Soğuk havaların başlaması ile birlikte en çok karşılaşılan solunum yolu enfeksiyonlardan biri olan grip, her an kapınızı çalabilir. Uzmanlar rahat bir kış geçirmek için başta hamileler, çocuklar ile 50 yaş ve üzeri kişilerin grip aşısı yaptırmasını tavsiye ediyor. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Çağrı Corayev, İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Ali Vardar ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Levent Kart merak edilenleri anlattı.
Dr. Çağrı Corayev, aşıyı özellikle yüksek riskli olan gruplar içinde bulunan altı ay ve dört yaş arasındaki çocukların, 50 yaş ve üzeri kişilerin, hamilelerin, kronik hastalığı ve bağışıklık problemi olan kişilerin yaptırmasının önemine vurgu yapıyor. Grip aşısı yaptırmanın kişileri korumanın yanı sıra çevredeki diğer kişileri de hasta olmaktan koruduğunu belirten Dr. Çağrı Corayev, şöyle konuştu:
“Grip aşısı olmak sizi hasta olmaktan korumanın yanı sıra çevrenizdekileri de korur. Aşı olduğunuz hâlde hasta olursanız da hastalığı hafif atlatırsınız yani aşı sizi hastalığın ağır ve ölümcül komplikasyonlarından korur. Bazı yıllarda aşı diğer yıllara nazaran daha etkili olur. Çünkü aşı, virüsün yapacağı genetik değiştirme hamlesi adeta bir satranç hamlesi gibi tahmin edilerek geliştirilir. Doğru tahmin edilememesi aşının etkisini düşürür.”
‘Grip aşısı nezlede etkili değil’
Grip aşısının gribe sebep olduğuna dair bazı şikayetlere de değinen Dr. Corayev, bu durumu şöyle açıkladı:
“Bazıları grip aşısı olduktan sonra hastalandıklarını, bunun grip aşısı yüzünden olduğunu ve dolayısıyla aşının faydasının olmadığını düşünüyor. Bu bir yanılgıdır. Genellikle aşı olmadan önce grip veya başka virüsün neden olduğu hastalığın başlamış olması bu yanılgının sebeplidir. Çünkü aşının daha az etkili olduğu yıllarda bile hastalığı hafiflettiği, ciddi ve ölümcül komplikasyonlara karşı koruduğu gösterilmiştir. Ancak “Nezle” denilen grip virüsünden farklı mikroorganizmaların sebep olduğu grip benzeri hastalıkta grip aşısı etkili değildir.”
Genellikle grip aşısının ciddi bir yan etkisinin bulunmadığını belirten Dr. Corayev, çok nadiren de olsa aşının uygulandığı yerde kızarıklık, hafif kabarıklık, ağrı, hafif ateş, hafif döküntü, baş veya vücut ağrısı, çok çok seyrekte olsa alerji gibi yan etkilere sebep olabildiğini sözlerine ekledi.
‘Vücudun C vitamini ihtiyacı karşılanmalı’
İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Ali Vardar ise C vitamini takviyesinin altını çizdi. “Vücut C vitamini üretemez, ama özellikle bu vitamine grip mevsiminde ihtiyaç duyar. C vitamini, vücudu virüs ve bakterilere karşı korur, aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirir. Vücudun günlük C vitamini ihtiyacı 100 miligramdır. Günde 5 öğün sebze ve meyvelerle beslenirseniz, vücudunuzun ihtiyacı olan C vitaminini karşılamış olursunuz. Fakat her gün bu şekilde beslenmediğinizi göz önünde bulundurursak, C vitamini takviyesi yapmanız önem kazanıyor. Dikkat etmeniz gereken nokta, C vitamini takviyesini gün içinde birden değil, küçük miktarlar halinde yapmanız. Çünkü vücut C vitaminini kolay kolay depolayamaz. Birden yapılan C vitamini takviyesi de bu durumda pek işe yaramaz.” dedi.
‘Ölüme kadar götürebiliyor’
Avrasya Hastanesi’nden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Levent Kart ise “Özellikle sonbahar ve kış aylarında daha fazla görülen grip virüsü, önlem alınmadığı takdirde hem sağlığımızı hem de yaşam kalitemizi etkiliyor. Üstelik sizin için basit bir kış hastalığı olan grip enfeksiyonu bazı risk grupları için oldukça tehlikeli bir hastalığa dönüşebiliyor ve ölüme kadar götürebiliyor. Örneğin birçok araştırma göstermiştir ki kalp hastaları gribe yakalandığında kalp krizi ve kalp yetmezliği riski daha da artıyor. Bu durumun sebebi ise; vücudumuz hastalıklarla mücadele ederken damarlardaki inflamasyon daha aktif hâle geliyor ve bu durum pıhtılaşma ve tıkanmaya neden olabiliyor. Yani özellikle risk grubundaki kişilerin gribe yakalanmaması ve bunun için de grip aşısı olasını önemi daha net ortaya çıkıyor.” dedi.
“Grip ve nezle aynı şey değil”
Grip ve nezlenin aynı hastalık olmadığını belirten Prof. Dr. Levent Kart “Soğuk algınlığı yani nezle, griple kesinlikle aynı şey değildir, fakat çok sık olarak birbiriyle karıştırılmaktadır. Üst solunum yollarında, yani burun ve boğazda virüslerle oluşan hastalıklara soğuk algınlığı denir. Soğuk algınlığına sebep olan yüzlerce virüs vardır. Bunların belli başlı olanları Rhinovirus, Corona virüsler, Parainfluenza virüsü, Respiratuar Sinsisyal virüsleridir. Bununla beraber grip hastalığına influenza A, B ve C virüsü sebep olur. Her iki hastalığın da belirtileri birbirinden genelde farklıdır” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Levent Kart: Gazeteciler grip riski altında
- “Meslekleri gereği birçok durumla karşı karşıya gelen gazeteciler risk grubu piramidinde yer alıyor. Soğuk, sıcak ya da tehlikeli demeden mesleğini icra eden gazeteciler bu sebeple grip aşısını ihmâl etmemelidir. Çünkü gazetecilerin geçirebileceği basit bir grip olağan dışı şartlar sebebiyle başka bir boyut kazanabilir ve bu durum daha ciddi bir tabloya dönüşebilir. Grip aşısının dışında sağlıklı destekleyicilerle gribe karşı önlem almaları gerekir. Şöyle ki, düzenli beslenme rutini, sebze ve meyve ağırlıklı bir besin listesi ve vitamin takviyeleri grip için önemli bir koruma kalkanı oluşturabilir.”