Bugün yayımlanan bir araştırmaya göre Türkiye’deki gençler için en önemli insan hakkı, %37 oranıyla “ifade ve düşünce özgürlüğü.” Gençlerin en çok savunulması gerektiğini düşündüğü haklar kategorisinde de ikinci sırada ifade özgürlüğü hakkı geliyor.
KONDA’nın Hafıza Merkezi için yürüttüğü “Gençlerin İnsan Hakları Algısı” başlıklı araştırma için 25-26 Haziran 2022 tarihleri arasında yürütülen saha çalışması kapsamında yaşları 18 ila 30 arasında değişen 2.217 gençle hanelerinde yüz yüze görüşüldü.
Gençlerin sivil toplum kuruluşlarına (STK) katılım deneyimleri, demokrasi algıları, insan hakları algıları, insan hakları savunucuları ve STK’lara yönelik algı ve tutumları ile geçmişle yüzleşme beklentileri araştırmada ele alındı.
Gençlere en önemli gördükleri üç insan hakkının hangileri olduğu sorulduğunda, en çok verdikleri yanıt %37 oranıyla “ifade ve düşünce özgürlüğü” oldu. Bunu kadınların eşitlik hakkı, adil yargılanma hakkı ve adil çalışma koşulları takip ediyor.
“Bir şey söylediğim zaman beni yargılamamalı”
Araştırmaya katılan bir gencin şu ifadesi raporda alıntılandı:
- İfade özgürlüğü, yani bir şey söylediğim zaman beni yargılamamalı yani ben bir şey söylediğim zaman arkasını [düşünmeden?] söyleyebilmeliyim bence… Yani saygı içerisinde olduğu sürece bence kapsamı olmamalı, herkes istediğini söylemeli.
“Bir kısım genç, protestoyu ifade özgürlüğünün tamamlayıcısı, onun bir uzantısı olarak tanımlıyor” ifadesinin kullanıldığı raporda bir katılımcıdan yapılan bir başka alıntı ise şöyle:
- İfade özgürlüğünün olmadığı yerde protesto da edilemiyor, dolayısıyla ikisi arasında çok kendiliğinden bir ilişki var bence; ikisi birbirini çağrıştırıyor, ikisi birbirine ihtiyaç duyuyor.
Gençler sivil topluma ilgisiz, fakat…
Gençlerin genelde sivil topluma, özelde insan hakları mücadelesine yönelik eğilim, tercih ve profillerini anlama ve buradan hareketle sivil toplum alanında oluşturulacak yeni stratejiler için bir bilgi zemini oluşturma amacı taşıyan araştırmanın Hafıza Merkezi tarafından öne çıkarılan diğer verileri ise şöyle:
Veriler, gençlerin sivil topluma ve siyasete katılım deneyimlerinin oldukça sınırlı olduğuna işaret ediyor. Gençlerin sadece %4’ü dernek, %3’ü vakıf üyesi ya da gönüllüsü. Her 5 gençten 4’ü herhangi bir siyasi partiye üye değil ve olmak istemiyor. Gençlerin %12’si güven duymadığı için, %11’i ilgi duymadığı için STK’lara katılmıyor. 4 kişiden 1’i ise katılım göstermemesine herhangi bir neden göstermedi.
Rapora göre “hükûmetin hak savunucularıyla ilgili yaratmak istediği olumsuz algıya rağmen gençler hak savunucularını olumlu kavramlarla tanımlıyor.” Gençlerin hak savunucularına ilişkin algılarında ilk sıralarda “açık fikirli, adil ve cesur” tanımlamaları geliyor. Her 10 gençten sadece 1’i hak savunucularını dışa bağımlı olarak tanımlarken “devlet düşmanı” diyenlerin oranı da %4.
Gençlere göre en çok kadınların hakkı ihlal ediliyor
Verilere göre Türkiye’de gençler, en çok kadınların, daha sonra da kendilerinin haklarının ihlal edildiğini düşünüyor. Bununla uyumlu bir şekilde insan hakları savunucularının en çok kadınların eşitlik hakkını savunduğunu düşünüyor ve en çok da bunu savunması gerektiğini söylüyorlar. Gençlerin en çok savunulması gerektiğini düşündüğü haklar kategorisinde ikinci sırada ise ifade özgürlüğü hakkı geliyor.
Raporda, “Gençlerin geçmişle yüzleşme konusunda sahip oldukları tutum ve beklentinin soyut kaldığını söyleyebiliriz” ifadesi kullanılıyor. Temelde gerçekleri ortaya çıkarmak ve toplumsal farkındalık öncelenirken, faillerin cezalandırılmasını ya da tazminat ödenmesini her 5 gençten 1’i destekliyor. Gençlerin %18’i ülkenin geçmişle yüzleşme gibi bir sorunu olmadığını düşünürken, %48’i tüm dezavantajlı kimliklerle yüzleşilmesi gerektiğini söylüyor.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR – JOURNO’NUN BASIN VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KONULU İÇERİKLERİ