Türkiye’de her yıl 200 üzerinde kadın öldürülüyor. Haber merkezleri onlarca “aile içi” şiddet vakasını evlerimize taşıyor. Genç Hayat Vakfı’nın lise öğrencileriyle yaptığı araştırmaya göre, flört içinde ölümle tehdit etmek, istenmeyen cinsel davranışlara zorlamak, fiziksel olarak zarar vermek, sevdiği insanlara zarar vermekle tehdit etmek, agresif olmak, başkalarının yanında kötü davranmak, hakaret etmek gibi şiddet biçimleri yaygın olarak kullanılıyor. Bu veriler ışığında, şiddetin azalacağını öngörmek zorlaşıyor.
Diğer yandan, birkaç karınca ateşe su taşımaya devam ediyor. Şiddetsiz Eylem Atölyesi, Düşünce Suçuna Karşı Girişim ve Şiddetsiz Eylem Merkezi adlı iki sivil toplum kuruluşu tarafından düzenleniyor. Atölyenin amacı etkinlik bildirisinde “Direniş ve dayanışmaya en çok ihtiyaç duyduğumuz günlerde, kendi köşesinde “Ne yapabiliriz?” diye düşünen herkesi bir araya getirmek” olarak yer alıyor. Atölye her ayın üçüncü pazar günü sivil toplumum farklı alanlarından deneyimli aktivistler, akademisyenler ve hukukçuları katılımcılarla buluşturuyor.
İlişkilerde Şiddet ise Şiddetsiz Eylem Atölyesi’nin son etkinliğinin temasıydı. Mor Çatı Kadın Dayanışma Derneği ve Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği gönülleri ile flört, evlilik ve partnerlik gibi ilişkilerde şiddet tanımlandı ve şiddet karşısında atılabilecek adımlar tartışıldı.
Beş yıldır Mor Çatı gönüllüsü olan Hazal, ilişkilerde şiddeti beş farklı başlıkla tanımlıyor. Duygusal şiddet partneri aşağılama, kontrol etmeye çalışma ve korkutma gibi davranışları içeriyor. Kıskançlık, yalnızlaştırma veya “Onu giyemezsin” de duygusal bir şiddet şekli olarak değerlendiriliyor. Sanal şiddet, istenmeyen fotoğrafların paylaşılması, stalk veya telefonu izinsiz karıştırmak ile ilişkilendiriliyor. Son dönemlerin popüler kavramlarından “Send Nude” da sanal şiddete giriyor. Fiziksel şiddet, şiddet türlerinin en bilinenlerinden olsa da Hazal ısrarla “Kişinin canının acıması veya iz oluşması gerekmez, itmek de bir fiziksel şiddettir” diyor. Cinsel şiddet ise taciz, tecavüz veya cinsel herhangi bir saldırının yanında ikna ve manipülasyonlarla onayı inşa etmeyi kapsıyor. Hayır, hayır anlamına geliyor.
Hazal etkinliğin devamında şiddeti nasıl incelemek gerektiğini de anlatıyor. Sahada karşılaştığı deneyimlerden örneklerden birinde failin “Ben böyle bir adam değildim, beni karısını döven bir adam haline getirdin” açıklamasının ardından yaşadığı şoku paylaşıyor ve ekliyor: “En büyük hata ardında bir nedensellik aramak. Bu şiddetin meşrulaşmasını sağlıyor. Patronuna sinirlenen ancak ona bardak fırlatamayan birey, şiddeti partnerine yönlendiriyorsa; eylemin arkasında bir nedensellik değil, bir tercih yatıyor.”
Mor Çatı’nın yaptığı araştırmada, şiddet eylemlerinin %91’i tanıdıklar – eş, eski eş, partner, eski partner, baba– tarafından gerçekleştiriliyor. Mor Çatı Kadın Dayanışma Derneği’nde birinci yılını kutlayan Burcu, şiddet istatistiklerinin ardından partnerler tarafından flört şiddetini besleyen mitler olduğunu açıklıyor: “İlişkilerde kişisel sınırlarının olmaması aşkı, kıskançlık veya sahiplenme sevgiyi işaret etmiyor.”
