Haber

Uluslararası gazetecilik örgütleri Sansür Yasası için geliyor: Bilgi vermek suç sayılamaz

'Sansür Yasası'nın kalan son maddelerinin gelecek hafta TBMM Genel Kurulu'nda görüşülüp oylanması bekleniyor.

Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ), Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) ve Gazetecileri Koruma Komitesi’nin (CPJ) de aralarında olduğu 22 örgüt, ‘Sansür Yasası’nın serbest bilgi akışını suç hâline getireceği uyarısında bulunarak TBMM’deki milletvekillerini ret oyu vermeye çağırdı. Gelecek hafta Ankara ve İstanbul’da bir basın özgürlüğü misyonu düzenleyecek uluslararası gazetecilik ve ifade özgürlüğü örgütlerinin bugün açıklanan ortak bildirisi şöyle:

İlk olarak haziranda meclise sunulan ancak iktidar bloğundaki iki parti arasında yaşanan görüş ayrılıkları nedeniyle komisyon aşamasından sonra ertelenen tasarı, sivil toplum ve gazetecilik camiasından gelen sert eleştirilere rağmen bu hafta hiçbir değişiklik yapılmadan yeniden Meclis Genel Kurulu’na getirildi.

Habercilik faaliyetlerinin suç sayılması için çerçeve sunuyor

Tasarı, Türkiye’de 2023 yılında yapılacak genel seçimler öncesinde hükûmetin kamusal tartışmayı daha da bastırmasına ve kontrol etmesine olanak sağlayacak şekilde, çevrimiçi bilginin kapsamlı bir şekilde sansürlenmesi ve habercilik faaliyetlerinin kriminalize edilmesi için bir çerçeve sunuyor. Tasarı şunları öngörüyor:

  • Korku veya panik yaratmak; ülkenin iç veya dış güvenliğini, kamu düzenini ve toplumun genel sağlığını tehlikeye atmak amacıyla kasıtlı olarak “dezenformasyon ve yalan haber” yayımlamaktan suçlu bulunan kişiler için üç yıla kadar hapis cezası
  • Bilginin anonim hesaplardan, kimliğini gizleyen bir kişi tarafından ya da bir örgütün faaliyetlerinin bir parçası olarak yayımlanması durumunda cezanın %50 oranında artırılması
  • Basın Kanunu’nun internet haber sitelerini de kapsayacak şekilde genişletilmesi. Bu sayede hükûmet, Basın İlan Kurumu’nun (BİK) genişletilmiş rolünü kullanarak, yazılı basında olduğu gibi eleştirel yayın organlarını dışlarken internet üzerinden propagandayı finanse edebilecek.

Seçim öncesinde kapsamlı bir sansüre ve otosansüre yol açabilir

Muğlak bir ifadeyle oluşturulmuş olan dezenformasyon ve “kasıt” tanımlarıyla, Türkiye’nin son derece siyasallaşmış yargısı tarafından denetlenen tasarı, milyonlarca internet kullanıcısını da cezai yaptırım riskiyle karşı karşıya bırakacak ve 2023 seçimleri öncesinde kapsamlı bir sansüre ve otosansüre yol açabilecektir.

Medya özgürlüğü ve insan hakları örgütlerinden oluşan bir konsorsiyum, dezenformasyon yasa tasarısının sonuçlarını siyasetçiler ve medya paydaşlarıyla tartışıp bağımsız gazetecilerin özgür ve adil seçim ilkelerine uygun olarak kamu meselelerini haberleştirmede karşılaştıkları zorlukları ele almak üzere 12-14 Ekim tarihleri arasında Türkiye’yi ziyaret edecek.

İmzacılar:

  • Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI)
  • Amerika PEN
  • Article 19
  • Articolo 21
  • Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi (ECPMF)
  • Avrupa Gazeteciler Derneği (AEJ)
  • Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ)
  • Bağımsız Gazetecilik Platformu P24
  • Cartoonists Rights Network International (CRNI)
  • Danimarka PEN
  • Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ)
  • Gazetecilikte Kadınlar Koalisyonu (CFWIJ)
  • Güneydoğu Avrupa Medya Kurumu (SEEMO)
  • Norveç PEN
  • Osservatorio Balcani Caucaso Transeuropa (OBCT)
  • Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF)
  • Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ)
  • Uluslararası PEN
  • Uluslararası İfade Hürriyeti Ağı (IFEX)
  • Özgürlük Evi – Freedom House (FH)
  • İngiltere PEN
  • İsveç PEN

İktidar milletvekillerinin hazırladığı “Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” başlıklı teklif, Denge ve Denetleme Ağı‘na göre özetle şöyle:

1. İnternet haber siteleri ile basın kartına ilişkin hususlar 5187 sayılı Basın Kanunu kapsamına alınıyor.

