Küçük şeylerle mutlu olanlar buraya: Evden dışarıya kitapsız adım atmayanlar, işe, okula, seyahate giderken yolda ve her koşulda okumayı sevenler için sürpriz bir yenilik olan ‘minikitaplar’ bir süredir hayatımızda. Sayıları gün geçtikçe artıyor, peki nereden çıktı bu minikitaplar? Can Yayınları Genel Müdür Yardımcısı Ali Granit yanıtlıyor. Kayıttayız…
#1 Nasıl doğdu minikitaplar ve nasıl geldi Türkiye’ye?
Minikitap, 2012’de asıl işi matbaacılık ve kağıt olan Hollandalı bir firma tarafından icat edilmiş. Orijinal ismi Flipback. Firmanın kendi gücü sayesinde Hollanda’da işler iyi gitmiş, sonra da Avrupa’nın çeşitli ülkelerine bu formatın patent satışı başlamış. Biz de çeşitli yurtdışı fuarlarda görmüştük o tarihlerde. 2015’in Eylül ayında Fransa’ya ve İtalya’ya giderek hem oradaki yayıncılarla konuştum hem kitabevlerini gezdim. Özellikle zincir mağazalarla olan anlaşmalarımıza ve tabii Türkiye’nin genç okur profiline güvenerek bu işe girdik ve Flipback’in Türkiye patent haklarını alarak Minikitap ismiyle piyasaya çıktık.
#2 Boyuna değil enine açılan incecik kağıtlı özel bir kitap formu, okur nasıl karşıladı bu yeni nesneyi?
Boyuna değil de enine açılmasının şöyle bir önemi var: Bugüne kadar cep kitabı ismiyle bildiğimiz kitapların aslında çoğu cebe sığacak kadar küçük değil, cebe sığacak kadar küçülttüğünüzde ise sayfanın enine, ancak okuma zevkinizi bozacak kadar kısa cümleler sığabiliyor. Minikitap’ta ise hem satır uzunluğundan hem de fonttan neredeyse hiç ödün vermiyorsunuz. Normal boyuttaki bir kitap sayfasıyla yan yana koyup karşılaştırmanızı öneririm.
#3 İlk kez gören hemen herkesin ilk tepkisi aynı: özet mi, yoksa tam metin mi?
Evet, biz bu sorunun geleceğini daha kitaplarımız basılmadan tahmin etmiştik ve ne Hollanda’da ne de diğer Avrupa ülkelerinde yapılmayan bir şey yaptık, tüm minikitaplarımızın kapağına tam metin olduğunu belirten bir ibare koyduk. Yine de bu yazıyı okumalarına rağmen okurlarımız koskoca kitapların bu formata nasıl sığdığına inanmak konusunda halen zorluk yaşıyor ve neredeyse her gün bu soruyla karşılaşıyoruz. ☺️
#4 Oyuncak gibi diyen oldu mu peki? 🙂
Evet oyuncak gibi diyenler oldu ama hep iyi manada. Ne kadar tatlı, ne kadar sempatik denildi sürekli. Biz sosyal medyamızda henüz hiçbir şey yapmamışken, minikitap etiketiyle İnstagram’da ve Twitter’da yüzlerce paylaşım oldu.
#Minikitap'lar da tıpkı sizin gibi yola çıkmak için sabırsızlanıyorlar! 😉 pic.twitter.com/GuitirAlFh
— Can Yayınları (@CanYayinlari) June 23, 2016
#5 Nerelerde bulabiliyoruz?
İnternet dahil, kitap satılan her yerde bulabilirsiniz. En büyük kitabevi zincirlerinin neredeyse tüm mağazalarının kasa yanlarında özel stantlarımız var. Kitabevlerine girip çıkan birinin, minikitapları görmeden çıkması mümkün değil diyebilirim. ☺️
#6 Niye kasa yanı?
