Hallerimiz

Spiker olmak: Dıştan güzellik değil içten habercilik

Türkiye medyasında özellikle de ana akım medyada ekran önüne çıkmak çok kolaydır. Spiker olmanız için genellikle kanal yöneticilerinin sizi görüp beğenmesi yeterlidir. Peki gerçekten spiker olmak bu kadar kolay mı?

Tanrı şahidimdir ki spikerlerin ne yaptığını yazmayı hiç istemedim, hep erteledim. Ancak geçen hafta bir haber kanalında spor spikeri olarak göreve başlayan kişinin ‘transfer’ haberinde spikerin görünüşünün abartılı şekilde öne çıkarılması ve bu transferle eşzamanlı olarak aynı spor servisinde çalışan iki kişinin işine son verilmesi benim açımdan bardağı taşıran son damla oldu.

Türkiye medyasında spiker olmak tahmin ettiğinizden çok daha kolay. Kanal yöneticilerinin sizi görüp beğenmesi -bazen bir asansörde, bazen bir toplantı sırasında, bazen koridorda yürürken- ardından bir, bilemediniz iki hafta kamera önü provası ve birkaç deneme çekimi yapılması yeterli. Ta taaam ekran önüne çıkmaya hazırsınız!

Peki sahiden spiker olmak bu kadar kolay mı? Tabii ki değil! Ekran önüne çıkabilmek için özellikle ve genellikle ana akım medyada dönen entrikaları, çıkar ilişkilerini, etik kuralların nasıl hiçe sayıldığını anlatmak yerine bu işi hakkıyla yapmak için ne gerekiyor, aslında spiker dediğimiz kişi ne iş yapar gelin anlatayım.

Başlamadan önce küçük bir not: Ekran önüne hak ettiği için, bileğinin hakkıyla çıkan tüm spikerlere selam olsun.

  • Her şeyden önce iyi bir spiker Türkçe’ye ve dil kurallarına hâkim olmak zorundadır. Etkili bir ses tonuna sahip olmasının yanında sunduğu metinde vurgu ve tonlama yapacağı yerleri önceden belirlemesi; fonetiğinin ve artikülasyonunun da iyi olması gerekir.
  • Bir spiker ekran önünde kendini değil sunduğu işi ön plana çıkarmalıdır.
  • Spikerin kısa süreliğine de olsa saha tecrübesi edinmiş olması mühimdir. Saha tecrübesi olan spiker yayına bağlanan muhabirin içinde olduğu koşulları bilir, o koşullara uygun sorular sorar; haberin ana fikrinin ne olduğunu ve bu fikri ekranda nasıl dile getirmesi gerektiğini bilir.
  • Bir spikerin yoğun gündem içerisinde her konuda uzmanlaşması pek mümkün değildir, hele Türkiye gibi, bir günde bir aya sığacak kadar çok gelişme yaşayan bir ülkede bu imkânsızdır. Ancak yine de spikerin özellikle gündemdeki konulara ilişkin genel bir farkındalığa sahip olması önemlidir.
  • İyi bir spiker bir olay karşısında neden sonuç ilişkisini kurabilmeli, yaşanan olayı hızlı bir şekilde algılayıp izleyiciye aktarabilmelidir.
  • Spiker yayın öncesi akış üzerinden geçen, bültene hakim olan kişidir.
  • Deneyimli spiker promter’a güvenilmeyeceğini çok iyi bilir. Canlı yayında bir aksilik yaşanır ve promter devre dışı kalırsa yayını ‘kem küm’ etmeden sürdürmesi gerekir.
  • Aynı anda, promter’ı, rejiyi bir de varsa stüdyodaki konuk/konuklarını idare etme becerisine sahip olmalıdır.
  • Eğer yayında bir konuk olacaksa o konuk hakkında her bilgiye sahip olması, önceden hazırlanan soruların dışında, anlık soru sorabilmesi, konuğun söylediklerinden de soru çıkarabilmesi gerekir.
  • Yayın sırasında yaşanan ani değişikliklere, son dakika gelişmelerine, canlı yayın aksiliklerine anında uyum sağlayabilmelidir.
  • Ekran önünde daima saçı ve makyajı yapılı olmak zorundadır. Yüzünde en ufak bir parlama olduğunda iki haber arası hemen makyajı tazelenir (Bu kadar yapaylığa gerek var mı derseniz, tartışmaya açık).
  • Sorunsuz bir yayın yapabilmesi için reji ekibi ile uyum içinde çalışması mühimdir.
  • “Kayıt” dendiği andan itibaren eşiyle/sevgilisiyle yaşadığı tartışmayı, evde hasta bıraktığı çocuğunu, ödeyemediği ev kirasını unutması gerekir.
  • İyi bir spiker ses tonuyla, duruşuyla ve işine hakimiyetiyle mekanik değil; doğal, içten ve samimi olmalıdır.

Spiker; editörün, prodüktörün, muhabirin, kurgucunun, kameramanın ve yönetmenin koordineli çalışması ile ortaya çıkan haberi izleyiciye duyuran kişidir. İşte bu nedenle spikerlik sadece dış güzelliğe ve fiziki özelliklere bakılarak kotarılacak bir iş değildir. Ekibin koordineli çalışmasıyla ortaya çıkan haber ne kadar iyi olursa olsun spiker onu sunma yetisine sahip değilse o iş çöp olmaya mahkûmdur.

Gülin Küpelioğlu

İzmir Ekonomi Üniversitesi Medya ve İletişim/Habercilik bölümü mezunu. 2012 ve 2015 yılları arasında Habertürk TV'de program editörlüğü ve haber prodüktörlüğü yaptı. Kadir Has Üniversitesi İletişim Bilimleri yüksek lisans programını bitirdi. Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya Laboratuvarı'nda koordinatör olarak çalışıyor.

Journo E-Bülten