Dizayn Kent

Onaranlar Kulübü sokak kütüphanesi kuruyor

Kadıköy’de bir yağmur suyu borusunda Bart Simpson’la karşılaşsanız ne hissederdiniz? Ya da Moda sokaklarını arşınlarken Darth Vader’lı dubalar görseydiniz? İşte tüm bu işler, Onaranlar Kulübü’nün başının altından çıkıyor ve moda tabirle dünya birkaç dakikalığına güzel bir yer oluyor.

Onaranlar Kulübü, sokak mobilyalarına estetik ve eğlence katan bir girişim. Onarma, üretme ve değiştirme amacıyla insanları bir araya getiriyor ve sokakla kurulan iletişimi güçlendiriyor. Rekabet yerine paylaşımı, ezber bilgi yerine deneyimi öne çıkarıyor.

Herkes ‘onaran’ olabiliyor. Kimisi fikirle geliyor, kimisi fikre destek olmak için. Bir masa etrafında buluşulup tartışılıyor. Tartışma sonrası tasarım aşamasına geçiliyor ve üç boyutlu üretim yapılıyor. Kulübün kurucularından Ufuk Emin Akengin, temel dertlerini şöyle anlatıyor: “İnsanlar kendi evlerinde bir şeyler üretebileceklerini ve bunları sokağa entegre edebileceklerini görsünler istedik. Fikri olan kulübe gelsin, olmayan da gelsin. Kahve içer beraber fikir geliştiririz.”

Onaranlar Kulübü ilk projesini Şubat 2016’da yapmış ve telefon kutularına rengârenk saksılar koymuş. İkinci işleriyse sokaklardaki metal direkleri güzelleştirmek olmuş. Direklerin kafasının kırık olduğunu fark etmişler ve “Bunların kafalarına bir şey takabilir miyiz” diye düşünmüşler. Star Wars karakterleri, Kadıköy sokaklarına tam olarak böyle ışınlanmış. Sokakta yürüyenler karşısında Darth Wader’ı görünce önce şaşırmış sonra gülümsemiş. Kulübün bir başka işi ise yağmur suyu indirme borularını eğlenceli bir hâle getirmek olmuş. Ufuk Emin Akengin, bunu şöyle anlatıyor: “Bu borulara bir şey yapabilir miyiz diye düşündük ve kafalarına yağmur bulutu koyduk. Yağmur, o buluttan yağıyormuş gibi oluyor. Oradan geçen insanlar bunu görünce mutlu oluyor.”

İlk atölye Eskişehir’de

Kadıköylüler, karşılarına çıkan bu onarıcı işleri gördükçe sosyal medyada paylaşmış ve kulübün işleri hızlıca yayılmış. Bunu izleyen günlerde Onaranlar Kulübü’ne atölye teklifleri gelmeye başlamış. Kulüp, ilk atölyesini Eskişehir’de yapmış:

“Eskişehir’de yaratıcı sektörleri bir araya getiren bir alanda atölye yaptık. Endüstriyel tasarım öğrencilerini sokağa bıraktık. Onlar da değiştirilmesini istedikleri şeyleri not etti. Notlar üzerine tartışıldı ve tasarım yapıldı. Son aşamada, bu işlerin üç boyutlu entegresini yaptık. Mesela çocukların oynadığı bir parkta keskin uçlu oyuncaklar vardı. Bunu engellemek için onların uçlarına şekli peynire benzer şeyler taktılar. Çok keyifliydi.”

