Dosya

E-bültenler: Eski dosttan, gazeteciliğe yeni soluk

İnternetin en eski nimetlerinden, dijital pazarlamacıların vazgeçilmezi e-bültenlerin (newsletter – haber mektubu) gazetecilik alanına dönüşü muhteşem oldu. Özel içerikler, elle hazırlanan derlemeler ve özellikle yeni yazım tarzı, binlerce içerik arasında bunalan okuyucular için uzun zamandır spam olarak gördükleri e-bültenleri tekrar cazip hâle getirdi.
COVID-19 salgınında Türkiye’de de e-bültenlerin sayısı ve erişimi hızla arttı. Onlara yakından bakmak istedik. Farklı türlerde sekiz e-bülten seçtik. Kapsül, Teyit, Aposto!, NewsLabTurkey, Foreign Press Review, Monokrom, Argonotlar ve Podfresh’in kurucuları ve editörleriyle görüştük.

Seçtiğimiz sekiz e-bülten geniş bir çeşitlilik sergiliyor. İçlerinden bir tanesinin tarihi 2000’li yılların öncesine uzanıyor ama bazısı daha bir yaşını doldurmadı. Kimisini deneyimli gazeteciler, kimisini teknoloji veya sanat gibi farklı dalların uzmanları hazırlıyor. Bazısı tüm konulardan içeriklere yer verirken bir kısmı belirli bir alana odaklanıyor. Sıcak haberler yayımlayan e-bültenlerin yanı sıra, kendisini her dem taze içeriklerle (evergreen) sınırlayanlar da mevcut. Konuştuğumuz kurucu ve editörlerin; e-posta ortamında haberciliğin “iş” tarafına, tasarıma ve sayısal verilerin analizine bakışlarında da bazı noktalarda benzerlikler, bazılarında ciddi farklılıklar gözleniyor.

Kapsül kurucusu Tunca Öğreten, Teyit editörleri Selin Yıldız ve Nilgün Yılmaz, Aposto!’nun kurucularından Umutcan Savcı, NewsLabTurkey Ne Okuyor’dan Ahmet Alphan Sabancı, Foreign Press Review kurucusu Şanlı Bahadır Koç, Monokrom kurucusu Can Semercioğlu, Argonotlar kurucusu Kültigin Kağan Akbulut ve Podfresh kurucularından Aykut İbrişim sorularımızı yanıtladı.

  1. E-bülten yayımlamaya ne zaman ve neden başladınız? Gördüğünüz eksiklik neydi?

Kapsül: Türkiye’de internet medyası kalabalık bir cadde gibi oldu. Çok fazla mecra olsa da çoğu birbirinin ya da basılı gazetelerin haberlerini kopyalayarak işleri yürütmeye çalışıyor. Bu sırada da gündem takibi yapmak imkânsızlaşıyor. Bir gazeteci olarak bunun zorluğunu yaşarken, okurun daha da zorlandığını düşündüm. Bu da 17 Nisan’da Kapsül fikrinin yeşermesini sağladı. Kapsül, gündemin tüm o keşmekeşi içerisinde haberleri, söyleşileri, köşe yazılarını, podcastleri tarıyor ve bir e-posta bülteni ile günün sonunda okurun posta kutusuna bırakıyor. Aslında sadece bırakmakla da kalmıyor. Medyamızdaki diğer bir sorun da “clickbait” (tık avcılığı) ve düşük nitelikli iş gücüne bağlı kötü Türkçe kullanımı. Kapsül, uzunca bir haber metnindeki ana fikri birkaç cümleyle özetleyip okuru paragraflar arasında kaybolmaktan da kurtarıyor. Kapsül’ün ayrıca bir podcasti var. Hazırladığımız bülteni, Kısa Dalga Podcast üzerinden sesli olarak da servis ediyoruz. Orada da sadık bir dinleyici kitlesine ulaştık. Her gün Kapsül’ün podcast bültenini 450-500 kişi dinliyor. Türkiye için fena bir rakam sayılmaz.

‘Derli toplu, gürültüsüz, doğru bilgi temelli’

Teyit: Teyit’in içerik bazlı iki bülteni mevcut; biri bir önceki haftanın analizlerini içeren Teyitlendin. Bu bülten 2017’den beri var. Diğeri ise Mart 2020’den beri gönderdiğimiz Covid-19 Postası. Bülten okuyucuya ulaşmak için en doğrudan ve en gürültüsüz yol aslında. Abonelerinizle dolaysız ilişki kurabiliyorsunuz. Her iki bültenin de kendi editörü var, orada abonelerle bir ilişki kuruluyor. Bunu önemsiyoruz. Kullanıcıların maruz kaldığı bilgi gürültüsünü azaltmak istiyoruz. Gördüğümüz ana sorun buydu. Özellikle salgının başlarında aynı anda çok farklı ve fazla bilgi kaynağından yoğun bir enformasyon akışına maruz kaldık, hâlâ da kalıyoruz. Araştırmalar insanların artık haberden kaçınmaya başladıklarını gösteriyor. Covid-19 Postası’yla abonelere 5-10 dakika içinde salgın gündemiyle ilgili en mühim gelişmeleri öğrenebilecekleri, derli toplu, gürültüsüz ve doğru bilgi temelli bir bülten hazırlamak istedik.

