En sık yapılan yazım hatası türlerinden biri, sözcükte yanlış ses/harf kullanmak. Bir diğeri ise bitişik veya ayrı yazılan birleşik kelimeleri karıştırmak. Haberlerde gözümüze çarpan 10 örneği listeledik. Anadolu Ajansı bile örneğin “lağvetmek” sözcüğünü “lav etmek” şeklinde yanlış yazabiliyor.
1. Ünvan değil, unvan
Yeni Asır’da yayımlanan haber başlığında şöyle diyor: “Ege ve Dokuz Eylül’e YÖK’ten yeni ünvan”
“Bir kimsenin memuriyetindeki rütbesini, makamını veya mevkisini gösteren ad, san” anlamında kullanılan Arapça kökenli sözcük, burada da olduğu gibi sık sık “ü” harfiyle yazılıyor. Oysa Türk Dil Kurumu’na (TDK) göre “unvan” diye yazılmalı.
2. Naif değil, nahif
Naif: Saf, deneyimsiz anlamında Fransızca kökenli bir kelimedir.
Nahif ise ince, duygulu, hassas anlamında Arapça kökenli bir kelimedir.
9 Şubat tarihli Sabah’ta yayımlanan şu köşe yazında da olduğu gibi naif sözcüğünün ince, duygulu anlamında kullanılması sık yapılan hatalardan. Bu hata, fonetik benzerlikten kaynaklanıyor.
3. Haftasonu değil, hafta sonu
TDK yazım kurallarına göre zamanla ilgili birleşik kelimeler ayrı yazılır.
Oda TV’nin kültür-sanat etkinliklerini duyurduğu şu haber başlığında, “Haftasonu birçok etkinlik seyircilerle buluşacak” cümlesinde yanlış bir yazım görüyoruz. TDK’ye göre “hafta sonu” yazılmalıydı.
4. İş başı değil, işbaşı
11 Ocak tarihli Habertürk’teki şu haberde, iş yerinde işe başlamak anlamına gelen “iş başı yapmak” deyiminin yazımı yanlış.
Bu deyim “işbaşı yapmak” biçiminde yazılmalıydı.
5. Lav etmek değil, lağvetmek
Anadolu Ajansı’nın yayımladığı şu haberde “…demokratik hukuk devletini lav etmek isteyen…” cümlesindeki lağvetmek kelimesinin yanlış yazıldığını görüyoruz.
Arapça kökenli “bir kuruluşu kaldırmak, işleyişine son vermek ve hükümsüz kılmak, feshetmek” anlamında kullanılan “lağvetmek” ifadesinin yazımı böyle.
Lav sözcüğü ise şu anlama geliyor: “Yanardağların püskürme sırasında yeryüzüne çıkardıkları, dünyanın derinliklerinden gelen kızgın, erimiş maddeler, püskürtü.”
İçinde “lav” geçen ve haberlerde hatalı olarak sık sık kullanılan bir başka ifadeyi de hatırlayalım.
TDK’nin sözlüğüne bile “Uzun menzilli, ateşli bir silah türü” diye girmiş olsa da aslında “lav silahı” yanlış bir ifade.
“Lav” deyince akla ateş veya erimiş madde püskürten bir silah geliyor. Oysa bu ifade haberlerde özgün biçimiyle, “LAW silahı” şeklinde yazılmalı. Çünkü LAW, “Light Anti-Tank Weapon” (hafif tanksavar silahı) ifadesinin kısaltması. ABD yapımı M72 tipi silah, LAW olarak anılıyor. Bu arada İngilizce okunuşu “lav” değil, “loğ” şeklinde.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de envanterinde olan bu silahın yerli sürümü ise Makine ve Kimya Endüstrisi tarafından HAR-66 (“Eşek Arısı”) adıyla üretiliyor.
6. Kurdela değil, kurdele
T24’teki haber başlığında “Erdoğan’dan Bakan Dönmez’e kurdela tepkisi” cümlesindeki kurdela kelimesi yanlış yazılmış. Bu kelimenin doğru yazımı kurdele.
Haberin devamında doğru biçimde yazılsa da başlığında yanlış bir kullanım görüyoruz.
7. Taktir değil, takdir
Türkçe’ye başka dillerden giren kelimelerin özgün anlamını bilmemek, çoğunlukla o kelimeyi yanlış kullanmamıza neden oluyor.
Yine böyle bir yanlış kullanımı Sol haber sitesinde 8 Ocak’ta yayımlanan haberde görüyoruz.
“Beğenme, beğenip belirtme, değer verme” gibi anlamındaki Arapça kökenli takdir kelimesi genellikle “t” harfiyle “taktir” biçiminde yanlış yazılıyor.
TDK’ye göre taktir kelimesi “damıtma” anlamında bir sözcük.
8. Hınca hınç değil, hıncahınç
Yılbaşında Taksim’in kalabalığını konu alan Sabah’ın şu haberinde “İstiklal caddesi koronaya rağmen hınca hınç doldu” ifadesi yer alıyor.
“Ağzına kadar, tıka basa” anlamındaki hıncahınç sözcüğü ayrı yazılarak yazım hatası yapılmış. Zarf olarak kullanılan bu kelime bitişik yazılmalı.
Ayrıca cadde, mahalle, sokak kelimeleri büyük harfle başlar. Burada ‘İstiklal Caddesi’ndeki “cadde” kelimesi de büyük harfle yazılmalıydı.
9. Pehriz değil, perhiz
Yeni Şafak yazarı Abdurrahman Dilipak’ın attığı tweeti konu alan haberde “perhiz” kelimesi hatalı biçimde “pehriz” diye yazılmış. Diyet anlamındaki bu sözcüğün doğru yazımı perhiz biçiminde.
10. Ön ayak değil, önayak
11 Ocak tarihinde Sabah’ta yayımlanan şu haberde “önayak” sözcüğü “ön ayak” şeklinde yazılmış.
TDK yazım kurallarına göre, sözcüklerden her ikisi veya ikincisi, birleşme sırasında anlam değişmesine uğradığında bu tür ifadeler bitişik yazılır.
Bu yüzden “önayak” da bitişik yazılması gereken bir sözcük.