“O Hatayı Yapmayacaktım” video dizisinde, habercilere, meslek hayatlarında yaptıkları hataları soruyoruz. İlk bölümde konuk, deneyimli gazeteci Özgür Deniz Kaya… “Eğitimin kökleri acı, meyveleri tatlıdır” diyen Kaya, meslek hayatında yaşadığı önemli olayları ve bu deneyimlerden çıkardığı dersleri aktarıyor. Kaya, her olayı bir tecrübe olarak gördüğünü ve bunların hem kişisel yaşamına hem de kariyerine yön verdiğini vurguluyor. Özgür Deniz Kaya’nın genç habercilere bir tavsiyesi de var: Yaptığınız hataları not edin, böylece bunları tekrarlama ihtimaliniz azalır.
Özgür Deniz Kaya’nın, sorumuz üzerine bahsettiği ilk anısı şu: 2018’deki Cumartesi Anneleri’nin 700. anma haftasında yaşanan polis şiddeti sırasında, milletvekili Erkan Baş’la bir TOMA’nın önünde röportaj yaparken gazlı mermilere maruz kalıyor. Bacağına çok sayıda gazlı mermi isabet etmesi sonucu darp raporu alıyor. Bu olaydan çıkardığı ders, toplumsal olaylarda TOMA’nın hemen önü gibi tehlikeli bir yerde değil, daha güvenli bir yerde çekim yapmak gerektiği olmuş. Ayrıca, bu tür durumlarda işi hızlıca halletmek ve olay yerinde kısa süre durmak gerektiğini vurguluyor.
Tuzla’da bir kimyasal fabrikası yangınını haberleştirmek üzere görevlendirildiğinde, patlamaların olduğu bir ortamda, yangının kontrol altına alındığı bilgisi gelince kameraman arkadaşı Serdar Çetin’in uyarılarına rağmen daha yakına gitmeyi tercih ediyor. Bu sırada büyük bir yakıt tankı havaya uçuyor ve yaklaşık 20-30 metre uzağına düşerek iki itfaiyecinin ağır yaralanmasına neden oluyor. Bu olay, Kaya’ya tecrübenin ve özellikle kameraman arkadaşının tecrübesine güvenmenin önemini öğretmiş. “O hatayı yapmayacaktım” diyerek bazen kendi kararından vazgeçip daha tecrübeli meslektaşların uyarılarına kulak vermenin hayatî önem taşıdığını belirtiyor.
Bir istinat duvarının çökmesiyle ilgili haberde ise kameraman arkadaşı Mehmet Bulut ile birlikte olay yerine gidiyorlar. İçeri girmeleri engellense de, çöken istinat duvarının evin oturma odasına girdiği bir daireye bir süre bekleyip sızmayı başarıyorlar. Bu çarpık kentleşme örneğini canlı yayında göstermek isterken yayın sonunda prodüktörün “Yayından düştün, telefon bağlantısı yaptık” demesiyle şoke oluyor Kaya. Daha da kötüsü, kameramanın kayıt tuşuna basmayı unutması nedeniyle ellerinde ham görüntü de bulunmuyor. Kaya bu durumdan şu dersi çıkarmış: Bir yayına başlamadan önce gerekli kontrolleri yaparak aksaklık yaşanmayacağından emin ol.
Özgür Deniz Kaya, bir başka haber takibi sırasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılacağı anma töreni için İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’ne tek başına gidiyor. Prodüktörünün talimatıyla ana kapıya çıktığında, Erdoğan’ın çoktan anma törenine katılmış ve Fatih Camii’ndeki cenazeye gitmiş olduğunu öğreniyor. Canlı yayında “Erdoğan birkaç dakika içinde bu noktada olacak” demesini bugün “çok amatörce” bir hata olarak hatırlıyor Kaya. Bu hata da ona, haber takibi için hazırlık yaparken bilgileri tekrar tekrar teyit etmenin, “double check” (çifte doğrulama) yapmanın önemini hatırlatmış.
Kaya’nın bahsettiği son haber takibi ise şöyle: Haluk Bilginer’in Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülünü almasının ardından İstanbul Havalimanı’na sabaha karşı geleceği bilgisiyle yola çıkıyorlar. Kendisi kameraman arkadaşından daha erken gitmeyi teklif etse de, Bilginer’in çok daha erken gelip havalimanından ayrıldığını öğreniyorlar. Kaya için bu durum, tek başına karar almamanın, başkasının görüşünü almanın ve inandığı konularda ekibini ikna etmenin önemini vurguluyor.
Gazeteci Özgür Deniz Kaya, yaşadığı tüm bu tecrübelerin kendisine birer ders olduğunu belirterek özellikle genç meslektaşlarına yaptıkları hataları not almalarını tavsiye ediyor. Ona göre, hataları yazmak, aynı hataları bir daha yapmamalarına yardımcı olabilir.
İLGİLİ:
Altan Öymen: Bol bol yazın, haberler unutulmaz ama yayını gecikebilir
Hıfzı Topuz’dan 24 Temmuz öğütleri: ‘Direnmekten vazgeçmemek lazım, dimdik durmak lazım’