Aposto!: Resmi olarak Kasım 2019’da başladık. Medyanın giderek daralan gelir kaynakları sebebiyle düştüğü darboğaz, kişiler/kurumlar/siyasi partilerle bağların getirdiği taraftarlık, bilgi almayı imkânsız hale getiren SEO çalışmaları, kullanıcı deneyimini oldukça kötü etkileyen programatik reklamcılık ve manipülatif/spekülatif içeriklerin yayılma hızı bizi bağımsız, ideolojiden mümkün mertebe arındırılmış, sadece teyitli işler paylaşan ve bilgiyi doğru aktaran bir model hayata geçirmeye itti.

Yeni kuşak medya girişimi denilince adı ilk sıralarda anılan Hollanda merkezli De Correspondent’ın gelirinin yüzde 96’sı günlük haber e-bülteninden geliyor.

NLTR Ne Okuyor: NewsLabTurkey Ne Okuyor, NewsLabTurkey projesinin temel parçalarından biri olarak 2018 yılının ekim ayında başladı. Öncesinde kişisel bülten tecrübelerim olduğundan ve Türkçe üretimin o dönemde çok tercih edilmediğini bildiğimden dolayı sıfırdan başladığımız bir projede bu aracın imkânlarını da değerlendirmek istedik. Bültenin içerik çerçevesini belirlerken amacımız, NewsLabTurkey’in yayın politikasına paralel bir şekilde, özellikle dünyada medya sektörünün nasıl bir dönüşüm geçirdiğini ve hangi sorunların tartışıldığını güncel ve düzenli olarak Türkçe’ye taşımaktı. Kendi sorunlarımız sektör içerisinde çok büyük olsa da bunun bizim dünyadan kopmamıza sebep olmaması gerektiğini ve buradaki sorunları çözmek için dışarıda neler olduğunu görmenin de yardımcı olacağına inandığım için bu alandaki kaynak eksikliğini çözmeye bir katkı sunmayı amaçlıyorum.

Foreign Press Review: 1997’de başladım. Okuldayken en zevk aldığım şey kütüphanede yabancı gazete ve dergileri karıştırmaktı. Bir gün Fehmi Koru, “Bu internet çıktı artık okuyacak çok şey var, ama bunları bulup takip etmek çok vakit alıyor, ne yapacağız bilmem” gibi bir şey yazmıştı köşesinde. Bunu beraber okuduğumuz bir arkadaşım “Sen çok takip ediyorsun, yaz adama, ‘Ben sizin yerinize önemli şeyleri toplar size atarım’ de” dedi. Ben de öyle yaptım. İlk müşterim Fehmi Koru oldu.

Monokrom: Yurtdışındaki gazete ve dergileri okudukça Türkiye’de nitelikli içerik bulmanın ne kadar zor olduğunu görüyordum. Bu yüzden başından sonuna kadar okumak isteyeceğiniz, sizi sürükleyen bir hikâyesi olan kurgu dışı içeriklerin peşine düştüm. İnsanlara nitelikli okumalar sunabilecek bir kürasyonu yapabileceğimi düşündüm. Monokrom her hafta Türkiye’den ve dünyadan uzun okumaların, iyi kurgu dışı hikâyelerin, derinlikli tartışma konularının ele alındığı içeriklerin, podcastlerin ve videoların yer aldığı bir e-bülten. Monokrom’da sadece nitelikli içeriğe yer vermeye çalışıyorum, haber ve gündem konuları hiç yer bulmuyor. Mayıs ortasında yayına başlayan Monokrom şimdiye kadar iki bülten yayımladı.

‘Önce toplululuğu oluşturdum, sonra yayınımı açtım’

Argonotlar: 2017 ağustosunda ilk e-bültenimi gönderdim. 2019 haziranına kadar 56 sayı göndermiş oldum. Bu 56 sayıyı kişisel gazetecilik uygulaması olan Revue üzerinden gönderdim. Bültenimi bu şubatta argonotlar.com online platformuna taşıdım. Artık sadece bir e-bülten değil, aynı zamanda telifli yazı komisyon eden, çeşitli işbirlikleriyle katalog ve kitap makaleleri yayımlayan bir online platform. 2017’de yola çıkarken amacım güncel sanat üzerine online yayın eksikliğini doldurmaktı. Ancak ilk etapta bir web sitesi kurup yazı sipariş edemeyeceğim için bir başlangıç yapmam gerekiyordu. E-bültenim de o dönem kurmak istediğim, şimdi kurduğum yayınım için bir prototip oldu. Türkiye’de genelde önce web sitesi açılır, sonra sosyal medya kanallarıyla okuyucu bulunmaya çalışılır. Ben tam tersi, önce topluluğumu oluşturdum, sonra yayınımı açtım. E-bülten aslında Türkiye’de güncel sanat alanındaki editöryel içerik eksikliğinden yola çıktı. Farklı yayınlarda güncel sanat üzerine eleştiri yazıları, röportajlar yayımlanıyor; yurtdışında birçok makale yayımlanıyor, yeni sergiler açılıyor. Ancak bunları editöryel süzgeçten geçirip okuyucunun karşısına getirecek bir yayın yoktu, amacım bunu sağlamaktı.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR – JOURNO HAFTALIK ÖZET E-BÜLTENİNE ABONE OLUN

