Resmi rakamlara göre Türkiye’de 3 buçuk milyona yakın Suriyeli yaşıyor. Komşuda yedi yıldır süren savaştan kaçanlar arasında gazeteciler de var. Dünyada en çok tutuklu gazetecinin bulunduğu ülkenin Türkiye olması, birçok ekonomik ve toplumsal sorunda Suriyelilerin suçlu veya potansiyel suçlu olarak kodlanması gibi durumlar Türkiye’de yaşayan Suriyeli gazetecileri tedirgin ediyor. Öyle ki güvenlik gerekçesiyle röportaj vermeyi dahi kabul etmiyorlar.
‘Suriye’de yaşananlar beni gazeteci yaptı’
Altı yıldır Türkiye’de yaşayan ve serbest gazetecilik yapan A.A. 16 yaşında mesleğe başlamasında savaşın önemli payı olduğunu anlatıyor: “Her zaman yazmayı çok sevdim, Suriye’de çatışmalar başladıktan sonra gazeteciliğin daha da önemli olacağını düşündüm. Dünyanın dikkatini Suriye’ye çekmek için o zaman gazeteci olmaya karar verdim. O dönem Suriye’de birçok yurttaş, gazeteci olmaya başladı, ben de öyle. Daha 16 yaşındaydım, Suriye’den birkaç medya kuruluşuyla iletişime geçmeye başlamıştım. Bir akşam bombardıman oldu, Esad askerlerinin evin içine gireceği korkusundan ailemle evin koridorunda panik halinde geçirdiğimiz o günün ardından Türkiye’ye gitme kararı aldık. Aklımda gazetecilik olduğu için Türkiye’de bir üniversitesiye başvurdum ve kabul edildim.”
‘Beni koruyabilecek birine sahip değilim’
A.A. Suriye’de yaşadıklarından sonra Türkiye’yi ‘küçük güvenlikli cennet’ olarak tanımlıyor ve ekliyor: “Burayı da kaybetme korkusu içine girdim. Hükümetin göç politikası, Suriye’nin hep gündem maddesi olması, özellikle gazetecilik faliyeti yürüttüğüm iki yıl içinde bana hep korku hissettirdi. Türkiye’de yaşayan bir Suriyeli olarak bana bir şey olursa, beni koruyabilecek birine sahip değilim.”
A.A., Türkiye’de yüzlerce tutuklu gazetecinin bulunduğunun altını çiziyor ve son olarak şu sözleri ekliyor: “Türkiye’de hem Suriyeli olmanın, hem de Suriyeli bir gazeteci olmanın kaygısını yaşıyorum.”
‘Bir şey olmayacağının garantisini kim verebilir?’
Haber için ulaştığımız çoğu gazeteci, endişelerinden dolayı röportaj vermeyi tercih etmedi ve bize kaygılarını iletti:
- Sorularınıza doğru ve gerçekleri yansıtan yanıtlar verirsem riske girerim.
- FETÖ veya YPG damgası yiyip terörist diye beni içeri atılabilirim.
- Hükümetin Suriye politikasına değindiğimde başıma bir şey gelebilir.
- Bana bir şey olmayacağının garantisini kim verebilir? İçeri alınırsam bize sahip çıkacak kimse yok.