Kasa yanlarının şöyle bir özelliği var; 10 yıllardır sattığımız Şeker Portakalı, Simyacı, 1984 gibi kitapları, ilk defa kitabevlerinin en değerli noktası olan kasa yanlarında sergileme imkanı bulabiliyoruz. Ayrıca bugüne kadar hiçbir yeni çıkan kitabımızı minikitap olarak basmadık. Şimdi ilk defa eylül ayında Paulo Coelho’nun yeni kitabını minikitap formatında yayınlayacağız. Dolayısıyla ilk defa bir kitabımızı okurlar hem vitrinde, hem masalarda, hem çok satanlar rafında görürken, aynı zamanda kasa yanlarında da bulabilecekler.
#7 Serilerde yer alan kitaplar nasıl seçiliyor?
İlk olarak çok bilinen 6 kitabımızdan başladık. Eğer bu çok bilinen kitaplarımıza ilgi olmasaydı, projeye devam edip etmemek konusunda tekrar düşünmemiz gerekecekti. Ne mutlu ki çok çok iyi gitti. Daha sonra klasiklerimizden birkaçını bastık. Şunu mutlulukla söyleyebilirim ki normal boyuttaki versiyonundan daha çok satan minikitaplarımız var. Buna örnek olarak Kazancakis’in Zorba isimli eserini gösterebilirim.
#8 Kimler alıyor daha çok? Kadınlar mı, erkekler mi?
Kadın erkek diye ayırmak güç. Benim gözlemlediğim kadarıyla özellikle gençlerin çok ciddi bir ilgisi var.
#9 Taklit ya da korsan riski var mı?
Hollandalı firma minikitap formatını yapabilmek için özel bir baskı makinesi üretmiş. Bu bakımdan, taklit edilmesi çok zor. Biz senelerdir çeşitli matbaalarla çalışan bir yayınevi olarak, Türkiye’de minikitabın kalitesine yaklaşabilen bir baskı yaptırtamadık.
#10 Normal kitaptan daha ekonomik bir fiyatlandırması var, bunun sebebi ne? Özel bir kağıt sonuçta.
Kitaplarımız Hollanda’da basılıyor. O yüzden aslında çok maliyetli bir iş. Yine de bu projenin başarısı için mali olarak da fedakârlıkta bulunuyoruz.
#11 Niye her kitabın minikitap versiyonu çıkmıyor?
Birincisi çok ince kitapları minikitap formatında bastığınızda kitap daha da inceliyor ve adeta küçük bir broşür gibi oluyor. Bu yüzden örneğin çocuk kitapları için minikitap yapmak kolay değil. İkincisi ise maliyet. 5000 adetin altında baskı yapmak çok pahalıya geliyor ve normal boyutta kitaptan daha ucuza satmak imkânsız oluyor. Fakat ben 1 sene içinde ciddi bir minikitap külliyatımız olacağına, hatta diğer yayınevlerinin kendi kitaplarını minikitap formatında basabilmek için kapımızı çalacaklarına inanıyorum.
#12 Minikitapların da kendi arasında bir çok satanlar listesi var mı?
Minikitapların, bizim yaptırdığımız özel stantlar dışında kitabevlerinde rafları yok. İlgi bu şekilde devam ettikçe, kitabevleri minikitapların sığacağı boyutta raflar yapmak durumunda kalacaklardır. O gün mutlaka minikitap çok satanlar listesi de olur diye düşünüyorum.
ALİ GRANİT KİMDİR?
1981 doğumlu. Saint Michel Fransız Lisesi’ni ve California State Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni bitirdi. Çeşitli firmalarda görev aldıktan sonra, 2009’da 27 yaşındayken Can Yayınları’nda Satış Pazarlama Müdürü oldu. Kısa süre önce Genel Müdür Yardımcılığı görevine atanarak, yayın sektörünün en genç üst düzey yöneticilerinden biri oldu. Geçtiğimiz aylarda, Türk basketbolunun gelişiminde büyük katkısı olan, babası Yalçın Granit hakkında ‘Adanmak’ adlı bir kitap hazırladı.