Aslında mesele çok da yeni değil. Medium bir süredir profesyonel anlamda Internet yayıncılığıyla uğraşan ya da siber kültürle ilgilenenlerin imrenerek baktığı ya da içinde olduğu bir mecra. Birçoğumuz mecrasız kaldığımız ya da mecramızın yetersiz kaldığı dönemlerde Medium’a sarıldık. Türkiye’de Medium’da aktif birçok kullanıcı var ve Türkçe içeriklerini burada yayınlamayı sürdürüyorlar. Bu içerikler medium.com/turkce adresinde dizinleniyor.
Ama mesele artık Medium’u bir ‘kişisel blog’ olarak kullanmaktan çıktı ve yeni bir boyuta taşındı. Artık çok katmanlı bir yayıncılık tecrübesine dâhil olabileceğiniz bir perspektifle, editöryal olmaktan çok kürasyona dayanan bir mantıkla da olsa Medium haber ya da yorum siteleri için de önemli bir mecra hâline geldi.
Aslında WordPress sunduğu birçok özellik gereği çoğumuz açısından vazgeçilmez konumunda. Eklentileri, özelleştirme konusunda verdiği rahatlık, temalar vs. derken içerik yönetim sistemleri üzerinde çalışan insanlar arasında WordPress’e evlat muamelesi yapanlar çoğunlukta. Ama WordPress biraz da kötü yönlerini görmezden geldiğimiz evladımıza dönüşmüş durumda.
Örneğin, yüksek ziyaretçi potansiyeliniz varsa ve hostinginiz pek kuvvetli değilse WordPress’in size yeterince yardımcı olduğu söylenemez. VPS (virtual private server) kullansanız dahi kurtaramadığınız, fazlasıyla bedbaht olduğunuzu düşünmenize neden olabilecek durumlar içerisinde bulabilirsiniz kendinizi aniden.
Sağlam bir yazılımcı ya da servis sağlayıcının dilinden anlayan bir uzmanla çalışmıyorsanız WordPress sitenizin yaşadığı problemleri çözmek oldukça güç olabilir. Medium’da ise kısıtlarına ve özellikle henüz çoklu yazar özelliği konusunda başta editöryal akış olmak üzere birçok eksik olmasına rağmen bu teknik problemlerin üstesinden gelmek ziyadesiyle kolay.
Öne çıkan özellikler neler?
Medium Publications’ın size sunduğu birkaç temel özellik var. Bunlar arama motoru optimizasyonu, kendi domaininizi kullanabilme, kendi marka ve kimliğinizi kullanabilme, takipçilerinize newsletter yollayabilme (gerçekten çok basit) ve içeriğiniz üzerinde doğal olarak hak sahibi olma şeklinde sıralanabilir.
Platform, Facebook Instant Articles ve Google Accelerated Mobile Pages (AMP) projeleriyle uyum da sağlayacağını duyururken özellikle de ‘geniş’ arşivleriyle Medium Publications’a geçmek niyetinde olan sitelere yönelik de bazı teşvik edici duyurular yapmayı sürdürüyor. Örneğin, mevcut haliyle kullanılabilen ‘site göç ettirme’ özelliğinin daha da geliştirilebileceği -ki bu hâli de hiç fena değil- de belirtiliyor.
Medium’un eksileri
Şu an için en temel kriz çok kullanıcılı platformların eğer yazarları medium kullanıcısı değilse göçme problemi. Bu ciddi bir sorun olmasının yanı sıra yazarlarını kendi kullanıcı profilleriyle arşivlemek isteyen ya da içinde barındırmak isteyen platformlar için bazı zorluklar içeriyor. Dünyadaki popüler Medium Publications örnekleri arasında Pacific Standard, The Ringer, The Awl, Femsplain, ve The Bold Italic yer alıyor. Türkiye’den ise 140 Journos ve Jiyan gibi organizasyonlar da bu özelliği kullanıyor. Sadece haber siteleri vs. değil, özellikle kâr amacı gütmeyen organizasyonlar için de Medium’un bu özelliği fazlasıyla kullanılabilir. Yine bu örneklerde görüleceği üzere Medium alan adı altında da kendi alan adınızla da bu özelliği kullanarak yayın yapmak sorunsuzca mümkün. Zaten Medium eklediği her özellik için oldukça işe yarar ‘nasıl yapmalı’ rehberleri de sunan bir platform.
Medium’un yakında ‘abonelik özelliğini’ de aktive etmesi bekleniyor. Medium’daki bazı seçilmiş yayıncılar okurlara ‘abonelere özel içerik’ sunma şansı bulacak ve muhtemelen bu doğrudan yayıncıya ödenen bir ücret karşılığında gerçekleşecek. Bu gelişme WordPress başta olmak üzere birçok mecrada üstünde durulan ‘premium içerik’ meselesinin ticari boyutunun nasıl çözüleceği konusunda da cevap sunan bir alternatif olması bakımından da önem arz ediyor.