Haber

Anadolu’da Noel: Sessiz ve buruk

Diyarbakır Surp Giragos Ermeni Kilisesi. (Fotoğraf: Berge Arabian)

Hıristiyanların büyük bir coşku ve neşeyle İsa’nın doğuşunu kutladığı Noel Bayramı, özellikle son yıllarda dünyanın birçok yerinde bir şölen halini aldı. Hıristiyan ülkelerde kurulu Noel pazarları ve görkemli ayinler ile kendini hissettiren Noel ruhu, İslamiyet’in hâkim olduğu ülkeler için pek bir anlam ifade etmese de Türkiye’de durum biraz farklı. Geçmişten günümüze hem Hıristiyanlara hem de Müslümanlara ev sahipliği yapmış Anadolu coğrafyasında bugün Noel halen kutlanıyor. Son yıllarda savaş nedeniyle Suriye ve Irak gibi ülkelerden Türkiye’ye sığınanlar arasında bu ülkelerde yaşayan Hıristiyanlar da bulunuyor. Yalova’da ikamet eden 1000’e yakın Iraklı Hıristiyan sığınmacı için Süryani Katolik, Süryani Kadim ve Keldani kiliseleri bir Noel ayini düzenliyor. Yalova’da sığınmacılar için düzenlenen ayinin yanı sıra Noel, İskenderun, Mardin, Mersin, Ankara, İzmir gibi birçok ilde kutlanıyor. Noel bayramını, İskenderun’dan Fadi Hurugil, Mardin’den Kenan Gürdal ve Ankara’dan Emre Can Dağlıoğlu anlattı:

‘Noel balosunu iptal ettik’

Fadi Hurugil: “Noel ayininde hiçbir değişiklik yok fakat bu yıl ülke gündemi sebebiyle Noel balomuzu iptal ettik. Böyle üzüntülü bir süreçten geçiyorken, balo yapmayı uygun bulmuyoruz. Yalnızca İskenderun’da değil, Mersin’de de Noel balosu iptal edildi. Ayinden sonra kilise bahçesinde küçük bir kokteyl olacak ve hep birlikte İsa’nın doğum gününü kutlayacağız. Ülkedeki olumsuzluk şüphesiz halkın geneline yansıyor ancak İskenderun, Hıristiyanların, Musevilerin ve Müslümanların birbirlerine saygı çerçevesinde yaklaştığı bir şehir. O yüzden, dinî bayramımızı kutlamamıza ilişkin herhangi bir tepkiyle karşılaşmadık. Zaten burada hemen herkes birbirini tanır, dolayısıyla karşı taraftan gelecek olası bir tepkinin sinyallerini önceden alırdık.”

‘Dört yıldır buruk kutluyoruz’

Kenan Gürdal: “Biz dört yıldır her Noel’i biraz buruk kutluyoruz, bunun sebebi de iki metropolitimizin kaçırılmış olması. Ne yazık ki kendilerinden dört yıldır haber alamıyoruz ve her Noel ayinimize onlar için dua ederek başlıyoruz. Süryaniler olarak Noel’i, Suriye ve Irak’tan göç etmek zorunda kalan Hıristiyanlarla bir arada kutluyoruz. Suriye’den gelenler İstanbul’daki kilisemizde ayine katılıyor. Irak’tan gelenler ise Yalova’da ikamet ettikleri için, Noel vesilesiyle oraya bir peder görevlendirip, kiraladığımız düğün salonunu kiliseye çevirerek bir ayin düzenlemeyi planlıyoruz. Ülke gündemi her ne kadar olumsuz olsa da, Mardin halkı kendi içinde bir ayrım yapmıyor. Kürdüyle, Süryanisiyle, Müslümanıyla, Hıristiyanıyla hep birlikte barış içinde yaşıyor. Nasıl ki biz de onların Şeker Bayramı’na, Kurban Bayramı’na katılıyorsak, Noel ayinlerimize devlet erkânından görevliler de eşlik ediyor.”

‘Kimliğimizi gizlerdik’

Emre Can Dağlıoğlu: “Ben Ankara’da doğdum, büyüdüm; babam da devlet memuruydu. Bu sebeple, çevremizde fazla Hıristiyan olmamasının da etkisiyle, kimliğimizi çok uzun süre gizli kapaklı yaşadık. Dolayısıyla, Noel ve Paskalyaları hep evimizde çekirdek aileyle birlikte kutladık. Ankara’da başka akrabamız yoktu ve komşular da bizim kimliğimizden haberdar değildi. Hele ki abimle ben okula başladıktan sonra, bu bayramlar okul dönemine denk geldiğinden ve Ankara’da kalmak zorunda olduğumuzdan benim için tüm bayram anıları evdedir aslında. Tabii, ben büyüdükten sonra, artık kimliğimi gizleme gereği duymamaya başlayınca ve buna ailem de yavaş yavaş katılınca, bayramları Ankara’daki daha geniş bir çevrede kutlamaya başladık. Yakın arkadaşlarım gelip gitmeye başladı bayramlarda bize.
Aile bir araya gelir, güzel yemekler yenir, çocukken biraz para toplarsın. Bayramların dini anlamından çok geleneksellik ve bir arada olma hâli benim için daha önemli bu yüzden. Hatta Noel’de kiliseye ilk olarak üç sene önce gittim. Paskalya’yı ise bir Ortodoks kilisesinde halen yaşamış değilim. Son dönemde genel olarak tedirginlik artsa da, herhangi bir özel ayrımcılık, taciz veya sıkışmışlık hissetmedik. Yani ülkenin genel durumu dışında, Ankara’da Hıristiyan olmak artık daha zor diyemem. Hatta 15-20 sene öncesine göre daha iyi durumdayız bu anlamda.”

Etiketler

Vartan Estukyan

Journo E-Bülten