Haber

Gazeteciler anlatıyor: Benim için Sendika…

Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın 65. yıl özel dergisinde gazetecilere Sendika’nın kendileri için ne ifade ettiğini sorduk. Farklı medya kuruluşlarında çalışan isimler gazetecilerin örgütlü olmasının şart olduğunda birleşti.

“Benim için Sendika, tanıştığım ilk meslek örgütüdür. Gazeteci dayanışmasının gücünü gördüğüm, örgütlü çabanın nasıl sonuçlar verdiğine tanıklık ettiğim, kendimi yalnız hissetmemi önleyen sihirli bir organizasyon…”
Faruk Bildirici

“Benim için sendika, gücünü sadece çalışanından alıp güç odaklarının emrine girmeyi reddeden, siyasi partilerin arka bahçeliğine olanak tanımayan, çalışanın hakkını cesaretle koruyup emeğine sahip çıkan, koltuğunda oturanın da güç zehirlenmesine uğramadığı bir örgütlenmedir.”
Fatih Portakal

“Benim için sendika dayanışma, emek savunusu demek.”
Melis Alphan

“Benim için Sendika, üyesi olmadığım halde üyeymiş gibi davranabildiğim ve her zaman kapısını çalabildiğim bir yer.”
Fehim Taştekin

“Benim için Sendika, sadece ‘benim’ haklarımı korumanın aracı değil. Gazeteciliğin, haber alma özgürlüğünün de güvencesi.”
Ayşenur Arslan

“Benim için sendika gazetecinin meslek onuru ve dik durmasının yaşam güvencesi.”
Belma Akçura

“Malum, her şeyin başı örgütlenmektir… Direnişin, başkaldırının, hakkını aramanın, sınıfsal bilincin, ayakta durmanın ve şairin dediği gibi aşkın da… Benim için sendika bütün bu reflekslerin belki de tek sözcükle ifadesidir. Tanım, kâğıt üzerinde böyledir ama işin zor kısmı hayat üzerinde olanıdır elbet… TGS, hayat üzerinde olan kısmını üstlenir… Mesleğin, mesleğimizin destek, hak arama, haksızlıklara, adaletsizliklere karşı sesini çıkarma, daha güçlü bir tonda karşı koyabilme, mücadele yürütme alanı ve birlikteliğidir. Ve en önemlisi vicdanı da devreye sokma çabasıdır. 65 yıldır bu yola baş koymaktadır. Haber-gerçekleri öğrenme, halkın-kamuoyunun en temel hakkıdır ve gazetecilik suç değildir. TGS, bu gerçeklerin ışığında ve yanında yoluna devam etmektedir, edecektir. Nice nice 65 yıllara…”
Uğur Vardan

“Benim için Sendika, dayanışma ve hak mücadelesinin hayata geçtiği yer. Bunun ötesinde, meslekte karşılaştığım zorluklarda yalnız kalmayacağımı bilmek, dostluk ve Journo demek.”
Mehveş Evin

“Benim için Sendika birlik, dayanışma, arkadaşlık, mücadele ve yalnız olmama güvencesi demek. Güçlü basının yolu güçlü Sendika’dan geçiyor, geç de olsa bunu öğrendik.”
Sevim Gözay

“Benim için Sendika gazetecilerin yalnızlığının ilacı. Her konuda kendini ‘tek tabanca’ zannedip sonra da yerle bir olmanın önüne koyulacak takoz. İyi örgütlenirse, hayatta en son gailesi gazetecilik olan patron sınıfının önündeki en sağlam hız kesici. Yaygın ve etkili olduğunda siyasi baskıyı bumeranga çeviren bir ‘uygulama’. Neticede bir mesleki ve vicdanı zorunluluk.”
Bağış Erten

“Benim için Sendika, bir ahlaki sorumluluk; gücü ve etki alanı erozyona uğratılmış olsa da tutunacak dal, bir güzel ihtimal.”
Can Ertuna

“Benim için sendika, iş güvenliği, çalışanların hak ve çıkarlarının örgütlü gücü ve söz ve ifade özgürlüğünün teminatı. Gazeteciler için sendika yaşadığım bir düş ve güçtü. Özlemim hiç dinmedi.”
Rıdvan Akar

“Benim için Sendika kendimi gazeteci hissetmemi sağlayan bir çatı. Benim için Sendika dayanışmanın her türlü baskıya rağmen sürdüğünün kanıtı…”
Haluk Kalafat

“Benim için Sendika yaşamsaldır! Bir gün bu ülkenin bütün gazetecileri sendikalı olursa, bu ülke başka bir ülke olacak. O ülkenin insanları işte o zaman gazetecilere ve gazetelere güvenmeye başlayacak. Toplum başka bir toplum olacak. Etik, değerler ve gerçek kazanacak. Bu mümkün mü? Bence mümkün. Yeter ki sendikalı olmak için o adımı atalım. Cesaret, korkuya rağmen atılan adımdır. Biraz cesaret gerek o kadar. Geleceğimiz için!”
Tuluhan Tekelioğlu

“Benim için Sendika omuz omuza mücadele.”
Tuğçe Tatari

“Benim açımdan sendikalı olmak; gazetecilere ait oldukları yeri hatırlatmaktır. Gazetecinin, bir kaynak işçisinkinden farklı bir kurtuluş ihtimali olmadığını ve ancak onunla omuz omuza durabilirse kurtulabileceğini ona belletmektir.”
İsmail Saymaz

