Gelecek Görüş

2037 yılının gazeteciliği için 5 tahmin: “Bu gelişmeler hepimizi derinden etkileyecek”

Politico gazetesi 15. kuruluş yıl dönümünde, ABD’deki bir dizi gazeteci, yazar ve akademisyene 15 yıl sonra haberciliğin neye dönüşeceğini sordu. Columbia Gazetecilik Okulu’ndan Nicholas Lemann, “Bu gelişmeler hepimizi derinden etkileyecek” dedi. Politico Magazine’in son sayısında yayımlanan tahminlerden beşi özetle şöyle:

1. Medyadan kaçmak daha da zorlaşacak

Pulitzer finalisti teknoloji ve kültür yazarı Nicholas G. Carr‘a göre dijital medyada bilgi, su gibi akıyor. Doğruyla yanlış birbirine karışıyor, haber bültenleriyle komik ‘caps’ler aynı akıntıda ilerliyor. Siyaset eğlenceye dönüşürken eğlence de siyasileşiyor. Platformların kurguladığı algoritmalar, geçmişteki tercihlerimizin geleceği de şekillendirmesine neden oluyor.

Carr’ın 15 yıl sonrası için tahmini bu yüzden şöyle: “Kamuoyunun beğenileri ve alışkanlıkları açısından çığır açan bir kırılma olmazsa bilginin akışı gelecek yıllarda daha da hızlanacak ve uyumsuzlaşacak. Bugünlerde süren ‘öte evren’ (metaverse) furyası tutmasa bile artırılmış ve sanal gerçeklik teknolojileri hızla ilerleyecek. Bilgi veren ekranlar veya hologramlar hep önümüzde duracak… 15 yıl sonra, yani Ocak 2037’de medyadan kaçmak daha da zor olacak. Medya, gerçekliğin üstüne kalıcı ve pürüzsüz bir şekilde serilmiş, dünyayı onun aracılığıyla gördüğümüz çarpık bir pencereye dönüşecek.”

2. Sosyal bataklıkta büyümüş bir neslin gazeteciliği

PEN America’nın üst yöneticisi ve ifade özgürlüğü uzmanı Suzanne Nossel‘a göre 2035 yılında merkez medyanın henüz kutuplaşmadığı ve haberlerin Instagram ile TikTok gibi platformlardan tüketilmediği geçmişi hatırlayan çok az yetişkin insan kalacak. Hayatları boyunca haber ve bilgiyi tamamen sosyal medyadan almış insanlar çoğunluğu oluşturacak.

Sadece küçük bir grup insan, ailelerinin veya öğretmenlerinin sağladığı eğitim sayesinde güvenilir haber kaynaklarına bağlı kalacak. Çoğunluk ise nitelikli gazetecilikle dezenformasyonun, yorumculukla reklamların iç içe girdiği bir karmaşada sürüklenip duracak.

Nossel’a göre bu karanlık geleceği engellemenin tek yolu, bugünkü gençlerin güvenilir haber ve bilgi kaynaklarına “çapalanmasını” sağlayacak yeni yöntemler, programlar ve çalışmalar geliştirmek.

3. Gazetecilik, çözümün bir parçası olacak

Deneyimli gazeteci Richard Prince‘ın iyimser bir tahmini var. Ona göre 15 yıl sonra gazetecilik, çözümün bir parçası olmaya yaklaşacak. Haber tüketicileri “çözüm gazeteciliği” istedikleri için haberlerde artık sadece sorunlar seslendirilmeyecek, çözümler de sunulacak.

Prince, yıllar önce hiç kimsenin internetin doğuşuyla medyanın neye dönüşebileceğini veya George Floyd cinayetinin nelere yol açabileceğini tahmin edemediğini, bu yüzden 15 yıl sonrasına dair bir şeyler söylemenin zor olduğunu kabul ediyor.

