Seyahat

Bratislava: Avrupa’nın ortasında yalnız bir şehir

Balkan ülkeleri ile Türkiye'den gelen bir grup gazeteciyle, Avrupa Gazetecilik Merkezi (EJC) tarafından düzenlenen bir seminer için Bratislava'daydık.

22 yıllık genç ülke Slovakya’nın başkenti olan Bratislava, kıtanın göbeğinde küçük bir Avrupa şehri. Türkiye’den direkt uçuş olmadığı için en rahat ulaşım, Viyana üzerinden otobüs ya da trenle sağlanabiliyor. Ancak şansınız yaver gider de bahar ya da yaz aylarına denk gelirseniz, “Twin City Liner” adlı feribotlarla Tuna Nehri üzerinden Bratislava’ya varmak, şüphesiz daha keyifli olacaktır.

2004 yılında Avrupa Birliği’ne üye olan ülkede, Çekoslovakya döneminin izleri hala belirgin. Üstelik Bratislava, AB üyeliğine rağmen insanı şaşırtacak derecede yalnız ve yoksun. “Bir sabah kalktıklarında Almanlar gibi olacaklarını sandılar” sözü ile yaşanan hayal kırıklığını işitmek mümkün.

Viyana’dan Bratislava’ya süren bir saatlik otobüs yolculuğunun sonunda, başka bir zaman dilimine ışınlanmış gibi hissediyorsunuz. Tarih, otobüs terminalinden beyaz ve heybetli Bratislava Kalesi’ne kadar sokak aralarından adeta göz kırpıyor.

İrili ufaklı heykeller, bu gri şehre renk katan cinsten. SSCB’nin dağılmasından sonra yapılan heykellerin en bilinenleri arasında, Bratislava’nın sembolü olarak nam salan Cumil Heykeli var. Rögar kapağından kafasını uzatan bu adam karşınıza çıktığında çok şaşırmayın çünkü az ileride meşhur şapkasıyla bir banka yaslanmış halde Napolyon’u göreceksiniz.

Hlavne Meydanı’ndaki turistik dükkanlar, alışveriş etmek ya da şehir merkezinde vakit geçirmek isteyecekler için ideal. Vitrinleri süsleyen el emeği göz nuru dantel işleri, hediyelik eşya sevenlerin dikkatinden kaçmayacaktır.

Meydan civarında geleneksel müzik eşliğinde, etleri ve gulaş çorbasıyla ön plana çıkan Slovak mutfağını deneyebileceğiniz onlarca lokanta mevcut. Ülkedeki tarım ürünlerinin başını çeken patatese, tatlılarda dahi rastlamak mümkün. “Bramborové šišky s mákem” adlı, haşhaş tohumuyla servis edilen tatlı bunlardan biri.

Eski şehir atmosferinden çıkmak isterseniz uğramanız gereken yer, bir kitabevi. Obchodná Sokağı’nda bulunan Kníhkupectvo Martinus.sk, kalem bacaklı masaları ve tavana asılı kitaplarıyla yemek ya da kahvenizle pencere kenarından tarihi sokakları izleyebileceğiniz ferah bir kitabevi.

Bratislava’yı ziyaret etmek için her yılın ekim ayı sonunda düzenlenen dünyaca ünlü Bratislava Jazz Günleri güzel bir bahane olabilir. Festival sırasında yolunuz düşerse, Slovakların ünlü birası Zlaty Bazant’ı denemeyi unutmayın!

Burcu Karakaş

Gazeteci.
Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. Boston Üniversitesi’nde gazetecilik ve Ortadoğu üzerine aldığı yüksek lisans eğitimini, “Devlet Söyleminde Kürt Meselesi: Diyarbakır Askeri Cezaevi Üzerine Bir Çalışma” başlıklı teziyle tamamladı. “Erkeklik Ofsayta Düşünce”, "Manşetleri Gör Aklını Kaçırırsın: 90'lı Yıllarda Gazetecilik", "Yalan Dünya: Reytingler, Tıklar ve Şimdi Reklamlar" adlı üç kitabı bulunuyor.

Journo E-Bülten