Oyun

Pokemon Go: Sokaklar karışacak

Artırılmış gerçeklik uygulamalarını son dönemlerde hemen her alanda duyuyoruz. 1995-2005 yılları arasında tüm dünyada büyük bir hayran kitlesi edinen, benim çocukluğumun, yazıyı okuyan kimi insanların ise gençliklerinin büyük bir kısmını kaplayan Pokemon da, artırılmış gerçeklik teknolojisi kullanılarak akıllı telefonlarımızla birlikte tekrar hayatımıza girmiş durumda.

Oyun şu anda resmi olarak sadece ABD, Avustralya ve Yeni Zelanda’da yaşayanlar tarafından indiriliyor olsa da, Temmuz sonunda Türkiye’de de kullanıma sunulacak. Ancak birkaç alternatif yöntemle şimdiden indirip oynamak mümkün. İndirmeden önce de şu uyarıyı yapmakta fayda görüyorum. Sadece bu oyunu değil, resmi olarak kullanıma sunulmamış herhangi bir uygulamayı indirmek akıllı telefonlarımızda ciddi sorunlara yol açabiliyor. Bu yüzden benim tavsiyem ay sonunu bekleyip oyunu teknik bir risk almadan oynamanız.

image

Oyunda Pokemon karakterleri -telefonlarımızın kameraları kullanılarak- yürüdüğümüz sokaklarda ya da oturduğumuz evlerde görülüyor. Amaç ise bize gösterilen noktalara gidip karşımıza çıkan sanal karakterleri yakalamak ve diğer kullanıcılarla mücadele etmek. Evde, iş yerinde ya da bir alışveriş merkezinde bu karakterlere denk gelmemiz işten bile değil.

Oyunun içeriğini anlatırken, insanlar üzerinde bıraktığı sosyal etkilere de değinmek gerekiyor tabii. Pokemonları yakalarken GPS üzerinden reel haritayı kullanıyoruz. Yani evimizin önünde oyunu açıp haritamıza baktığımızda eğer arka sokağımızda bir Pokemon görüyorsak, arka sokağımızda tam da haritada gösterilen yerde bir Pokemon vardır ve yakalamak için koşmaya başlayabiliriz. Bunu yaparken dikkat etmekte fayda var zira Pokemon peşinde koşarak kaza atlatan epey kullanıcı mevcut. Öyle ki uzmanlar ve güvenlik görevlileri, özellikle karşıdan karşıya geçerken dikkatli olunması yönünde uyarıyor.

Pokemonlara koşarken yaşanabilecek tehlikeler dışında, Pokemonların olduğu yerler de bir hayli ilginç. Mesela paylaşımlara ve bazı haberlere bakıldığında Kuzey Avustralya’nın Darwin kentindeki bir polis karakolunun, sık sık Pokemon avlama noktalarından biri haline gelmiş durumda olduğunu ve yetkililerin kullanıcıları uyardıklarını görüyoruz.

Pokemon GO Plus bilekliği

Peki oyun hakkında olumlu geri dönüşler yok mu? Elbette var. Örneğin, asosyal ve zamanının çoğunu evde oyun oynayarak geçiren bir insan için, bu oyun bulunmaz bir nimet. Neden? Çünkü oyun, insanların şehir içerisinde bilfiil gezmesini sağlıyor ve bol bol yürüyüş yapmaya zorluyor. Ayrıca Pokemonların bulunduğu noktaların çoğunun kültürel alanlarda olduğu göze çarpıyor. Böylece kullanıcılar hem Pokemon avına düşüp, hem sosyalleşip hem de güzel mekanlar keşfedebiliyor. Hatta oyuna o kadar çok talep oldu ki, geliştiriciler oyunun oynanabilirliğini arttırmak için çalışmalara başladı. Bu çalışmalar sonucunda da ortaya Bluetooth ile çalışan ‘Pokemon GO Plus’ çıktı. Bu cihaz titreşim ve ışık ile yakınlarda Pokemon olduğunu bildiriyor.

Elbette oyunu oynarken gerçeklikten tamamen kopmamakta fayda var. Hatırlarsanız geçmiş yıllarda da oyun fanatizminin bir benzerini Flappy Bird’de yaşamıştık. İnsanlar kendilerini oyuna o kadar çok kaptırmıştı ki, art arda bildirilen sağlık şikayetlerinden sonra, geliştiriciler oyunu marketlerden kaldırmak zorunda kalmıştı. Bu yüzden böyle bir vak’ayla daha karşılaşmamak adına dikkatli olmak gerek.

İlkan Akgül

Uzun yıllardır içerisinde bulunduğu reklam sektöründe birçok parti ve STK ile çalıştı, çeşitli platformlarda editörlük görevi üstlendi. Türkiye'nin ilk podcast reklam girişimi olan Podfresh'in kurucusu. Hala birçok platform ve mecraya içerik üretmeye devam ederken Raktan Hikaye isimli podcast programını yapıyor.

Journo E-Bülten