 

‘Sokakla iletişime geçmiyoruz’

Kulübün gündeminde şu sıralar, Kadıköy’de önümüzdeki bir ay içinde hayata geçirmeyi planladıkları yaklaşık 50 kitap kapasiteli bir sokak kütüphanesi var. Çalışmaları üç aydır sürüyor. Ayrıntılarını Akengin paylaşıyor:

“Gece aydınlatması olan yağmura dayanıklı, bisiklet bağlamaya müsait, şarj ünitesi barındırabilen bir kütüphane tasarlıyoruz. Derdimiz insanlar gelsin, kitaplarını paylaşsın. Oradan kitap alsın ve oraya kitap koysun. İnsanlar sokağa ait bir mobilyayla da iletişime geçsin; çünkü sokakla pek iletişime geçmiyoruz. 17 milyonun yaşadığı bir şehirde kentle ilgili kararları veremiyoruz. Üretmek ve bir yere entegre etmek insanları mutlu eden bir süreç. Yaşadığın kente dair bir şeyin ucundan tutmuş oluyorsun. İstanbul özelinde bir de şöyle bir dert var: İnsanlar kendine uygun etkinliği bulamıyor. Aslında bir sürü etkinlik yapılıyor ama ortaya bir ürün çıkmıyor. Kütüphaneyi bir ay içinde konumlandırmaya çalışacağız. Moda Çay Bahçesi’ne ya da sahile kurmayı düşünüyoruz. Şimdiye kadar hep sokak mobilyalarıyla entegre çalışmalar ürettik. Bu sefer kütüphaneye yeni bir mobilya da koyacağız, bu yüzden daha hacimli olacak.”

Ürünleri parçalanıyor

Kulüp, 2017’ye yaklaşırken kendisine bir soru sormuş: “Sokak mobilyalarını onarıyoruz, peki ya insanları onarabiliyor muyuz?” Bu sorunun akabinde yalnızca tombala oynanan bir yılbaşı partisi organize edilmiş. Akengin, neden yalnızca tombala oynandığını şöyle açıklıyor:

“Kutlamanın mantığı biraz kaydı artık. Eskiden birbirimizin sesini duyduğumuz ve sohbet edip beraber eğlendiğimiz bir anlayışa sahiptik. Bu biraz eller havaya konseptine döndü, şu günlerde. Bu yüzden tombala oynayarak eskiyi tekrar canlandıralım dedik. Beklediğimizden çok daha keyifliydi. 50-60 kişi geldi. Bu kadar kalabalık bir ekibi daha önce sohbet ederken görmemiştim.”

Kulübün üretimleri, genellikle insanları gülümsetse de her zaman aynı geri bildirimi alamıyor. Akengin, üretimlerin sık sık parçalandığını belirterek, “Başlarda bu tepkiyi de sokakla bir iletişim olarak gördük fakat bu pek sürdürülebilir bir şey değil. Bu yaz, daha dayanıklı imalat yöntemleri deneyeceğiz. Döküm ve ahşap atölyeleri ile görüşüyoruz” diyor.

Banklara kahve ve kitap koyma gözü tasarladılar

Kulübün, baharın gelmesiyle hareketlenen Moda Sahili için yeni bir projesi de bulunuyor: “Moda’da banklar var; fakat bankların kolçakları yok. İnsanlar kahveleriyle geldiğinde kahveyi yere ya da banka koyuyor. Bu banklara kolçak yapacağız. Bir ya da iki kitap koyulabilecek bir cep ve yanına da bir çöp yapmayı düşünüyoruz. Bunun tasarımı halloldu gibi. Üretimi nasıl olacak, onu araştırıyoruz.”

Onaranlar Kulübü, yazın üç günlük bir tasarım kampı yapacak ve kente dair dertleri olan insanları bir araya getirecek. Üç boyutlu üretimlerin yapılacağı kamp, İstanbul yakınlarında kurulacak.


Kulübün sosyal medya hesapları

https://twitter.com/onaranlarkulubu
https://www.facebook.com/onaranlarkulubu

Aynur Tekin

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu. 2012-2016 yılları arasında İstanbul’da yayın yapan çeşitli gazete ve dergilerde çalıştı. Şu an serbest gazetecilik yapıyor. Gazete Duvar, Zero İstanbul ve 5harfliler için içerik üretiyor.

Journo E-Bülten