Cep telefonu piyasasında çok büyük bir rekabet olduğu, tartışmasız bir gerçek. Her markanın kendi arasında ürün satışı üzerinden süren mücadelede yazılım da önemli bir yere sahip. Her ne kadar Android ve iOS’u her koşulda kullanmaya devam edecek fanatik kitleler olsa da taraflar yazılımlarını güncelleyerek rekabet ortamını kızıştırıyor. Her ikisinin de kendine göre önde olduğu noktalar söz konusu ama bu yazının hazırlayıcısı olarak oyumu iOS’tan yana kullandığımı da baştan belirtmek isterim. Nedenleri ise başka bir yazının konusu…
Apple, 7 Temmuz akşamı mobil işletim sistemi iOS’un yeni versiyonunun halka açık beta sürümü yayınlandı. Daha öncesinde bahsettiğimiz özellikleri kullanarak deneyimleme şansı bulduk, bu yazıda ilk izlenimlerimi anlatmaya çalışacağım.
iOS 10’un beta sürümü herkes tarafından telefona indirilip kurulabilecek vaziyette. Ancak telefonda beta işletim sistemi kullanmanın ciddi riskler taşıdığı gibi bir gerçeği kabullenerek bu yola çıkmak gerekiyor. beta.apple.com adresine girerek, ‘Apple Kimlik’ bilgilerini girdikten sonra çok küçük bir profil dosyası indiriyorsunuz ve sonrasında telefonu yeniden başlatıp kuruluma hazır hale geliyorsunuz. Telefonu yeniden başlattıktan sonra ise yazılım güncelleştirme ekranına girerek iOS 10’u indiriyorsunuz. iOS 10, iPhone 6S için yaklaşık 1.7 gb. boyutunda ve kurulum için 2.4 gb. alan gerekiyor. Klasik bir güncelleme ile üç aşağı beş yukarı aynı sürede yapılan kurulumun ardından iOS yeni versiyonu ile karşımıza geliyor.
Public Beta’yı kullandığım süre içinde birkaç küçük sorun dışında telefonda problem yaşamadığımı söylemek isterim. Ufak tefek takılmalar, uygulamalarda üstte saatin kaybolması, telefonun ekranının zaman zaman dönmemekte direnmesi yaşadığım problemlerin başında geliyor. Full versiyonunda değişir mi bilmiyorum ama diğer iPhone modellerinde (6 ve 5s gibi) ‘home’ tuşuna bağlı olarak tuş kilidinin açılmaması, bazı yazı karakterlerinin olması gerekenden büyük olması ve 3D touch eksikliğine bağlı sorunlar en çok şikayet alan konular arasında.
Peki, Apple’ın etkinliğinde tanıttığı iOS’a dair ihtişamlı dünya pratiğe nasıl yansıyor? Bir önceki yazıda bu özelliklerden bahsetmiştim, şimdi aynı sıra ile giderek pratikteki etkilerinden bahsetmek istiyorum:
Kilit ekranı ve kontrol merkezi
Telefonun kilit ekranı bir önceki sürüme göre bence daha başarılı. Ekrana gelen bildirimler, 3D Touch ile okuma özelliği ve benzer yenilikler gerçekten çok başarılı olmuş. Bir diğer yenilik ise şimdilik sadece 6S ve SE’de kullanılabilen telefonun hareketine bağlı olarak bakılabilen kilit ekranı. Artık telefonunuzu bir yerde elinize alıp, konumunu biraz değiştirdiğinizde telefonunuzun kilit ekranı, bildirimler ve saat karşınıza geliyor. Bu yeniliğin iPhone 7’de kalkacağı söylenen Home tuşu için bir ipucu olduğu izlenimine varılabilir. Ama bunun şimdilik sadece bir söylentiden ibaret olduğunu bir kez daha hatırlatmalı. Bu özellikle ilgili son söylenecek söz, dışarıdan okumayı ve 3D Touch ile içeriğe erişmenin standart olarak kapalı gelmesi bence daha anlamlı olacaktır.
