Apple’ın geleneksel etkinliklerinden The Apple Worldwide Developers Conference (WWDC) bu yıl da birçok yeni ürün ve yazılımın tanıtılmasına sahne oldu. Firmanın iPhone 7’yi tanıttığı Eylül gösterisi sonrası en merak edilen etkinliğinde, bu yıl iPhone ve iPad yazılımı olan iOS 11, çok daha geliştirilmiş Siri, ses canavarı HomePod, yeni macOS, tvOS ve watchOS yazılımları tanıtıldı. Apple bu yıl da sürpriz yapmayarak yeni iPhone’u WWDC’de tanıtmadı ve yine Eylül’e sakladı. Yeni iPad ve iMac de bu etkinliğin donanım açısından diğer gözdeleriydi.
Teknoloji geliştikçe tüketicilerin büyük firmalardan beklentileri de artmaya başladı. Her yıl Apple, Google, Samsung gibi dev şirketlerden çok daha fazla ve çıtayı yükselten ürünler beklenmeye başlandı. Geçtiğimiz günlerde Steve Wozniak’ın bu tip firmaların, mevcut servetleri ile bu tip riskleri alamayacağını açıklaması da tam içinde bulunduğumuz dönemin özeti gibi çıktı karşımıza.
Çıkan ürünler Samsung’un son felaketi dışında hep belli bir çıtanın üstünde, ancak beklentiler ister istemez daha fazlasını talep ettiriyor ve eleştiriler hep bu doğrultuda gerçekleşiyor. Bu gelişmelerin ışığında, 2017 yılı hiç şüphesiz Apple için beklentilerin daha da arttığı bir yıl oldu. Firmanın iPhone’u çıkarmasının onuncu yılı şerefine çok daha farklı bir iPhone tanıtılacağı ve ona yakışır bir yazılımın da cihazla birlikte geleceği söyleniyor. İşte WWDC bu yüzden çok büyük önem kazanıyor. Birkaç gün süren etkinlikte yeni yazılım ve donanım teknolojileri tartışılırken, bu beklentilere de biraz ışık tutuluyor. Etkinliğin de en merak edileni şüphesiz (benim için Home Pod’dan daha önemli) iOS’un yeni sürümü, yani iOS 11’di.
Daha çok öğrenen Siri
iOS 11 ile gelen ilk yenilik mesaj uygulaması üzerine. Mesajlar artık iCloud’da saklanabilecek. Geçtiğimiz yıllarda telefonunuzu değiştirdiğinizde mesajlar silinebiliyor ya da cihazlar arasında senkronizasyon sorunu yaşanabiliyordu. iCloud desteği ile bu sorun çözülmüş. Aynı anda hem MacBook hem iPhone’u olan kullanıcılar artık rahatça bu uygulamayı kullanabiliyor. İlk duyurulan bu yenilik kullanıcılar için büyük önem taşıyor. Çünkü 2017 yılında telefonunuza gelen bazı mesajları açık olsa da MacBook’tan veya iPad’den okuyamamak çok saçmaydı. Apple bu yenilik ile söz konusu sorunu çözdüğü iddiasında.
İkinci yenilik Apple Pay’de. Apple Pay Türkiye’de henüz kullanılmasa da dünyada ciddi bir kullanım oranına sahip olduğu açık. Artık, Apple Pay ile başka bir bankacılık uygulamasına girmeden, telefonunuz üstünden başkasına para gönderebiliyorsunuz. Bu uygulama kısa vadede Türkiye’de yaşayanları ilgilendirmese de önemli bir yenilik olarak dikkat çekiyor.
Siri artık yeni arayüzü ve sesiyle, farklı tonlamalarla daha çok öğrenen bir yazılım halini alıyor. Aramalarda artık çok daha farklı sonuçlar ortaya çıkaracak olan Siri, bir dilde söylediğiniz cümleyi, başka dile çevirme özelliğine de sahip oluyor. Şimdilik bu sistem Çince, Fransızca, Almanca İngilizce, İspanyolca ve İtalyanca dilleri arasında kullanılabiliyor ancak dillerin sayısının daha da artırılacağı vadediliyor. Örneğin İngilizce, “Akşam nerede yemek yiyebilirim” dediğinizde Siri, bunu istediğiniz dile çevirebiliyor. Özellikle yurt dışı seyahatlerde bu özellik hayat kurtarıcı olabilir ama Google’ın Translate uygulaması fersah fersah ötesinde denilebilir.
Kamera uygulaması da yeniliklerden nasibini alıyor. Artık cihazla çektiğiniz videolar daha kaliteli ve farklı formatlarda kaydediliyor. iPhone 7 Plus’ta kullanılan portre modu da geliştiriliyor ve daha düşük ışıkta fotoğraf çekme imkânı geliyor. Devrim niteliğinde olmasa da kayda değer iyileştirmeler olması olumlu olarak görülebilir.
