Görüş

Bir ‘Abdi İpekçi Ödülleri’ vardı, ne oldu?

'Abdi İpekçi Gazetecilik Ödülleri', gelip geçici gazete yönetimlerinin vereceği kararlara sığmaz ve bu ödüller maddiyattan fazlasıdır. Her şey bir tarafa, Abdi İpekçi gibi bir gazetecinin anısına saygısızlıktır. Ve bunu anlayamamak da, ne büyük bir ayıptır!

“Bugün hâlâ Türkiye’de gazetecilik yapmaya çalışanlar varsa, Abdi İpekçi gibi gazetecilik duayenlerinin yüzü suyu hürmetinedir.”

Milliyet’te çalışırken hazırladığım “Abdi İpekçi – Evrensel Bir Gazeteci” başlıklı yazı dizisi için kaleme aldığım giriş yazısında böyle yazmışım. Yazı dizisini hazırlarken ne kadar heyecanlandığımı dün gibi hatırlıyorum. Her bir satırın büyük bir titizlikle incelendiğini ve sayfaların hiçbir hataya yer vermeyecek şekilde basıldığını da keza…

Bu sene haziran ayının ortalarında bir gün, “Bir ‘Abdi İpekçi Ödülleri’ vardı, ne oldu” diye aklımdan geçirdiğimi anımsıyorum sonra. Çünkü mayıs ayı sona ermişti ve ödül töreni Milliyet’in kuruluşu için yapılan kutlama kapsamında her yıl mayıs ayında düzenlenirdi. Ancak bu sene ne gazetenin kuruluşu için bir kutlama ne de ödüller için bir tören düzenlendi. Halbuki, “Milliyet Yılın Sporcusu Ödülleri” aynı mayıs ayında sahiplerine verilmişti.

Gazeteci Abdi İpekçi’nin anısına düzenlenen yarışmada bu sene 27. kez gazeteciler ödüllendirilecekti. Aldığım bilgiye göre, bu yıl diğer dönemlere kıyasla yarışmaya katılım oldukça az olmuş. Başvuru sayısının azlığı bir yana, kalite açısından da geçen dönemlere göre farklılık olduğu da söylenenler arasında. Gazeteciliğe yönelik baskıların hız kesmediği, yüzlerce insanın mecrasız bırakıldığı bir ortamda bu duruma şaşırmak elbette yersiz. Her hâlükârda ödül jürisi bu sene de toplanarak seçimini yapmış ancak kazananlar 2016 yılının sonuna yaklaştığımız şu günlerde hâlâ açıklanmadı. Kazananların açıklanmaması ve ödül töreninin düzenlenmemesi jüri üyelerini de rahatsız ediyor ve fakat tahmin edersiniz ki onların elinden gelen bir şey yok.

Yine öğrenebildiğime göre, gazete sahipleri ödül vermek konusunda ‘gönülsüz’ davranıyor. Bu gönülsüzlüğün birçok sebebi olabileceği belirtiliyor ancak sebeplerden bir tanesi de aktarıldığı kadarıyla ‘tamamen duygusal.’ Yani kazanan gazetecilere hakları olan ödül parası ödenmek istenmiyor. Katılım şartlarına göre, yarışma kapsamında haber ödülünü alan gazeteciye 20 bin, fotoğraf ödülü sahibine ise 10 bin lira ödenmesi gerektiğini de ifade edelim.

‘Abdi İpekçi Gazetecilik Ödülleri’, gelip geçici gazete yönetimlerinin vereceği kararlara sığmaz ve bu ödüller maddiyattan fazlasıdır. Her şey bir tarafa, Abdi İpekçi gibi bir gazetecinin anısına saygısızlıktır. Ve bunu anlayamamak da, ne büyük bir ayıptır!

Burcu Karakaş

Gazeteci.
Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. Boston Üniversitesi’nde gazetecilik ve Ortadoğu üzerine aldığı yüksek lisans eğitimini, “Devlet Söyleminde Kürt Meselesi: Diyarbakır Askeri Cezaevi Üzerine Bir Çalışma” başlıklı teziyle tamamladı. “Erkeklik Ofsayta Düşünce”, "Manşetleri Gör Aklını Kaçırırsın: 90'lı Yıllarda Gazetecilik", "Yalan Dünya: Reytingler, Tıklar ve Şimdi Reklamlar" adlı üç kitabı bulunuyor.

Journo E-Bülten