Mobil cihazların her an yanımızda olması, içindeki uygulamaların da hayatımızın her alanında kullanılmaya başlamasını sağladı. İş hayatını organize edenlerden eğlence başlığı altındakilere mobil uygulamaların en çok kullanıldığı alanlardan biri de yeni insanlar ile tanışmayı sağlayan Tinder ve benzeri arkadaşlık uygulamaları.
Bulunmakta olduğunuz konumdan, bireysel özelliklerinize kadar geniş bir data havuzundan beslenen algoritmaları ile öneriler sunan arkadaşlık uygulamaları günden güne yaygınlaşsa ve gelişse de günümüzde 2012 yılında yayınlanmış olan Tinder isimli uygulama hâlâ en popüler konumda. 196 ülkede ve 38 ayrı dilde hizmet veren Tinder’ın en aktif kullanıcıları ise üniversite öğrencileri. Peki Tinder üniversite öğrencilerinin hayatlarını nasıl etkiliyor ve onlara neler sağlıyor? Gittik sorduk. Sorularımızı yanıtlayanlar, Tinder gibi uygulamaları kullanan insanlara bakışın olumsuz olabildiğini belirterek isimlerini vermek istemedi.
‘Sevgilim benden gizli bir şeyler yapıyor hissine kapılıyorum’
S.Ç., 20 yaşında ve İstabul Üniversitesi’nde okuyor.
Tinder genel olarak insanların günlük ilişkiler kurmak için kullandığı bir mecra. Ben ise Tinder’ı farklı insanlar ile tanışıp güncel olarak bulunduğum çevreden biraz uzaklaşmak için kullanıyordum. Şu an Tinder’dan tanıştığım biri erkek arkadaşım var ve 3 aydır beraberiz. Her şey güzel ve yolunda gitmesine rağmen Tinder beni daha güvensiz bir insan haline getirdi. Karşımdaki insanın sanki her zaman benden gizli bir şeyler yapıyor olduğu hissine sık sık kapılıyorum.
Tinder kullanmaya başlarken özel bilgilerini paylaşmadığın sürece kimsenin bunları edinilememesi bana güven veren nokta olmuştu. Ancak eksi noktadan baktığımızda da özellikle bir ilişkiye başladıktan sonra karşındaki insana normalde duyacağından daha az güven hissetmene sebep oluyor. Ama aslında normalde tanıştığın birisinin de senden gizli Tinder kullanma ihtimâli var bu da sadece Tinder’ı kullandıktan sonra farkına varabileceğin bir gerçeklik.
Mutluluğu Tinder’da bulanlar
Tinder üzerinden tanışıp evlenmiş olan çiftin isteği üzerine isimlerini gizliyoruz. Kadın için K. erkek için de E. harfini kullanacağız. K. İstanbul’da bir özel üniversitede okuyor ve 24 yaşında. E. 27 yaşında, şirket sahibi.
K: Tinder’ı 4,5 yıl önce bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine kullanmaya başladım. Kullanma amacım sadece eğlence ve kendi egomu tatmin etmekti. Duygusal anlamda zor bir dönemden geçtiğim sırada Tinder ile tanıştım ve yaklaşık 3 hafta gibi bir süre kullandım. Tinder benim için tamamen kafa dağıttığım, vakit öldürdüğüm ve hiç ciddiye almadığım bir platformdu. Tinder kullanan insanların ilişkilerinde ciddi olduğunu düşünmüyordum ve bu yönde davranıyordum. Tinder’dan eşim hariç hiç kimse ile yüz yüze görüşmedim, hiç kimseye telefon numaramı vermedim sadece gerçek olmayan bir ortamdaki ilgiyi kendi psikolojik çıkarlarım için kullandım. O kadar garip ki belki de o anda sağa kaldırdığınız biri aslında sizin hayatınızın aşkı olabilir. Her şey saliselik ve o küçük tik taklar bana hayatımın en mutlu yıllarını verdi.
İkimiz de ayrı sebeplerle benzer zamanlarda Tinder kullanmaya başlamışız aslında. Eşleştiğimizde E.’den bana gelen ilk mesaj “Yaşasın, ilk eşleşmem!” oldu. Ben tabii yine ciddiye almayarak sohbete başladım. İlk kez tanıştığınız insanlara anlatacak çok şeyiniz oluyor, bazen de yine kendimi anlatmak zorundayım, yine filmi başa sar gibi düşüncelerle insan yorulup vazgeçiyor. O gün yorulmadan kendimi anlatıp karşımdakini dinlediğim günlerden biriydi. Böylelikle birkaç gün yazılı sohbetten sonra “ne kadar da ince düşünceli ve naif biri” diyerek kahve içmeyi kabul ettim, bir kahvenin dört yılı aşkın bir ilişki getireceğini düşünmeyerek.
E: Tinder uygulaması için pazarlama çalışmaları yapıyordum. Ve çalıştığım firmanın ne gibi bir servis verdiğini görmek için kullanmaya başladım. Tinder’ın ilk etapta benim için para kazanmak gibi bir anlamı vardı ancak elbette uygulamayı indirdikten sonra yeni insanlarla tanışma olasılığı da cezbediciydi.
