Gazeteci Hülya Emeç, 12 gündür İsviçre’nin Zürih Havalimanında tutuluyor. Emeç ‘bana ses verin’ diyor ve ekliyor: “Travmatik durumlar yaşıyorum. Sadece haber yapmayı düşünürken, kendimi ‘insani bir ortamda nasıl yaşayabilirim, nasıl güvende olurum’ diye düşünmeye başlarken buldum. Şimdi tek başımayım. Ve bana ne olacak bilmiyorum. Destek bekliyorum. Umutluyum.”
Hülya Emeç, 28 yaşında bir gazeteci. 2014 yılı Musa Anter Juri Özel Ödülü’nün sahiplerinden. İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır, Van başta olmak üzere Türkiye’nin birçok illinde çalışmış. Çalıştığı kurumlar Dicle Haber Ajansı ve Van TV Kanun Hükmünde Kararnâme (KHK) ile kapatılınca, serbest gazeteciliğe başlamış ve Türkiye Gazeteciler Sendikası tarafından verilen Uluslararası Basın Kartı’na sahip. Ancak yedi yıldır gazeteci olan Emeç, 12 gündür İsviçre’deki Zürih Havalimanı’nda farklı ülkelerden yedi kişi ile beraber bir iltica odasında tutuluyor. Nedeni ise yazdığı haberlerden dolayı onanan yedi yıllık hapis cezası.
‘İki kez tacize uğradım’
Emeç dün akşam sesini duyurmak için bulunduğu havalimanında bir video çekti. Videonun ardından Emeç’e ulaştık, yaşadığı süreci ve ruh halini dinledik: “Yaptığım haberler nedeniyle ‘örgüt üyeliği ve örgüt propagandası’ suçlamasıyla yedi yıl hapis cezası aldım. Önce Gürcistan, ardından Brezilya’ya gittim. Gürcistan’da bir taksici tarafından tacize uğradım. Yabancı olduğum için beni bilmediğim yollara götürdü. Psikolojik olarak taksici korkusu başladı. Bir sonraki durağım Brezilya’da bu yüzden hiç taksi kullanamadım. Ama orada da yemek yemeye çıkarken, sokaktaki bir adam tarafından tacize uğradım. Brezilya benim için çok korkunç bir yer, oraya dönmek istemiyorum. İsviçre iltica başvurumu, Brezilya’nın güvenli bir ülke olduğunu öne sürerek reddetti. Ancak benim için artık güvenli bir yer değil. Sadece haber yapmayı, mesleğimi düşünürken, kendimi ‘insani bir ortamda nasıl yaşayabilirim, nasıl güvende olurum’ diye düşünmeye başlarken buldum. Şimdi tek başımayım. Ve bana ne olacak bilmiyorum. Destek bekliyorum. Ama umutluyum.”
‘Cezaevi günlerim aklıma geliyor’
Emeç, 18 yaşında bir cezaevi tecrübesi yaşadığını ve bir daha öyle bir şey yaşamak istemediğini vurguluyor: “Psikolojik olarak hiç iyi hissetmiyorum. Travmatik durumlar yaşıyorum. Aklıma 18 yaşındaki cezaevi günlerim geliyor. Uyuyamıyorum. Ama pes etmeyeceğim, mücadele etmem lazım. Başka çarem yok. Bu, mesleğime de sahip çıkmam demek. Tek dileğim şu an beni Brezilya’ya göndermesinler. Oradan zaten zor kaçtım. Bana ses verin.”