Siri ve klavye
Siri ve klavyede yapılan değişiklikler ise beta aşamasında henüz çok ciddi farklılıklar doğurmuyor. Klavyenin karşıdan gelen sorulara göre yanıtlar önereceği söylenmişti. Hatta bir önceki yazıda bunu, “neredesin?” sorusu örneği ile anlatmıştım ancak bu özellik henüz kullanılabilir durumda değil. İlerleyen sürümlerde bu konuda bir değişiklik mutlaka olacaktır ama Siri ve klavyedeki yeniliklerle çok fazla karşılaşmadığımı söylemem gerek.
Fotoğraflar
Fotoğraflarla ilgili vaatlerin bir kısmı da henüz ortada görünmüyor; yüz tanıma bunlardan biri. Memories ve fotoğraflarda arama özellikleri ise eskiye oranla biraz daha iyi, ancak hâlâ yeterli değil. iPhone’daki fotoğraf uygulaması bence her açıdan büyük eksilerle dolu.
Haritalar
En büyük yenilik ise Haritalar’da olmuş. Haritalar uygulaması eskiye oranla çok daha hızlı ve başarılı. Aranılan adresi çok daha hızlı bulmanın yanında Foursquare, Yelp ve Trip Advisor’ın sisteme entegre edilmesiyle Haritalar şu anda diğer navigasyon yazılımlarını çok geride bırakacak gibi görünüyor. Hareket etmeye başladığınız anda ekrana gelen eve gidilecek tahmini süre, trafik durumu gibi diğer uygulamalarda olan özellikler eklenince çok daha iyi bir program ortaya çıkmış. Haritalar’ın benim için en büyük sürprizi ise araç park modu oldu. Yüklediğim ilk sabah arabayı park edip iş yerine yürürken aniden bir bildirim geldi. “Aracınızı park ettiğiniz yeri işaretledim” mesajı beni şaşırttı. Bunu hız farkına göre mi yapıyor bilmiyorum ama hafta sonu otobüse inip bindiğimde “aracınızı park ettiniz” gibi bir bildirim yapmaması da ilginç bir ayrıntı. Tabii bu da güvenlik endişelerini akla getirebilir ama konum belirlemeyi kapatmak bu konuda iyi bir çözüm.
Apple Music
Apple Music baştan sona yeni bir tasarımla karşımızda artık. Simgelerin daha büyük, şarkıları bulmanın daha kolay olduğu bir sistem var ve ilk eleştirilere bakıldığında her şey olumlu gibi görünüyor. Bu konuya belki de daha geniş yer ayırmalı ancak bu değişiklikler ilerleyen versiyonlarda daha da oturacağı için ileride bu konuda başka bir yazı yazmak gibi bir fikir var aklımda.
Mesajlar
Son yenilik ise Mesajlara ilişkin. iMessage gerçekten köklü bir değişim geçirmiş ve çok eğlenceli olmuş. El yazıları, efektli mesajlar, görüntülü mesajlar, müzik paylaşımı gibi birçok yeni özellik gelmiş ve çok ilgi çekici duruyor. Ancak günümüzde Telegram ve Whatsapp o kadar yaygınlaştı ki, iMessage’a dönüş ne kadar olur, ne olur bilemiyorum. Bu da ayrı bir tartışma.
iOS 10 söylendiği gibi bugüne kadar ki en büyük değişimi getirmiyor. Ancak bazı özellikleri ile telefonu ciddi olarak geliştirdiği ortada. Eksik olan birçok boşluk küçük makyajlarla kapatılmış ve ortaya çok iyi bir iOS sürümü çıkmış. Kullanmaya başlamak için beta 1 belki erken olabilir ama benim gibi değişim ve teknoloji konusunda sabırsız biriyseniz bir an evvel indirin ve telefonunuza yeni bir ruh katın.