Her zaman Tinder’ı iyi ki kullanmışım diyorum aksi halde K. ile tanışmamış olurdum ve yaşadığımız bütün güzel/çirkin her şey yaşanmamış olurdu. Uzunca süredir iş odağında giden yılların ardından, hayatımın merkezi haline gelen kadınla Tinder aracılığıyla tanıştım ve üç yılın ardından emin oldum ki hayatımın sonuna kadar birlikte ağlayıp birlikte gülmek istediğim kadın o. Ve sonunda ona da istiyor mu diye sordum ve evet cevabını aldım. Şimdi 8 aylık evliyiz ve her şey olduğundan çok çok daha iyi.
‘Muhafazakâr şehirlerde birini bulabilmenin tek yolu’
U.U. 23 yaşında ve Kayseri’de üniversite öğrencisi.
Tinder’ı yaklaşık olarak üç yıl gibi bir süredir kullanıyorum ve son üç aydır da Tinder Plus üyeliğine sahibim. Tinder’ı şu zamana kadar ana şehrim ve üniversite hayatına ilk başladığım şehir olan Eskişehir’de de kullanmaktaydım. Beni en şaşırtan Tinder konuşmaları ve buluşmaları ise Kayseri’de gerçekleşti diyebilirim. Tinder gibi uygulamaların Kayseri gibi muhafazakâr bir şehirde kullanım oranı (en azından benim deneyimlediğime göre) az olsa da insanlar ile Tinder üzerinden konuşmak ve buluşmak burada çok daha kolay. Buraya gelmeden önce Tinder üzerinden buluştuğun bir insan ile en azından 10 gün konuşman gerekirken burada sadece 1-2 gün konuşmak bile yeterli olabiliyor. Bu biraz işin keyfini kaçırsa da ben bundan dolayı kesinlikle mutluyum.
Bu duruma yol açan en büyük etken bana kalırsa, burada gençlerin dışarıda oturup bir şeyler içebileceği ve tanışabileceği yer sayısının çok kısıtlı hatta yok denilebilecek kadar az olması. Sosyal ortam yaratmak için elinizde olan tek seçenek okul oluyor ve elbette insanlar bir müddet sonra bundan sıkılabiliyor. Yeni insanlarla tanışmak yeni şeyler yapmak istiyorlar. Örneğin Eskişehir’de okuduğum günlerde böylesi hisler hissettiğimde barlar sokağına gidip insanlar ile konuşabiliyor insanlar ile arkadaşlık geliştirebiliyordum. Böyle bir fırsat burada olmadığından dolayı da Tinder Plus kullanıyorum ki gün içerisinde daha çok kişi ile eşleşme fırsatı yakalayabileyim.
‘Sadece hikâye toplamaya çalışıyorum’
B.F. 21 yaşında ve Eskişehir’de üniversite okuyor.
Her şeyden önce belirtmem gerekiyor ki telefonumda sadece Tinder değil neredeyse marketteki tüm arkadaşlık uygulamaları bulunmakta. Ama bu uygulamaları gerçek amacından biraz daha farklı olarak kullanıyorum. Benim arkadaşlık uygulamalarını kullanırken aradığım bir birliktelik yaşamak veya fiziksel olarak görüştüğüm, buluştuğum bir arkadaş edinmek değil. Ben insanların hikâyesini dinlemeyi seviyorum. Evet insanlar ile sadece konuşmak benim hoşuma giden şey.
Bu tarz uygulamalarda insanların karşısındaki insanları tanımadığını ve bu yüzden bir şeyleri anlatmaya daha açık olduğu fark ettiğim an ben de tam olarak istediğim şeyi buldum. İnsanlar ile buluşmak istemiyorum sadece bana hikayelerini anlatmalarını istiyorum. Ve inanamazsınız o kadar tuhaf ve o kadar akla hayale gelmeyecek hikâyeler dinliyorum ki bu beni hayata motive ediyor. Belki aynı zamanda karşımdaki insanların da iyi hissetmesine yardımcı oluyor bilemiyorum. Genel olarak iyi geldiğini söylüyorlar ama umuyorum ki gerçekten yardımcı oluyordur, çünkü bana gerçekten oluyor.
Çok sosyal birisi olduğumu da söyleyemem, bu yüzden sadece kısıtlı çevrem bana yeterli geliyor. Yüz yüzeyken konuşkan birisi de değilim ancak bu tarz uygulamalar bana çekici geliyor. Ancak bazen bu durumun da sıkıntılı yönleri olabiliyor. Şöyle ki karşınızdaki insanlar bir müddet sonra sizden yapacağı hareketler için fikir almak istiyorlar. Bu durum bazen beni çok zor durumlara da sokuyor çünkü ben insanların hayatına müdahil olmak istemezken bir anda talep edilen bir nevi bu oluyor. Ya da karşınızdaki kişi sizi adeta bir ilahi güç gibi görüp sizden görüşme talep ediyor ve bu sadece talep ile de kalmıyor. Bir müddet sonra bu talepler yoğun ısrarlara dönebiliyor. Böylesi durumlarda bazen reddetmek bile yeterli kalmıyor karşınızdaki kişi ile eşleşmenizi -içiniz adeta kan ağlayarak- silmek zorunda kalıyorsunuz. Çünkü bir noktadan sonra siz de karşınızdaki kişi ile bir şeyler paylaşıyorsunuz ve paylaşımda bulunduğunuz kişiyi istemeyerek olsa da engellemek zorunda kalıyorsunuz.