Podfresh: Podcast bültenimizin ilk gönderimini Şubat 2020’de gerçekleştirdik. Apple Podcasts ekosistemi üzerinde şu an bir milyonun üzerinde podcast yayını mevcut ve her ay ortalama 100.000-150.000 yeni podcast yayını ekleniyor. Türkiye’de podcast yayıncılığına artan bir ilgi var. Bu topluluğa daha yakından ulaşmak ve rafine bilgi sunmak için Türkiye’nin ilk podcast bültenini başlattık. Bülten fikrini ilk ortaya attığımızda henüz Podfresh podcast ajansını hayata geçirmemiştik. O dönemde Medyapod Podcast Ağı ve Podiolab web sitesinin ortak ürünü olarak yayımlanıyordu. Ancak bu ay Podfresh, Türkiye’nin ilk podcast ağı olan Medyapod’u ve podcast sektörüne özel ilk içerik sitesi olan Podiolab’i kendi çatısı altına kattı. Bu nedenle bültenimiz artık yeni markamız olan Podfresh adıyla hayatına devam edecek.

  1. Kaç aboneniz var? Okurlarınızla nasıl bir ilişki ve iletişim kuruyorsunuz, nasıl geri dönüşler alıyorsunuz?

Kapsül: Bir ay gibi kısa bir sürede, tamamen organik 1.600 aboneye ulaştık. Genel anlamda çok iyi geri dönüşler alıyoruz. Bu kadar kısa sürede bunu beklemiyorduk açıkçası.

Teyit: Covid-19 Postası’nın 13 bin, Teyitlendin bültenin 10 bin abonesi var. Teyitlendin bültenini her pazartesi gönderiyoruz. Bu bültende bir önceki hafta hangi şüpheli içerikleri incelediysek, onları özet haline getirip okuyucuyla paylaşıyoruz. İçeriği Covid-19 Postası’na göre daha sınırlı, sadece kendi yazdığımız analizlerin özetlerine yer veriyoruz. Fakat dili olabildiğince okuyucuyla konuşuyor gibi kurmaya gayret gösteriyor, bir topluluk olduğumuzu hissettirmeye çalışıyoruz. Bültenlerin sonunda genellikle bir soruyla fikirlerini soruyoruz. Bu sorulara çok güzel, çok ilgili yanıtlar da alıyoruz. Covid-19 Postası özelinde okuyucularla daha farklı bir ilişki de kurduk. Özellikle salgının başlarında kaygı ve belirsizlik çok baskındı ve abonelerle ilişkimizi bilgi aktarımı çerçevesinden çıkarıp onlarla dayanışmaya da çalıştık. Haftalık webinarlarda bir araya geldik; yanlış bilginin maliyetinden hikâye anlatıcılığına ve dijital detoksa kadar pek çok konu konuştuk. Son olarak bültenin istikbaline de birlikte karar verdik. Önce herkesin söz alabildiği bir telekonferans, sonra da bir oyalama yaptık. Bültendeki güncellemelere sandıktan çıkan sonuçlara göre karar verdik.

‘Bağımsız olmamızı, taraftarlık yapmamamızı sevdiler’

Aposto!: 60 bin aboneyi geçtik, okurlarımız bağımsız olmamızı ve taraftarlık yapmamamızı oldukça sevdiler. Her okuyanın bir diğerine önerdiği, bizi de tavsiyeleriyle beslediği bir ilişkimiz var.

NLTR Ne Okuyor: Haftalık olarak yayımlıyoruz ve her pazar sabahı gönderiliyor. Abone sayımız haftalık olarak düzenli bir artış gösteriyor, şu anda 1.500’ün üzerinde okurumuz var. Genellikle aldığımız geri dönüşler oldukça pozitif; okurların nasıl faydalandıklarını anlattıkları e-mailleri, en sık gelen geri bildirimler. Bazen okurlar içerisinden, bültende paylaşılabileceğini düşündükleri içerikleri benimle paylaşanlar da oluyor.

Blog platformu Medium da geçenlerde e-bülten özelliğini ekledi.

Foreign Press Review: Oldukça az. Çok eskiden tanıtıcı mailler ve örnek sayılar atarak agresif bir şekilde promosyon yaptığım bir dönem olmuştu, ama çok uzun zamandır bunu neredeyse hiç yapmıyorum. Arada bir duyanlar, ilgilenenler geliyor. Okurlarla iletişimi e-mail üzerinden sağlıyorum. Hafta içi 5 gün saat 10.00-10.30 gibi gönderiyorum.