Tahmin edilmesi daha kolay bir alan ise nüfus hareketleri. Demografik verilere göre 2045’te ABD’de beyazların azınlık hâline geleceğini hatırlatan Prince, haber medyasının da bu nedenle beyaz olmayan tüketicilerin taleplerine göre yeniden şekilleneceğini tahmin ediyor. Prince, “Haber tüketicileri içinde beyaz olmayanların ve geçmişte marjinalize edilenlerin sayısı arttıkça daha zengin bir habercilik ortaya çıkacaktır” diyor.

Fotoğraf: OECD

4. Medyaya yönelik yasal düzenlemeler artacak

Columbia Gazetecilik Okulu’nun emeritus dekanı Nicholas Lemann‘a göre modern gazeteciliğin ilk yıllarında medyaya yoğun bir devlet müdahalesi vardı. 1970’lerden itibaren medyaya yönelik yasal düzenlemeler “deregülasyon” süreciyle birlikte azaltıldı. İnternet, devletlerin medyayı kontrol çabalarının iyice azaldığı bir dönemde yaygınlaştı.

Lemann 15 yıl sonra bu düzenin tersine döneceğini ve devletlerin yeniden yasal düzenlemelerle medyaya müdahale edeceğini düşünüyor. Ona göre devletler özellikle sosyal medyada ifade özgürlüğüne müdahale edecek ve başta yereldekiler olmak üzere seçtikleri haber kuruluşlarına maddi destek verecek.

Lemann, “Gazeteciler olarak kafamızı kuma gömüp medya politikalarını tartışmaktan kaçınmaya son verelim. Bu gelişmeler hepimizi derinden etkileyecek. Gelecek birkaç yıl boyunca sert ve vakit alan tartışmalara tam olarak odaklanırsak, bu gelişmeleri daha iyi bir gazetecilik uğruna kendimiz şekillendirebiliriz” diyor.

5. Nitelikli gazeteciliğe sadece parası olan ulaşabilecek

TIME dergisinin eski genel yayın yönetmeni olan ve “Bilgi Savaşları” adlı bir kitap yazan Richard Stengel, haber medyasının gelecekte iki ayrı gruba hizmet edeceğini düşünüyor. Ona göre ilk gruptakiler, ücretli aboneliklerin maliyetini karşılayabilen, bu yüzden kendileri için tasarlanmış çok yönlü içerikleri edinebilen insanlardan oluşacak. Dünyada kabaca 200 milyon eğitimli kişinin bu gruba girdiğini düşünüyor Stengel…

Geri kalan herkes ise bu imkânlara sahip olmayan medya yoksulları. Bu gruptakiler reklamlarla finanse edilen ve daha çok insanın görmesi için tasarlanıp algoritmalar tarafından sunulan içeriklere mahkûm kalacak. Nitelikli gazeteciliğin çoğu ödeme duvarları arkasında kalacağından çoğu yoksul onlara erişemeyip daha çok dezenformasyonla karşılaşacak. Bunun “demokrasiler için sağlıklı bir durum olmadığını” vurgulayan Stengel gelecek için şu uyarıyı yapıyor:

  • Eğer nitelikli gazetecilik sadece küresel seçkinlere hizmet ederse [ABD Anayasası’ndaki basın ve ifade özgürlüğünü koruyan] Birinci Ek Madde’nin içi boşalmış olur. Basın, demokrasiyi korusun diye basın özgürlüğü var; pahalı aboneliklerden para kazansın diye değil. Ekonomik modellerinin yanı sıra haberciliğin amacı hakkında da düşünmeliyiz. İkisi de kolay iş değil.

Diğer tahminleri, Politico Magazine’in 21 Ocak’ta yayımlanan şu içeriğinde bulabilirsiniz.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR – COVID-19 SONRASI TÜRKİYE’DE MEDYAYA DAİR TAHMİNLER

Journo

Yeni nesil medya ve gazetecilik sitesi. Gazetecilere yönelik bağımsız bir dijital platform olan Journo; medyanın gelir modellerine, yeni haber üretim teknolojilerine ve medya çalışanlarının yaşamına odaklanıyor, sürdürülebilir bir sektör için çözümler öneriyor.

Journo E-Bülten