2. Basın kartı düzenleme yetkisi İletişim Başkanlığı’na veriliyor ve başvuruları değerlendirecek bir Basın Kartı Komisyonu kurulması öngörülüyor.

3. İnternet haber sitelerine elektronik tebligat verme ve beyannamelerin Cumhuriyet Başsavcılıkları yerine Basın İlan Kurumu’na verilmesi öngörülüyor.

4. Basın kartının iptal edileceği durumlarda iptal gerekçesine göre İletişim Başkanlığı ya da Basın Kartı Komisyonu karar alıyor.

5. Türk Ceza Kanunu’nun 217. Maddesi’nden sonra gelmek üzere “Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır” maddesi ekleniyor.

6. 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’da da önemli değişiklikler öngörülüyor:

a. İlgili kanunun “erişim engellenmesi kararlarının” ibaresi “8 ve 8/A maddeleri kapsamı dışındaki tüm içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesine yönelik kararların” şeklinde değiştiriliyor. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı’na katalog suçlarla daha etkin mücadele edilmesi gerekçesiyle, internet ortamında yer alan yayınlarla ilgili “yurt içi, yurt dışı” ayrımı olmaksızın 4 saat içinde içeriğin çıkarılması veya erişime engel verme yetkisi tanınıyor.

b. Sosyal medya platformlarının bulundurmaları gereken temsilcinin gerçek kişi olması hâlinde bu kişinin Türkiye’de mukim ve Türk vatandaşı olması zorunluluğu getiriliyor.

c. Sosyal medya platformları Türk Ceza Kanunu’nda yer alan (a) çocukların cinsel istismarı, (b) halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma, (c) devletin birliği ve ülke bütünlüğünü
bozmak, (ç) anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, (d) devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçlarına konu olan internet içeriklerini oluşturan veya yayan faillere ulaşmak için gerekli olan bilgiler soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısı, kovuşturma aşamasında ise yetkili mahkeme tarafından talep edildiğinde ilgili sosyal medya platform temsilciliği tarafından ilgili mercilere verilmesi zorunlu hâle getiriliyor. Sosyal ağ platformları bunu yerine getirmediklerinde %90 oranında bant daraltma cezası ile karşı karşıya gelebilecek.

d. Sosyal medya platformları üzerinden Türk Ceza Kanunu’nda yukardaki suçlar kapsamına giren içeriklere yönelik Bilişim Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı’nın içerik çıkartma ve/veya erişimin engellenmesi kararının gereğinin yerine getirilmemesi durumunda:

i. Sosyal ağ platformlarına 6 aya kadar reklam verilmesinin yasaklanmasına karar verebilir.
ii. Bant genişliğinin %50 oranında daraltılması için sulh ceza hakimliğine başvurabilir.
iii. Yerine getirilmeyen içerik kaldırma ve/veya erişim engelleme kararları için %90 bant daraltması için Başkan tekrar sulh ceza hakimliğine başvurabiliyor.

e. Yeni düzenlemeyle “şebekeler üstü hizmet sağlayıcılar” başlığı altında WhatsApp, Skype gibi hizmet sağlayıcılara yönelik de sorumluluklar getiriliyor. Böylelikle yeni düzenlemeyle bu hizmet sağlayıcılar da aktif kullanıcı sayısı, mesaj sayısı gibi bilgileri BTK ile paylaşmak zorunda bırakılıyor ve buna uyulmadığı takdirde para cezası ve bant daraltma cezaları ile karşı karşıya kalabiliyor.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:

Sansür Yasası’na karşı gazeteciler tek ses: Anayasa’ya aykırı bu kanun teklifi geri çekilsin

Journo

Yeni nesil medya ve gazetecilik sitesi. Gazetecilere yönelik bağımsız bir dijital platform olan Journo; medyanın gelir modellerine, yeni haber üretim teknolojilerine ve medya çalışanlarının yaşamına odaklanıyor, sürdürülebilir bir sektör için çözümler öneriyor.

Journo E-Bülten