Monokrom: Abone sayısı şu sıralar 700 civarında. Bu sayıya ulaşması için iki hafta yetti. Monokrom’un bu kadar ilgi çekeceğini düşünmemiştim. Sayının daha da artacağını öngörmekle birlikte Monokrom hem Türkçe hem İngilizce içerik sunduğundan daha niş bir kitlesi bulunuyor. Monokrom’un tüm içeriklerini tüketmek için birkaç saati göze almanız lazım, haliyle günlük gönderim yapmaya uygun değil. Pazar günleri saat 10.00’da servis ediyorum. Böylece “Pazar okuması” denen kavramı canlı tutmaya ve büyütmeye çalışıyorum.

Argonotlar: Abone sayım 2.500’e yaklaştı. Haftada bir bülten gönderiyordum ancak web sitesinin çalışmalarına yoğunlaştığım ve salgın nedeniyle sergiler açılmadığı için bir süredir düzenli bülten gönderemiyorum. Bayram tatili veya yaz mevsimi gibi az sayıda sergi açılan dönemlerde bazı haftaları atlıyorum.

Podfresh: Bültenimiz her ayın 10’unda ve 20’sinde gönderiliyor. Şu an 2.500 kişi civarında bir kitleye ulaşıyoruz ve bu sayı her yeni bültende hızla artıyor. Oldukça güzel geri bildirimler alıyoruz. Gerek yayıncılar, gerek reklam ve pazarlama profesyonelleri, gerek akademisyenler ulaşıyor ve teşekkür ediyor. Bu da bizi çok mutlu ediyor.

  1. E-postaları açma, içerikleri tıklama ve aboneliği iptal etme oranlarınız nasıl? Pandemi bu sayıları etkiledi mi?

Kapsül: Kapsül, pandemi döneminde hayatına başladı. Bülten açma oranları şu an için çok değişken, bunu pandemiye bağlıyoruz. İnsanların uyku, çalışma ve günü yaşama düzenleri tamamen değişmiş, bozulmuş durumda. Yolladığımız bültenlerin yüzde 55’i yakaladığı da oluyor, yüzde yüzde 25’lerde kaldığı da. Özellikle podcast, müzik, okuma, video gibi önerilerimizin çok fazla tıklandığını görüyoruz. Bu da bize iki şey gösteriyor. Birincisi, kaleme aldığımız özetler okur için açıklayıcı ve yeterli oluyor. İkincisi, gündem okuru yoruyor ve günün sonunda eğlenebileceği ya da kaliteli vakit geçirebileceği içerikleri de görmek istiyor.

Salgın, e-posta açılma oranlarını yüzde 70’lere çıkardı

Teyit: İki bültenin de ortalama açılma oranları yüzde 30 civarında. Ancak Covid-19 Postası ilk sayılarda yüzde 70’leri görüyordu. Salgın Türkiye’ye geldiğinde bir panik havası oluşmuştu ve insanlar doğal olarak daha fazla bilgi sahibi olmak istiyordu. Hem bülten abone sayısı arttığı hem de ilk zamanlardaki bilgi açlığı yerini bıkkınlığa bıraktığı için açılma oranları biraz azaldı. Ancak her iki bülten de dijital yayıncılık sektöründeki açılma oranlarının üzerinde bir performansa sahip. Covid-19 dönemi Teyitlendin bülteninin abone sayısında fark edilir bir artış sağladı. Covid-19 Postası’nda çok fazla linke yer veriyoruz. Bunu abonelerden aldığımız geri bildirimlerle biraz daha azalttık son zamanlarda. Bültenden çıkmalarını gerektirmeyecek şekilde içeriği özet halinde aktarmaya çalışıyoruz. Ama tabii teyitçiliğin gereği olarak ürettiğimiz her içerikte kaynağa yer vermek durumundayız. Bu, okuyucuların kaynakları görmesine, ilgili olanların daha ileri okuma yapabilmesine olanak veriyor, ayrıca “Teyitçiyi kim teyitleyecek?” sorusuna da bir cevap. İki bültende de tıklanma oranları yaklaşık yüzde 6 civarında, abonelik iptali de yüzde 0,01 gibi bir oranda.

Aposto!: Newsletterlar yüzde 40’ın üzerinde açılıyor, odaklı newsletterlarımız ise yüzde 60’ın üstüne çıkıyor. Pandemi, gündemi takip etmek konusunda bir grup okurumuzu daha isteksiz hale getirdi; bu da doğal olarak kültür, sanat, spor, şehir, seyahat ve gastronomi gibi içeriklere olan ilgiyi artırdı.

New York’tan şehir ve etkinlik haberlerini derleyen DailyCandy 2000 yılında kuruldu, 2.5 milyon abonesi varken 2008’de Comcast’a 125 milyon dolara satıldı ve 2014’te kapandı.

