlamda habercilik ve güvenilirlik konusu uzun zamandır tartışılıyor. Bu sadece politik güvenilirlik açısından değil ama yanısıra şirketlerin reklam bütçeleri ile de ilgili bir şey. Başka bir yazıda bunu da inceleriz.