Haber

Hayır, Trump azledilmedi: Türkiye’de medyanın en çok hata yaptığı konulardan biri ‘impeachment’

Siyasi hayatlarında azil tehlikesi yaşayan dört ABD başkanı (soldan sağa): Andrew Johnson, Richard Nixon, Bill Clinton ve Donald Trump.
1990’lardan beri Türkiye medyasında yaygın olarak yapılan yanlış, bugünlerde bir kez daha tekrarlanıyor. Gazete ve televizyonlarda kullanılan ifadenin aksine ABD Başkanı Donald Trump “azledilmedi.” Bu hatanın düzeltileceği umuduyla, “impeachment” ve “azil” sözcüklerinin kökenini ve ABD siyasal sistemiyle ilgili önemli bir nüansı hatırlatıyoruz. İlginç bir gerçek, hem Türkçe hem de İngilizcede bu sözcüğün kökenine dair kafa karışıklığının günümüzdeki hatalara yol açması.

Temsilciler Meclisi’nde Başkan Donald Trump ile ilgili oylamanın ardından ABD medyasındaki “Trump impeached” başlıklarını Sabah ve Hürriyet dâhil birçok gazete, hatta Euronews ve Sputnik gibi uluslararası yayınlar bile Trump’ın “azledildiği” şeklinde çevirdi. Bu hatalı çeviri, 1990’larda Başkan Bill Clinton’ın azil sürecinde Türkiye medyasında yaygınlaşmıştı. O günden beri ne zaman bir azil süreci gündeme gelse, bu yanlış da tekrar dolaşıma giriyor.

ABD siyasal sisteminde parlamento, üstte Senato ve altta Temsilciler Meclisi olmak üzere iki kanattan oluşuyor. Bir başkanın görevden uzaklaştırılması (azil) için, Temsilciler Meclisi’nin onu resmen suçlaması ve ardından Senato’nun bu suçlamayı haklı bularak ilgili kişinin başkanlığını sonlandırması gerekiyor.

Impeachment nedir?

Bu açıdan başkanlar için parlamento yoluyla özel bir adli süreç yürütülüyor: Örneğin görevi suistimal şüphesiyle azledilmesi gündeme gelen bir başkan, ilk aşamada Temsilciler Meclisi’nin oylamasıyla resmen itham ediliyor. “Impeachment” diye adlandırılan bu durum, savcının iddianameyi mahkemeye göndermesine benzetilebilir.

Ardından Senato, başkanı bir mahkeme gibi yargılıyor ve bir jüri gibi yaptığı oylama ile onu suçlu bulursa görevden alıyor, yani azlediyor. Şu an için Trump “impeach” edildi, ancak henüz Senato yargılaması sonuçlanmadığından “azledilmiş” değil ve dolayısıyla görevini tüm yetkileriyle aynen sürdürüyor.

14. yüzyıldan beri yazılı Türkçede var olan “azil” terimi, Arapça “ayırma, uzaklaştırma, görevden alma” anlamındaki “azl” kökünden geliyor. Uzaklaşmak, ayrılmak anlamına kullanılan uzlet sözcüğünün kökeni de aynı. Örneğin Sünnilerin ana akım dini öğretisinden ayrılmış bir gruba da, aynı kökten hareketle, “mutezile” deniliyor.

Azil süreci ve resmen itham

“Impeach” ise Latince prangalamak, yakalamak, (ip gibi bir şeyi birbirine) dolaştırmak, engellemek gibi anlamlara sahip “impedicare” kökünden geliyor. Ancak bu sözcük 15. yüzyıldan itibaren İngiltere Kralına/Kraliçesinin veya Avam Kamarası üyelerinin “resmen suçlanması” anlamında kullanılıyor.

İngilizce etimoloji sözlüklerine göre bu durum, o dönemde bu sözcüğün, Latince “saldırmak, suçlamak” anlamına gelen “impetere” sözcüğüyle karıştırılmasından kaynaklanıyor. 16. yüzyıldan itibaren bu terim, görevi suistimalle suçlanan tüm kamu görevlilerinin “itham edildiğini” anlatmak için kullanılageldi.

Sonuçta, Trump bu aşamada “resmen itham edildi” (impeached) ve Senato’daki itham yargılaması sonucunda görevden alınabilir. Bu noktada hatayı sürdürenlerin yanı sıra, diğer birçok yayıncının “azil istemi” gibi doğru terimler kullandığını da not düşmek gerekiyor.

Suçlanan üç başkan daha var: Clinton, Johnson ve Nixon

Gözlemciler, Senato’da Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu hesaba katılınca, Trump’ın muhtemelen görevde kalacağını öngörüyor. Daha önce resmen itham edilip Senato’da yargılanan iki ABD başkanı da Demokrattı ve ikisi de sonuçta azledilmedi.

Temsilciler Meclisi Bill Clinton’ı 1998’de, Andrew Johnson’ı ise 1868’de azil istemiyle Senato’ya sevk etti. Senato, oylamada üçte iki çoğunluğa ulaşılamadığı için Clinton’ı iki suçlamadan da beraat ettirdi. Johnson ise hakkındaki tek suçlamadan, tek bir oy farkıyla aklanıp başkanlığını korudu.

Bu arada Temsilciler Meclisi Richard Nixon’ı da 1974’te resmen itham edip Senato’ya sevk etmişti. Ancak kendisine yakın Cumhuriyetçi senatörlerin oylama sonucunda azledilebileceği uyarısını dikkate alan Nixon, yargılama başlamadan istifa etmeyi seçti. (Nixon ve Clinton’ın azil soruşturmalarının medyaya yansımasıyla ilgili ayrıntıları Habertürk’ten Ayşe Özek Karasu’nun son yazısında bulabilirsiniz.)

Journo

Yeni nesil medya ve gazetecilik sitesi. Gazetecilere yönelik bağımsız bir dijital platform olan Journo; medyanın gelir modellerine, yeni haber üretim teknolojilerine ve medya çalışanlarının yaşamına odaklanıyor, sürdürülebilir bir sektör için çözümler öneriyor.

Journo E-Bülten