NLTR Ne Okuyor: Farklı verilere göre genel olarak medya/haber alanının ortalamasının daima üzerindeyiz. Pandemi süreci bir süre düşüşe sebep olsa da ilk üç gün içerisinde açma ve tıklama oranlarımız genellikle yüzde 25 ve üzerinde, genelde ise yüzde 50. Elbette gün geçtikçe bu oran daha da artıyor. Bültenlerdeki takip sisteminin kolayca engellenebilmesi sebebiyle okurların bir kısmının bu sayıya dâhil olmadığını da her bülten yazarının aklında bulundurmasında fayda var. Abonelik iptal sayımız ise oldukça düşük, bunların çoğu da sistemin “hard bounce” sebebiyle yaptığı otomatik abonelikten çıkarmalar. Son 30 gün içerisinde bu rakam sıfır.

Foreign Press Review: Açma, tıklama gibi verileri takip etmiyorum.

Monokrom: İlgi, skorlara da yansıdı. Bülten açma oranı yüzde 70’lerde, içerik tıklama ise yüzde 50’lerde. Pazar günü gün içinde bülten mailinin tekrar açılma oranı ve içeriklere tekrar tıklanma oranı da çok yüksek. Bu oranı korumak birinci önceliğim. Pandemi insanları evde tuttuğu için bültenin okunmasını sağlıyor fakat pandemi dışında içerik bulmak zorlayıcı olabiliyor.

Argonotlar: Yüzde 30 ila yüzde 50 arasında değişen açılma oranları var. Aboneler e-maile cevap yazarak benimle iletişime geçebiliyorlar. 1.000 kişilik bir kemik okuyucu kitlesi var. Abonelik iptali nadir, ayda bir karşılaşıyorum. Pandemi sürecinde e-bültenimi devam ettiremedim.

Hem abone, hem okunma sayısı artıyor

Podfresh: Pandemiyle birlikte girdiğimiz global karantina dönemi dijital içerik üretiminde patlama yaşanmasına sebep oldu. Her alanda katlanarak artan bir içerik bombardımanı var. Podcast sektöründe de her ay ortalama 30-50 bin arasında yeni podcast yayını başlatılıyor global olarak. Bu davranış biçimi Türkiye’ye de yansıyor. Bu süreç bültenimizin okunma ve abone sayılarına olumlu bir etki yaptı. Hem abone sayısında hem okunma sayısında artış yaşıyoruz. Sektör ortalamalarının üzerinde bir açılma ve tıklama oranıyla karşı karşıyayız. Bu alanda içerik üreten tek bülten olmamızın da bunda etkisi var. Yüzde 60’ın üzerinde açılma ve yüzde 45-50 bandında bir tıklama görüyoruz. İptal etme oranımızsa yüzde 0.01.

  1. Örnek aldığınız yerli/yabancı bültenler oldu mu? Nasıl ayrışıyorsunuz?

Kapsül: New York Times ve Quartz’ın bültenlerini beğeniyoruz ve bir benzerini hedefliyoruz. Ayrıştığımız noktaysa özel haberler. Kapsül şu an için özel haber ya da içerik üretmiyor. Ancak hedefimizde özel haberler üretmek de var.

Teyit: Ekipteki herkes pek çok bülten takip ediyor. Tasarımını ya da içeriklerini beğendiğimiz bültenleri birbirimizle paylaşıyoruz. Ama spesifik olarak şu bülteni örnek alıyoruz demek zor. Beğendiğimiz fikirler olduğunda esinlendiklerimizi Türkiye’nin ihtiyaçlarına göre özelleştirerek uyguladığımız oluyor. Diğer ülkelerdeki teyit platformlarının da bizimkine benzer haftalık ya da günlük gönderdikleri teyit bültenleri var. O hafta hangi şüpheli iddiaları incelemişlerse onları derli toplu bir şekilde aboneleriyle paylaşıyorlar, Snopes’un Daily Debunker bülteni gibi. Covid-19 salgını esnasında yine başka yayıncı kuruluşlar da Covid-19 özelinde bültenler geliştirdi, fakat Teyit bu konuda Türkiye’de en hızlı aksiyon alan kurumdu denebilir.

Aposto!: Dünyada newsletter alanında Morning Brew, The Hustle, Axios, Finimize gibi bağımsız örneklerin yanısıra Bloomberg’ün Balance of Power’ı, Economist’in Espresso’su gibi önde gelen çalışmalar var. Biz bir kürasyonlar bütünüyüz, teknoloji tabanlı bir medya girişimiyiz. Teknoloji tarafındaki kaslarımızın kuvvetli olması Aposto!’nun kullanıcı deneyimini optimize etmek için geniş bir deney alanı kazanmasını sağlıyor. Şu anda geliştirdiğimiz teknolojik altyapı içerik üretim ve dağıtımı konusunda dünyada bu alanın en iyileriyle rekabet etmemizi de mümkün kılabilir. Türkiye’de gazetelere, gazetecilere, yayıncılara ve içerik üreticilerine yeni alanlar yaratarak sektör içinde bir kolaylaştırıcı olmayı hayal ediyoruz. Maksadımız medyanın geleceğinde var olan tüm yapıları sürdürülebilir kılabilmek ve okurun tatmin düzeyini artıracak metotlar geliştirmelerinin önünü açmak.

