TRT’nin tartışıldığı bugünlerde, Türkiye’nin ‘kamu yayıncısı’nın en az izlenen kanalının son dönemdeki tartışmalı içeriklerini derledik. TRT World; LGBTI+ karşıtı nefret söylemine destek vermiş, tecavüzden tutuklanan Andrew Tate’i iftarda ağırlamış, NATO Genel Sekreteri’nin sözlerini çarpıtıp uyarılara rağmen düzeltmemiş, “Küçük Suriye” diye nitelediği Fatih’te 30 dolara neler yenebileceğini İngilizce anlattığı belgeseli tepkiler üzerine silmişti. TRT World’de yorumlarına yer verilen Iraklı bir yazarın X’te kendisini eleştirenlere “Kemalist pislikler” demesi de tepki çekmişti.
TRT, son günlerde canlı yayınlarında yaşananlar ve ardından yaptığı açıklamalar nedeniyle gündemde. Tüm vatandaşların ödediği vergilerle finanse edilmesine karşın “iktidarın lobicisi” olmakla eleştirilen kamu yayıncısının çalışanlarına en yüksek ücretleri ödeyen kanallarından biri olan TRT World ise spor kanalları kadar izlenmediği için pek gündeme gelmiyor. Oysa son dönemde, TRT World‘de de tartışmalar birbirini kovalıyor. İngilizce yayın yapan kanalın tartışma yaratan içeriklerinden bazıları şöyle:
1. Trans bireyleri hedef alan propaganda filmi yaptırdı
TRT World’ün bu yıl başında yayımlamaya başladığı “True Colors” (Gerçek Renkleri) belgeseli, Batı’daki aşırı sağ akımların komplo teorilerini kullanarak LGBTI+ topluluğunun hak mücadelesini hedef alıyor. Trans bireyleri hedefleyen nefret söylemi ve propagandayı yaymakla eleştirilen yapıma, TRT’nin yönetim kurulu üyesi Hilal Kaplan “Batıdan neşet eden bu sapkın ideolojiyle uluslararası alanda mücadele etmek noktasında çok önemli bir belgesel” diye destek vermişti.
TRT World’ün transfobik içerikleri “True Colors” ile sınırlı değil. Kanal 4 Nisan’da yayımladığı bir haberinde de trans kadınları hedef gösteren İngiliz yazar JK Rowling’i destekleyen ayrıştırıcı bir dil kullanmıştı. İskoçya’da yeni çıkarılan nefret söylemiyle mücadele yasasını konu alan haberde Rowling’in sözlerine uzun uzun yer verilmiş, ancak LGBTI+ topluluğundan veya insan hakları savunucularından kimsenin görüşü aktarılmamıştı.
2. Iraklı yorumcusu “Kemalist pislikler” diye hakaret etti
TRT World’ün Orta Doğu ile ilgili haberlerde görüşlerine başvurduğu Iraklı “güvenlik analisti” Tallha Abdulrazaq, geçen yılki Türkiye genel seçimlerinden önce, ana muhalefetin cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Alevi olduğunu vurgulayan bir tweet atarken “Sultan Selim’in hatırası mezhebinizi iktidardan uzak tutsun” ifadesini kullandı.
Abdulrazaq gelen tepkilere, “Daha çok ağlayın, alıntılarımdaki Kemalist pislikler. Irkçı, Arap karşıtı sözler kullanırken öldürüp işkence edip sonra da ‘nefret söylemi’ diye ağlayamazsınız” diye yanıt verdi.
TRT World, Abdulrazaq için “Personelimiz değildir” açıklamasını yapsa bile, kanalın “serbest gazeteci” olarak yayınlarında görüşlerine başvurduğu anlaşılan bu ismin hakaret içerikli yorumlarını kınamaması dikkat çekti.
3. Tecavüzden yargılanan Andrew Tate ile jeopolitik gelişmeleri konuştular
TRT World editörü Yusuf Erim geçen nisanda Andrew Tate ile iftarda bir söyleşi yaptığını açıkladı. Erim, “Hukukî meselelerini, sosyal medyanın geleceğini, jeopolitiği ve çok daha fazlasını kapsayan geniş kapsamlı bir tartışmamız oldu” ifadesini kullandı.
Eski bir kick boksçu olan Andrew Tate, sosyal medyada kadın düşmanlığı yayan cinsiyetçi söylemleriyle tanınıyor. ABD ve İngiliz vatandaşı Tate hakkında şu anda bu iki ülkede ve Romanya’da insan kaçakçılığı yaptığı, kadınlara tecavüz ettiği ve pornografik görüntüleriyle onlara şantaj yaptığı iddiasıyla üç dava sürüyor.