“Benim için Sendika yeniden birlikte olmak yeniden gazeteciliği hatırlamak oldu.”
Sadık Güleç

“Benim için Sendika, gözaltına alındığımda bana sahip çıkan kurum demek. Keşke daha güçlü olsa, keşke daha güçlü olsak…”
Tuğba Tekerek

“Benim için sendikasızlık, haberin ve habercinin öksüz ve yetim kalması demek.”
Fatih Polat

“Benim için Sendika, eşit işe eşit ücret demek. Bizim mesleğimizin zirve noktası muhabirliktir. Muhabirler, muhabirlik baş tacı edildiği taktirde sendikal mücadelenin daima büyüyeceğini, kazanacağını düşünmüşümdür. Çeyrek asırlık gazetecilik hayatımın bana öğrettiği en önemli olgu emektir. Emeğimizi değerli kılan ise sendikamız TGS, sendikal mücadeledir. Özgürlüklerimizin askıya alındığı şu dönemde sendikal mücadelenin ne kadar önemli olduğu basın dünyamızın yüzüne bir tokat gibi çarptı. Demokrasi ve özgürlük işçi sınıfının yarattığı halk hareketleriyle gelmiştir. Bizler de basın emekçisi, basın işçisi olarak önümüzdeki günlerde, yıllarda daha aydınlık günleri emeğimizin büyük gücüyle görebiliriz.”
Aykut Küçükkaya

“Benim için Sendika, kapitalist soyguna, emek ve alın teri sömürüsüne karşı bir kask, bir emniyet kemeri, bir nefes borusudur. Sendika emekçinin bindiği otomobilin farları, cam silecekleri, sis lambası, alarm sistemi, hattâ ve hattâ park sensörüdür. Bu saydıklarımın bir tanesi bile olmadan kontağı çevirip yola çıkar mısın?”
Zafer Arapkirli

“Benim için Sendika, baskı gördüğümde, polis kapıma dayandığında, hakkımda dava açıldığında, saldırıya uğradığımda; bağımsız çalışan bir gazeteci olsam da yalnız olmadığımı hissetmek, çalacak bir kapım olduğunu bilmektir.”
Nevin Sungur

“Benim için sendika bir umut…”
Işıl Cinmen

“Benim için Sendika, iş güvencesinin, güvenliğinin, ücret adaletinin, çalışanın onuruna saygının işyerinde düzenin işverenin keyfine bağlı olmaktan çıkarılıp, nesnel garantilere bağlanmasıdır. Ne yazık ki, sendika konusunda sürekli ahkâm kesen basında sendikasızlaştırma alıp başını yürümüştür. Bu durum gazetecilerin çalışma koşullarını ve güvencelerini olduğu kadar, mesleki haysiyetlerini de zedelemektedir.”
Ali Sirmen

“Benim için sendika anayasal haktır, çalışırken yarın işsiz kalır mıyım diye düşünmemektir…”
Ela Sezen

“Benim için Sendika, her şeyden önce dayanışmadır. Günümüz dünyasında hepimiz tonla saldırıya karşı korunaksızız. Sendikalı olmak örgütlü olmak demek; örgütlü olmak demek, daha özgüvenli ve daha umutlu olmak demek!”
Hilmi Hacaloğlu

“Benim için Sendika, emeğin haklarını özgürlük mücadelesi ile birleştiren ve tüm çalışanlar olarak aidiyet hissetmemiz gereken en önemli kurum. Üyesi bulunduğum Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın 65. yaşını kutluyor, bu vesileyle tüm meslektaşlarımızı sendikalı olmaya davet ediyorum.”
Barış İnce

“Benim için Sendika, birleşip örgütlendiğimiz, patronlar ve onların çıkarlarını koruyan devlete karşı dayanışmanın ilk adresidir! Medya patronları bizleri örgütsüz ve güçsüz bırakmak için ellerinden gelen her şeyi ve daha fazlasını yapıyor. En az diğer sektörlerdeki işçiler kadar bizim de birleşmeye, dayanışmaya, örgütlenmeye ihtiyacımız var. Ya örgütlü olacağız ya da hiç!”
Füsun Erdoğan

Mustafa Kuleli

1985, İzmir doğumlu. Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu. Duvar, Diken, NTV, IMC TV, TV8, Hayat TV ve Evrensel'de muhabirlik, editörlük, yazarlık, sunuculuk ve televizyon programcılığı yaptı. 2013’teki Gezi eylemleri sonrasında Gazeteciler Sendikası’na (TGS) Genel Sekreter seçildi ve 28 yaşında ülkenin en genç sendika yöneticisi oldu. Şubat 2014’te fiziksel saldırıya uğradı ancak olay aydınlatılamadı. Sendikal faaliyeti nedeniyle IMC TV'den atıldıktan sonra tüm zamanını TGS’ye vermeye başladı. Sendika’nın yeni imaj, dil ve söylemini geliştirdi. Gazetecilik sitesi Journo’yu ve gazetecilere yeni medya becerileri kazandıran TGS Akademi’yi kurdu. 2019'da en yüksek oyla Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) yönetimine girdi ve şu anda EFJ'nin Başkanvekili.

Journo E-Bülten