Geç kalmış yenilik: Bildirim ekranı
Bildirim ekranı ise baştan sona değişiyor ve her şey tek sayfada toplanıyor. Ekrandan ses açıp kapatma, ekran parlaklığını ayarlama ve müzik, ‘rahatsız etme’ modu ya da benzeri arasında geçiş çok daha kolay olmuş. Apple’ın en temel eksiklerinden biri olan mobil veriyi açıp kapatma özelliği de yeni bildirim ekranı ile ana ekrana geliyor.
Haritalarda köklü değişiklikler var. Artık alışveriş merkezleri, havalimanları Apple Map’de iç haritaları ile yer alıyor. Gideceğiniz bir alışverişi merkezinde hangi mağaza nerede, nasıl konumlanıyor veya bir havaalanında ne nerede gibi konuları direkt haritalardan öğrenebiliyorsunuz. Tabii bu haritalar şimdilik sadece belli bölgeler için geçerli.
iOS 11 ile gelen en ilginç yeniliklerden biri ise rahatsız etme modunun araç kullanımında aktif hale gelmesi. Cihaz herhangi bir yöntemle bir araca bağlandığında rahatsız etme moduna geçiyor ve siz hareket halindeyken otomatik mesajlarla arayanlara cevap veriyor. Tabii dilerseniz bunu kapatabiliyor ya da arka koltukta iseniz bu modu açma diyebiliyorsunuz. Özellikle güvenlik açısından çok önemli bir yenilik olduğu için iOS 11’in en kullanışlı özelliği denebilir.
Biri sanal gerçeklik mi dedi?
En büyük yeniliklerden biri ise, App Store’da gerçekleştirilmiş. Şimdiye kadar yüz milyarlarca ziyaretçi alan App Store baştan aşağı değişime uğramış. Apple’ın fazla sorunu olmasa da güvenlik konusunda önlemlerin daha da artırıldığı belirtiliyor. Tasarımda Apple Music ve News’i andıran bir dizayn tercih edilmiş ve uygulamalara ulaşmak artık çok daha kolay gözüküyor. Ayrıca oyun ve uygulamalar iki ayrı ana kategori olarak bölümlere ayrılmış. Bu da doğru bir tercih gibi görünüyor.
Machine learning (makine öğrenmesi) ise bir diğer büyük yenilik. Metinlerden dil, adres öğrenme, fotoğraf çekilen kişinin kim olduğunu hemen tespit etme gibi özellikler gerçekten çok dikkat çekici. Bu özellikleri kullanım aşamasında test etmek gerekecek ancak anlatıldığı kadarıyla birçok şeyi değiştirecek gibi duruyor.
Artırılmış gerçeklik (AR) de yeni iOS ile ortaya çıkan en önemi başlıklardan biri. Bu konuda bir app üstünden yapılan test ile büyük bir gövde gösterisi yapıldı. Diyelim bir masayı fotoğraflayacaksınız, masanın üstüne birden kahve bardağı koyabiliyor ve renkli bir atmosfer yaratabiliyorsunuz. Bu da Instagram ve diğer sosyal medya kullanıcıları için çok büyük bir nimet olacaktır. Olaylar sadece bununla da sınırlı kalmıyor. AR özelliği ile evinizdeki bir yeri savaş alanına çevirebilecek nimetlere sahip olabileceksiniz.
iOS 11’in bir diğer yeniliği ise iPad ile ilgili. Tıpkı MacBook’larda olduğu gibi iOS 11 ile iPad’e bir dock geliyor. Bu sayede pek çok uygulamaya ulaşmak daha kolay bir hâl alıyor. iPad’e gelen bir diğer yenilik ise Files adı verilen bir uygulama ile dosya yönetimini kolayca yapabilme seçeneği… Bu iki yenilik ile iPad neredeyse MacBook ile aynı özelliklere sahip oluyor denebilir.
iOS 11 içinde birçok yeniliği barındıran ve anahtar değişikliklerle gelen bir yazılım olmuş. Beklenildiği gibi ‘Dark Mode’ teması etkinlikte tanıtılmadı ancak bildirim ekranındaki değişiklikler, rahatsız etme modunun elden geçirilmesi ve yeni Siri çok daha kullanışlı bir cihaza sahip olmamızı sağlayacak gibi. Elbette eski sürümlerde değiştirilmesi gereken tonla özellik vardı. Ancak Apple daha çok arayüz ve teknoloji üstüne enerjisini harcamayı tercih etmiş. Yeni iOS, yeni iPhone ile kullanıcılara sunulacak. Biz de bu süreçte yenilikleri test ederek, zaman zaman bunları size aktarmaya devam edeceğiz.