Flört şiddetinin çoğunlukla sağlıklı olmayan ilişkilerde görüldüğüne dikkat çeken Burcu, güvenli bir ilişkinin eşitlik ilkesinde yattığını söylüyor. Burcu’ya göre, ilişkilerde de bir güç terazisi var. Ne yazık ki, çoğu zaman bir iktidar da oluyor: “Kadına uygulanan şiddetin boşanma ve ayrılma süreçlerinde ivme kazandığı gözlemleyebiliyoruz. Bunun arkasında, tıpkı otoriter bir devletlerde olduğu gibi, ilişki içindeki iktidar sahibinin egemenliğinin tehlikede görmesi yatıyor.
Burcu eşit ilişkiyle alakalı son olarak “Gücün eşit dağıldığı bir ilişkide, hiçbir partner izin almıyor, birbirinin hayatına rıza olmadan dahil olmuyor. Kararlar ortak alınıyor, Birlikte eğlenceli zaman geçiriliyor fakat bu arkadaş gruplarıyla veya yalnız zaman geçirmelerine engel olmuyor; mutluluk tekelleşmiyor. Farklı sosyal çevrelerde var olabilen partner celladına aşık olmaktan çoğu zaman uzaklaşıyor. Unutmayın ki, “Benden başka kimsesi yok” tarzı ilişkilerin şiddete yatkınlığı artıyor” yorumunu yapıyor.
Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği’nden Nurgül ise etkinliğin ikinci kısmında “İlişkin güvenli mi?” testini anlatıyor. Partnerin sana karşı nasıl davranıyor sorusuyla başlayan teste aşağıdaki gibi çeşitli cevaplar sıralanıyor:
Arkadaşların ya da ailenle vakit geçirdiğinde sevgilin sana öfkeleniyor ya da küsüyorsa, her konuda onu haklı bulman gerektiğini düşünüyorsa, ondan farklı düşündüğünü söylediğinde öfkeleniyorsa, senin fikirlerini dikkate almıyor, önemsemiyor ve küçümsüyorsa, sana ait sırları başkalarına söylemekle tehdit ediyorsa, senden izin almadan telefon ya da bilgisayarını karıştırıyorsa, eşyalarına herhangi bir şekilde zarar veriyorsa, bedenine herhangi bir şekilde zarar veriyorsa durumlarından en az birine “Evet” diyen partneri “İlişkinde şiddetle karşı karşıyasın” sonucu karşılıyor.
Testin ikinci kısmında, katılımcılardan “Partnerinin yanında nasıl hissediyorsun?” sorusu yanıt vermeleri isteniyor ve aşağıdaki çeşitli durumlar sıralanıyor:
Aklından sık sık “acaba buna kızar mı?” sorusu geçiyorsa, kendini sık sık sevgilini yatıştırmaya çalışırken buluyorsan, kendi önceliklerinden sık sık ödün verdiğini hissediyorsan, ilişki içinde kendini suçlu ve bir şeyleri gizlemek zorunda hissediyorsan, kendini sosyal çevrenden izole etmeye başladıysan, sevgilinle birlikteyken güvende olmadığını hissediyorsan veya herhangi bir konuda ondan korkuyorsan durumlarından en az birine evet diyen partneri “İlişkinde şiddetle karşı karşıyasın” sonucu karşılıyor.
Nurgül son olarak şiddete maruz bırakılan bireylere nasıl yaklaşılabileceğini anlatıyor ve iki noktanın altını çiziyor: “Yargılamayın ve güvenlik planlı yapmalarına yardımcı olun”
Gelecek ayın yine üçüncü pazar günü farklı bir etkinlikle yine KargArt’ta olacaklar ama bu kez sizi de bekliyorlar.