NLTR Ne Okuyor: Uzun yıllardır düzenli bir bülten okuru olduğum için okuduğum birçok bültenin “NLTR Ne Okuyor”u şekillendirme sürecinde etkisi oldu. Medya sektörüne odaklı olanlar içerisinden CJR Media Today, Axios Login, The Imperica Newsletter severek takip edip incelediklerim arasında. Elbette hem format hem de içeriği sunma biçimi olarak bu üç örnekten de farklı bir şey yarattım. Örnek aldığım veya temelli olarak kullandığım özellikleri olsa da bültenin amacı ve hitap etmek istediği kitle farklı olduğu için buna uygun bir format tasarlamam gerekiyordu.

Foreign Press Review: Tam örnek aldığım yok, ama Early Bird adındaki newsletterla bazı benzerliklerimiz var.

Monokrom: New York Times’ın cumartesileri yayımladığı “11 of our best weekend readings” bölümü Monokrom’u geliştirmemde bana fikir verdi. Monokrom’un gördüğüm ve abone olduğum diğer bültenlerden en büyük farkı, içinde herhangi bir konuyla ilgili haberin olmaması.

En iyi newsletterlar

Argonotlar: 2017’de bu işe başladığımda maalesef kişisel gazetecilik e-bülteni örneği pek yoktu. Daha kötüsü e-bültenin ne olduğu, gazetecilikte nasıl kullanılabileceği bilinmiyordu. “Mail mi atacaksın yani bize?” gibi tepkilerle karşılaşıyordum. Guardian’ın haftalık sanat bülteni önümde duran güzel bir örnekti. Ancak Erman Taylan’ın Dijital Ürünler e-bülteni ve cesaretlendirmesi benim için önemliydi o dönem. Şu sıralar Art Unlimited’ın Her Güne Bir Yazı e-bülteni, Aposto!’nun şehir bülteni gibi bana yakın bültenler var. Ancak benim e-bültenim küratöryel bir seçkiye dayanması, kişisel notlarımı barındırması ve güncel sanat alanına odaklanması bakımından farklılaşıyor.

Podfresh: Morning Brew’in işlerini yakından takip ediyoruz. Podcast sektörüne özel bültenler söz konusu olduğunda da bizim için en iyi örnek, James Cridland’ın Podnews adlı podcast bülteni. Podfresh bültenini başlatmamıza vesile olan ve ilham veren bültendir. En önemli ayrışma noktamız, podcast sektörünü takip etmek isteyenlerin İngilizce dışında artık Türkçe bir bültene sahip olmaları ve Türkiye’den de yayın haberleri, podcast listeleri, önerilerine yer veriyor olmamız.

  1. Kaç kişilik bir ekibiniz var? Finansmanı nasıl sağlıyorsunuz?

Kapsül: Altı kişilik bir ekibiz. Şu an için giderleri öz kaynaklarımızla karşılıyoruz. Ancak hedefimiz, okurun ve reklamverenin de dâhil olacağı ticari bir sistemi oturtmak.

Teyit: Teyit tam zamanlı 17 kişilik bir ekip, bunun dışında freelance katkı sunan arkadaşlarımız da var. Finansal kaynaklarımızı internet sitemiz üzerinden şeffaf bir şekilde paylaşıyoruz. Finansal kaynaklarımızı çeşitlendirmeye çalışıyoruz, tek bir kaynak sürdürülebilir olmak için çok zorlayıcı. Bazı işlerimizde kitlesel fonlama kampanyası düzenliyoruz, bazıları için hibe alıyoruz. Facebook’la kurduğumuz ilişkide ise platformdaki yanlı bilginin önüne geçmek için onlara hizmet sağlıyoruz, yani ticari bir ilişki kuruyoruz. Ancak her faaliyetimizde sosyal faydayı gözetiyoruz; gelir önemli bir kaygı, ama değişim teorimizde olmayan bir faaliyeti yaparak gelir elde etme gibi bir durum söz konusu değil.

Aposto!: Aposto!’nun gövdesini oluşturan 15 kişilik bir ekip var ama pek çok alanda bizimle birlikte çalışan, destek veren 50’den fazla editör ve sanatçımız var. Aposto!’nun şu anda verimli işleyen bir gelir modeli var, inovatif modellerle sürdürülebilir bir alan inşa ediyoruz. Gelecekte farklı model ve yapılarla da çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

NLTR Ne Okuyor: Bülten NewsLabTurkey’in bir parçası, bu yüzden telif ve teknik masraflar da kurum bütçemizin bir parçası ve ortak kaynaklardan faydalanıyor. Temel olarak bülteni iki kişi üretiyoruz. Araştırma, içerik seçimi ve yazımını ben yapıyorum, Yazı İşleri Müdürümüz Duygu Uzunoğlu da editörlüğünü yapıyor ve herkesin okuduğu son hâline getiriyor.

Foreign Press Review: Tek kişilik ekip benim. Sabah 4.30-5.00 gibi kalkıyorum, aralıksız 4-5 saatimi alıyor. Genelde gece yatmadan da epey bir yere bakmış oluyorum.