Aralık 2022’de Romanya’da tutuklanıp Mart 2023’te şartlı salıverilen Tate hakkında İngiliz polisi geçen martta iade sürecini başlatmıştı. Tate’in yurtdışı seyahat yasağını kaldırma girişimini Romanya’daki mahkeme mayıs ayında reddetti.
TRT World yılbaşında da Tate’in avukatıyla bir söyleşi yayımlamıştı. Tate söyleşisinin ise yayımlandığına dair bir belirti internette yok. Yusuf Erim’in ve TRT World’ün, nisandaki duyuru tweet’ini takip eden sosyal medya paylaşımlarında Tate’ten bahsedilmiyor.
4. NATO Genel Sekreteri’nin sözlerini yanlış çevirip düzeltmediler
TRT World, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in yaptığı bir konuşmayı 2022’de çarpıtarak yayımladı ve hâlâ düzeltmedi.
Stoltenberg’in “threat of terrorism” (terör tehdidi) sözleri, Anadolu Ajansı (AA) tarafından önce “FETÖ terrorism” (FETÖ terörizmi) diye tercüme edilip yayımlanmıştı. AA bu hatayı daha sonra düzeltip yanlış çeviri içeren haberi yayından kaldırdı. TRT World’ün hatalı haberi ise X (Twitter) hesabı başta olmak üzere çeşitli platformlarda aynen duruyor.
5. “Küçük Suriye” Fatih’te “çok ucuza” yeme-içme önerileri
TRT World, YouTube kanalındaki “Eating İstanbul” (İstanbul’u Yemek) programının 2022’de yayımlanan bir bölümünü tepkiler üzerine yayından kaldırdı.
Programda, “Küçük Suriye” ve “Adeta Suriye’den bir parça” gibi ifadelerle tanıtılan İstanbul’un Fatih ilçesinde, 30 dolara neler yenip içilebileceği anlatılıyordu.
6. Partizanlık ve ciddiyetsizlik TRT World’ün etkisine ve imajına zarar veriyor
Özel bir şirket olan ve merkezi İngiltere’de bulunan uluslararası haber ajansı Reuters, 2022’de “Türkiye’de büro şefi yardımcısı” ilanı açarken şu ifadeleri kullanmıştı: “Tayyip Erdoğan, yirmi yıllık iktidarında Türkiye’yi modern laik geleneklerden uzaklaştırarak Güney Kafkasya’dan Kuzey Afrika’ya uzanan bölgelerde iddialı bir diplomatik ve askeri varlığa dönüştürdü. Erdoğan’ın önümüzdeki aylarda yeniden seçilme hedefini tehdit eden yüksek enflasyon ve TL’nin sert darbeler aldığı kritik bir kavşakta, derinlemesine kurumsal hikâyeler sunabilecek güçlü yazma ve raporlama becerilerine sahip bir çalışana ihtiyacımız var.”
Durumdan vazife çıkaran TRT World ise kamu kurumsallığına yakışmayan bir ciddiyetsizle, sözde Reuters’a “misilleme” olarak LinkedIn’de şu iş ilanını açtı: “Değişen Britanya hükûmetlerinin art arda gelen COVID-19 salgını, Brexit, küresel ekonomik kriz gibi büyük meydan okumalara yanıt vermekte başarısız olması, İngiliz siyasetini bir karmaşa içine soktu. Kısa süreli İngiliz hükûmetleri, ülkenin geleceğini belirsizlik içinde bırakıyor ve İngiltere’yi Avrupa’dan uzaklaştırıyor. Kraliçe Elizabeth’in ölümüyle birlikte, Orta Çağ’dan kalma bir yönetim biçimi olarak Kraliyet’in modern çağda varlığı tartışmaları hız kazandı. Bu konularda kapsamlı haberler yapabilecek, kalemi kuvvetli muhabirlere ihtiyacımız var.”
TRT World yönetiminin, bir kamu yayıncısından beklenen bağımsızlık ve etik ilkelerden uzak duruşunu gösteren bu örnekler, Türkiye’de olduğu kadar, kanalın yayınlarının asıl hedef kitlesinin yaşadığı dünyada da onun marka değerine ve potansiyel etkisine zarar veriyor. Nitekim örneğin ABD’de, TRT World çalışanlarının basın kartlarının, kanalın haberci değil “lobi şirketi” olarak hareket ettiği gerekçesiyle geçen yıl Adalet Bakanlığı kararıyla iptal edildiği bildirilmişti.