Bu yıl 25 Eylül – 4 Ekim tarihleri arasında Beyoğlu’nda 11’incisi düzenlenen sahaf festivaline toplam 76 sahaf katıldı. ‘Kitabını Al Gel’ temasıyla Gezi Parkı’nın sol tarafında bulunan etkinlik alanında düzenlenen festivalde cumartesi ve pazar günleri dahi eski kalabalıktan eser yoktu. Hermes Sahaf’ın sahibi Ümit Nar’a göre festivaldeki bu keyifsizliğin nedeni Beyoğlu’nun son yıllardaki değişimiyle beraber havasının bozulması. Ayrıca sahafların festivale katılabilmesi için ya kendilerine davetiye gönderilmesi ya da başvuru yapıp sonuç beklemeleri gerekiyor. Sahafların seçiminde hangi kriterlerin uygulandığı ise belirsiz.
‘Bauman’ı sorsanız macera kitaplarını gösterirler’
Kendisini “sahaf” değil, “ikinci el kitap satan kişi” diye tanımlayan Ümit Nar, festival katılımcılarının niteliğinin düşük olmasından şikayetçi: “Okuma yazması olmayanlar, bizim kitap kaynağı olarak kullandığımız hurdacılar katılıyor. Bauman’ı sorsanız size macera kitaplarını gönderecek kişiler var. Küçümsemiyorum ama festivalin bu durumu hoş değil.”
Konuyla ilgili festival düzenleyicileri Beyoğlu ve Üsküdar belediyeleri bilgi vermezken, bu yıl ilk kez festivale alınmayan Hermes Sahaf’ın sahibi Nar, bunda siyasi bakışın etkili olduğu görüşünde.
Gezi Parkı eylemlerinden bu yana sahaf festivallerinde dönüşümün yaşandığını söyleyen Nar, Beyoğlu Sahaf Festivali’ne alınmama sürecini “Ben bu yıl festivale alınmayacağımı geçen sene bir yayınevindeki arkadaşımın listeyi görmesiyle öğrendim. Benimle birlikte başka arkadaşlar da kabul görmedi. Belediye bunun gerekçesini de açıklamadı. Çünkü fena bir hiyerarşik yapıları var. Seneye davetiye usulüne döneceklermiş” diye anlatıyor.
‘Belediye ölü taklidi yaptı’
Hermes Sahaf, Üsküdar Sahaf Festivali’ne de iki kez alınmamış: “Üsküdar belediyesi davetiye ile bu işi yapıyor. Gelmeyince alınmıyorsun. Buna rağmen mektup bulup talep iletmeme karşın kabul edilmedim. Sebebini sordum ama ölü taklidi yaptılar. Sonrasında başka arkadaşların ‘O zaman biz de yokuz’ diye tavır koymasıyla festivale katılabildim.”
Önceki yıllarda Beyoğlu Sahaf Festivali’nin seçici kurulunda yer alan Nar, geçen sene BirGün’e verdiği söyleşide stantların ücretli olması eleştirdiği için alınmadığını söylüyor: “O röportajın bardağı taşıran son damla olduğunu fark ettim. Zaten almayacaklarını da off-the-record söylediler.”
Önceki yıl Yeni Akit tarafından bir süreliğine hedef tahtasına oturtulan Nar, Gezi Parkı eylemlerine bir şekilde destek veren sahafların festivale alınmadığını, katılımcıların politik süzgeçten geçirldiğini belirtiyor.
CHP’li merkez belediyelere çağrı
Genel olarak pek çok sahafta festivale alınmama kaygısı oluşmuş durumda. Öyle ki, “Festivale alınmadı” etiketi yememek için festivale başvuru yapmayanlar olmuş. Bir arkadaşı ise, aynı kaygıyla Nar’ı Twitter’da takip etmeyi bırakmış.
Mevcut durumdan ötürü sahaflar, kendi deyimleriyle, ‘mikro direniş odakları’ oluşturarak ambargo ve nitelik sorununa çözüm arıyor. Nar, önceki yıllardaki ortak tavurdan uzaklaşıldığını düşünüyor. Buna çözüm olarak sahaflar 30 Ağustos – 9 Eylül tarihleri arasında düzenlenen Beylikdüzü Sahaf Festivali’ne katıldı. Festivalin başarılı geçtiğini söyleyen Nar, ekim başında Büyükçekme Belediyesi Kitap Günleri’ne davet edildiklerini söyledi.
İstanbul’un merkezinde yer bulamadığı için çevre ilçelerdeki festivallerde varlığını sürdürmeye çalışan sahaflar seçenek yaratabildikleri için umutlu. Çorlu’ya hatta Edirne’ye kadar uzanabileceklerini düşünüyorlar. Ancak yine de merkez ilçeler için de belediyelere çağrı yapıyorlar: “Kadıköy, Şişli, Bakırköy ve Beşiktaş gibi belediyelerin bu mevzuya biraz daha farkındalık göstermesi gerekiyor. Okur kitlemiz o dört ilçede.”