MİT TIR’ları haberleri nedeniyle ‘casusluk’ suçlamasıyla tutuklanıp Anayasa Mahkemesi’nin ‘hak ihlali’ kararıyla tahliye edilen gazeteciler Dündar ve Gül’ün yargılandığı davada savcı tutuklama talebinde bulunmadı. Duruşma 22 Nisan’a ertelendi.
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül tutuksuz yargılanmaya devam edecek.
Duruşmadan
Dündar, savunmasını, “Anayasaya uymayacağını söyleyen cumhurbaskanına karşı sığınağımız adalettir. Güçlüler her zaman haklı değildir. Mahkemeniz adalete hiçbir gücün etki edemeyeceğini göstermelidir” diyerek noktalamıştı.
İlk duruşmaya sadece iki gün kala davaya atanan savcı Evliya Çalışkan ise Dündar’ın savunması hakkında, “Aslında bir kopuş savunması izledik” ifadesini kullanmıştı.
Can Dündar’ın “Ne kopuşu?” sorusu üzerine, savcı Çalışkan, “Sonra anlarsınız” diye yanıt vermişti.
Ne olmuştu?
Cumhuriyet gazetesinin 29 Mayıs 2015 tarihli nüshasında ‘İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar’ manşetiyle MİT’e ait TIR’larla Suriye’deki gruplara silah gönderildiğine dair bir haber yer almış, habere savcılık dosyasından alınan görüntüler de eklenmişti.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, iki gün sonra haberin yapılmasını ‘casusluk faaliyeti’ diye niteleyerek “Bu casusluk faaliyetinin içine o gazete de girmişti. Haberi yapan, bedelini ağır ödeyecek. Öyle kolay bırakmam onu..” diye konuşmuştu.
Erdoğan’ın bu sözleri üzerine Dündar ve Gül hakkında ‘askeri ve siyasi casusluk’ suçlamasıyla dava açılmıştı.
26 Kasım 2015’te ifadeye çağrılan Dündar ve Gül, aynı gün tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderilmişti.
Anayasa Mahkemesi (AYM), avukatlarının ‘tutuklama kararıyla kişi güvenliği ve özgürlüğü, düşünceyi açıklama ve yayma özgülüğü, basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü haklarının ihlal edildiği’ gerekçesiyle yaptıkları başvuruyu haklı bularak Dündar ve Gül’ün tahliyesine karar vermişti. İki gazeteci, 26 Şubat’ta tahliye edilmişti.
Erdoğan ise AYM kararıyla ilgili “Ben Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu karara sadece sessiz kalırım o kadar ama kabul etmek durumunda değilim. Karara uymuyorum, saygı da duymuyorum” demişti.