Monokrom: Monokrom tek kişilik bir proje fakat ihtiyaçlar arttığı takdirde kişi sayısının da artması gerekecek. Monokrom yeni bir bülten, o yüzden bu dönemin finansmanı planlama dönemi olduğuna inanıyorum.

Dünyanın dört bir yanında 3.9 milyar hesaba her gün 293 milyar e-posta gönderiliyor.

Argonotlar: E-bülten sürecini tek başıma hallettim. Şimdi gönüllü olarak yardım eden üç dört arkadaşım var. Ancak genel olarak ben koordine ediyorum. Argonotlar.com sitesini kurumsallaştırdığımız takdirde ekip tam anlamıyla oturacak. E-bülten sürecinde iki kez okuyucu destek kampanyası gerçekleştirdim. İlkinde sanatçı Vahap Avşar’ın hazırladığı kartpostalları belirli bir ücret karşılığı destekçilerimize sunduk. İkinci olarak da kültür.limited’le birlikte Cezayir Restaurant’da destek gecesi düzenledik, bilet geliri elde ettik. Web sitesinin kuruluş sürecinde Sivil Düşün Programı’ndan iletişim desteği aldık. Daha sonra da yazı teliflerini karşılaması için Ankara Gazeteciler Cemiyeti’nin Media4Democracy projesinin Yapısal Güçlendirme Fonu’ndan destek aldık.

Podfresh: Bülten için çalışan 4 kişilik bir ekibimiz var. Bültenin finansmanı şuan için sponsorluklar üzerinden geliyor.

  1. Kitlenizi daha yakından tanımak ve bağ kurmak için neler yapıyorsunuz?

Kapsül: Zaman zaman kitleyi ve haber ihtiyaçlarını tanımak için mini anketler yapıyoruz.

Teyit: Kitle yerine topluluk dememiz daha doğru olur. Sadece biz konuşuyoruz, onlar da bizleri dinliyorlar gibi düşünmüyoruz. Onları da sürece aktif olarak katılmaya davet ediyoruz her seferinde. Bülteni hangi sıklıkla istediklerinden ne tip içerikler görmek istediklerine kadar pek çok şeyi abonelerle konuşarak belirliyoruz.

Minimum veri, kullanıcı için en ideali

Aposto!: Aposto!’nun içerik ve ilişki stratejilerini omni-channel bir düzleme oturttuk, dijital mecralardan teknolojinin de desteğiyle farklı deneyimler sunarak temas noktalarımızı artırıyoruz. Böylece günü, gündemi ve dünyayı yakalamak isteyen bir Aposto! okuru, bütüncül bir deneyime erişiyor ve buradaki çıktıları da düzenli olarak değerlendiriyor. Etik duruşumuz gereği çerezlerden faydalanmıyoruz, newsletter için ise minimum verinin en ideal, kullanıcıya en çok saygı duyan ve en verimli yol olduğuna inanıyoruz. Onların dönüşlerini istatistiki anlamda inceliyor, yorumlarını anlamlandırıyor ve her yeni iş birliğiyle deneyimi bir adım ileri taşıyoruz. Fiziksel olarak da bir araya gelmeye niyetleniyoruz, umarım pandemi sürecinden sonra Aposto!’nun kendine has yaklaşımı ve samimiyetiyle buluşmalar gerçekleşecek.

NLTR Ne Okuyor: Okurlar ile daima açık bir iletişim kanalımız var, başta e-mail olmak üzere istedikleri zaman benimle iletişime geçmeleri mümkün. Bunun yanı sıra yakın zamanda karşılıklı iletişimimizi arttırmak için planladığımız küçük sürprizler de mevcut.

Foreign Press Review: Anket yapmayı düşündüğüm oldu, ama hiç yapmadım. “Böyle bir bülten alsam içinde ne görmek isterim” diye düşünüp onu koyuyorum büyük ölçüde. Türkiye’den dünyaya bakan biri Türkiye, çevresindeki ülke ve bölgeler, dünya gündemini oluşturan temel meseleler ve biraz da siyaset dışı edebiyat, sanat, kültür, teknolojiden haberdar olmak ister. Hepsini tek bir yerde toplamaya çalışıyorum. Bülten haber ve köşe yazılarının dışında düşünce kuruluşlarının raporlarını da içeriyor. Çoğunun tek tek açılıp okunduğunu zannetmiyorum ama en azından dünyadaki tartışmaları takip edip bir fikir sahibi olmak için yararı olabilir.

Monokrom: Bülten işi yaparken mail göndermek tanımanın ve bağ kurmanın en doğal yolu.

Argonotlar: E-bülten sürecinin ortasında bir okuyucu anketi düzenledik, bu abonelerimizi tanımamıza yardımcı oldu. Ayrıca her bültende okuyucuların geri dönüşleri oluyor.

Podfresh: Biz biraz şanslıyız, podcast yayıncıları genellikle birbiriyle yakın ilişkide olan ve paylaşımcı bir topluluk. Gerek Slack, gerek Whatsapp grupları, gerekse düzenlediğimiz podcast atölye ve podcast zirvesinde takipçilerimiz ve podcast severler ile sürekli olarak iletişim halindeyiz. Podcast sektörünün içerisine bir şekilde dokunan herkese ulaşabiliyoruz. Bu yayıncı da olabilir, reklam ajansı da iletişim kanalları üzerine çalışan bir akademisyen de. Alanında ilk ve tek olmanın bir avantajını yaşıyoruz. Bu bülten sayesinde bu alan içerisine girenleri bir araya getiren bir topluluk oluşturduk ve her geçen gün büyüyor. Bu hem sektörün gelişmesi açısından hem de bizlerin networkünün gelişmesi açısından olumlu bir etki yaratıyor.

  1. Nasıl ilerlemeyi düşünüyorsunuz? Farklı hedef kitleleri için başka bültenler, sponsor içerikleri gibi planlarınız var mı?

Kapsül: Okurun ihtiyaçlarıyla paralel olarak Kapsül’ü geliştirmek istiyoruz. Buna çok açığız. Daha spesifik başlıklarda bültenler hazırlamak ve özel, araştırma ve dosya haberler yapmak da buna dâhil.

Teyit: İlerleyen dönemde Teyit’teki her birimin kendine özgü bültenlerinin olması ve kendi topluluklarını oluşturması gibi bir düşüncemiz var. Henüz takvim oluşturmadık fakat en azından ekipte herkesin bülten hazırlama ve topluluk oluşturma gibi konularda yetkinleşmesi için bir çabamız var. Topluluk fikri zaten yaptığımız her faaliyette aklımızda tuttuğumuz bir perspektif.

NLTR Ne Okuyor: Yakın zamanda bültenin tasarımı ve içerik biçimiyle ilgili bir güncelleme yaptık ve şu anda bültenin sağlıklı ve mutlu eden bir gidişatı var. Henüz planlama aşamasında olan ve kesin bir tarih veremeyeceğim bir ek bülten fikrimiz de mevcut. Ekonomik olarak şu anda güvenli bir noktada olduğumuz için aktif bir planlama olmasa da geleceğin neler getireceği belli olmaz. NewsLabTurkey’deki çalışmalarımın yanı sıra kişisel bültenim üzerinde de çalışmaya devam ediyorum.

Alışkanlık, hatta bağımlılık hâline geldi

Foreign Press Review: Başka bir bülten fikrim yok. Bunu yapıyorum; çünkü alışkanlık, hatta bağımlılık hâline geldi. Çok düşük bir gelir var. Bu biraz da benim beceriksizliğimden kaynaklanıyor olabilir. Bültene abone varlıklı birine sponsorluk teklifi götürmeyi düşündüm ama tembellik, utangaçlık, reddedilme korkusu, editöryel bağımsızlığı kaybetme ya da öyle görünme endişesi gibi nedenlerle yapmadım.

Ekonomi ve finans haberlerine odaklanan e-bülten Morning Brew yaklaşık iki milyon aboneye ulaştı ve kurucuları Forbes dergisinin 2019’da medya için hazırladığı “30 yaş altındaki 30” listesine girdi.

Monokrom: Monokrom’un büyüme performansına göre bülten sayısının ve çeşitlerinin artması, farklı içerik işbirlikleri kurulması elbette söz konusu fakat öncelikle Monokrom’un orijinal hâliyle biraz daha zamana ihtiyacı var.

Argonotlar: Şu an için planımız Argonotlar.com’un kurumsal altyapısını oluşturmak ve bunun için de çekirdek fon bulabilmek. Bunu ya hibelerle gerçekleştireceğiz ya da büyük bir okuyucu destek kampanyasıyla. Kurumsallaşma sürecinde de okur destekleri, üyelik, advertorial içerikler, hizmet satışı, E-FLUX benzeri sponsorlu e-bültenler gibi çeşitli yöntemlerle ayakları üzerinde duran bir yayın olmasını planlıyoruz. Yeni e-bültenler ortaya çıkarma planlarımız var, ancak temelde hep bugüne kadar geliştirdiğimiz editöryel bülten yer alacak.

Podfresh: Bülten aslında oldukça yeni, bu nedenle belirli bir abone sayısı ve okunma oranına erişmeden sponsorlara kanalımızı açmamıştık. Artık oturmuş bir düzenimiz var ve son yayınımızda Meclisteyiz.com sponsorluğu ile bültenimizi sponsorlu içeriklere açtık. Önümüzdeki dönemde sektörel gelişmeler, teknik bilgilerin yer aldığı bu bültene ek olarak farklı kategorilerde ve yine podcastlere özel ayrı bültenler oluşturmak üzere çalışıyoruz. Abonelerimiz özellikle Türkçe yayınlar hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyor ve bu yönde çeşitliliği arttırmak için çalışmalarımız var.

Bu e-bültenler için kullanıcılar ne diyor?

Canberk Beygova

1990, Kadıköy doğumlu. İstanbul Erkek Lisesi ve Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü'nü bitirdi, Zete'de çalıştı. İlk kitabı "Taş Atan Çocuklar Büyüdü, Anlatıyor: Benim Türk Arkadaşlarım Da Var" Mart 2016'da yayımlandı.

Journo E-Bülten