Haberin temel unsurlarını ifade eden “5N1K” aslında gazetecilikten çok daha eski, 2000 yılı aşan bir tarihe sahip. Ne, nerede, ne zaman, neden, nasıl ve kim soruları üzerinden hakikate ulaşmak amacıyla bir teknik geliştiren ilk düşünür, İzmir dağlarındaki Temnos’da (Görece Kale) doğan Hermagoras’dı.
İzmir’in Menemen ilçesinde, Eski Görece köyünün kuzeyindeki sarp kayalıklarda, “Görece Kale” diye bilinen Temnos antik kentinin kalıntıları vardır. Gazeteciliğin temelindeki 5N1K kavramının tarihini işte buradan başlatabiliriz.
Ne yazık ki henüz kapsamlı bir arkeolojik araştırma yapılmayan, ayrıca önlem alınmadığı için on yıllardır define avcılarının ağır tahribatına uğrayan Temnos, Türkler’in Anadolu’ya gelişinden yüz yıllar önce önemini yitirmiş, büyük ölçüde terk edilmiş bir İlkçağ yerleşimi.
Günümüzden yaklaşık 3.000 yıl önce Orta Yunanistan’dan göç eden Aiol kavminin Anadolu’da kurduğu kolonilerden biri olduğu sanılan Temnos, bir zamanlar, antik dünyanın tarihi kaynaklarında (Herodot, Strabon vs.) adı anılacak kadar önemli bir yerdi.
Tarih boyunca birçok kritik dönemde, örneğin Lidya-Pers ve Roma-Suriye savaşlarında önemli rol oynayan stratejik bir bölgede yer alan Temnos’un gelmiş geçmiş en ünlü yurttaşı ise belagat (retorik) sanatının kurucularından biri olarak anılan Hermagoras’dır.
M.Ö. 1. yüzyılda doğan ve bir ara Roma’da belagat öğretmenliği de yapan Temnoslu Hermagoras’ın uzun bir ömür yaşadığı söylenir.
5N1K ne demek? Açılımı ne?
Hermagoras, kendisinden yaklaşık 300 yıl önce yaşamış Aristo’nun fikirlerini takiben belagatı iki bölüme ayırmıştı: Sav (tez) ve önsav (hipotez).
Sav daha soyut ve genel bir soruyu içerirdi. Önsav ise sözün somut ve belirgin unsurlarıyla ilişkiliydi.
Hermagoras’a göre önsavı oluşturan bir sorunun 7 koşulu vardı. Kişileri ve eylemleri içeren belirli bir olayın tanımlanması için önce bu 7 koşul belirlenmeliydi.
Hermagoras’ın özgün metinleri kaybolsa da Aziz Augustine başta olmak üzere kendisinden sonra yaşayan ve çoğu Latince yazan düşünürlerden bu 7 koşulu öğrenebiliyoruz.
“Durumun unsurları” (septem circumstantiae) diye de bilinen bu koşullar basitçe “evet” veya “hayır” diye yanıtlanamayacak, sorgusal nitelikteki 7 sorudan ibaret:
- Quis (Kim)
- Quid (Ne)
- Quando (Ne zaman)
- Ubi (Nerede)
- Cur (Neden)
- Quem ad modum (Ne şekilde)
- Quibus adminiculis (Hangi yolla)
Son iki maddeyi “Nasıl” sözcüğünde birleştirirsek günümüze kadar gelen 5N1K kısaltmasındaki 6 soruyu elde etmiş oluyoruz (kimileri bu ifadeyi “5N 1K” diye ayırarak yazıyor).
“Haberin temel unsurları” diye bilinen 5N1K, ABD’de 1910’lardan beri gazetecilik meslek liselerinde öğretiliyor. Türkiye’de de iletişim fakültelerinde daha ilk derslerde 5N1K’dan bahsediliyor. Örneğin Prof. Dr. Oya Tokgöz’ün “Temel Gazetecilik” kitabında şu ifade yer alıyor:
- Bu altı soru bir arada bulunduğu zaman, basit dilbilgisi kurallarına göre, özne ve yüklemden oluşan cümleyi kurar. Aynı zamanda zaman, yer, durum ve nedeni gösteren sıfat ve zarfları da içine alır. Anılan soruların yerli yerinde kullanılmasıyla haberin girişi, haberin esasını verecek şekilde düzenlenmiş olur. Haberin geri kalan kısmı ise, girişte özet olarak söylenenlerin belirli bir oran içinde genişletilmesi şeklinde düzenlenir. Bu altı soruyu yanıtlamak yönünden geliştirilmiş olan kurala, 5N ve 1K Kuralı adı verilmektedir. 5N ve 1K’nın genelde haberin girişinde bulunması istenilir. Yalnız çoğu kez hepsi bir arada bulunmaz. İma yoluyla kullanılması ise olağandır.
Mesleki bir araç olarak 5N1K: Amaç, hakikate ulaşmak
Temnoslu Hermagoras’ın 5N1K kavramsallaştırması özellikle Roma döneminde Cicero gibi Latin belagatçılarca tartışıldı, yüzyıllar boyunca geliştirildi.
İlk gazetelerin 17. yüzyılda kurulduğu düşünüldüğünde, Ortaçağ ve öncesindeki filozofların 5N1K’yı habercilik için geliştirmedikleri açık. Ancak onlar da; gazetecilik gibi hakikati sorup soruşturan başka faaliyet alanlarına odaklanıyorlardı.
Bu faaliyet alanlarının başında hukuk geliyordu. Mahkemelerdeki yargıç, savcı ve jüri, olgusal gerçeklerin saptanması için sistematik bir yönteme ihtiyaç duyuyordu. Davalılar, davacılar ve onların avukatları da bu sistem içerisinde mahkemeyi “söz ile ikna” (belagat) etmek arayışındaydılar.
5N1K tekniği, hakikatin tüm boyutlarıyla saptanması için işte bu yüzden geliştirildi. Mantık ve dilbilgisi ile birlikte üç antik söylem sanatından biri olarak anılan belagat, 5N1K tekniğini, gazeteciliğin doğuşundan çok önce adli kovuşturmalarda ve bilimsel araştırmalarda da kullandı.
Antik Yunan’ın kayıp eserlerinin İslam dünyasındaki düşünürler ve çevirmenler sayesinde Avrupa’da yeniden keşfedildiği Ortaçağ ve sonrasında özellikle Katolik ve Protestan din adamları, 5N1K kavramını Almanca ve Fransızca yazına aktardı.
19. yüzyıla gelindiğinde 5NK1, Henry Clay Trumbul gibi isimler vasıtasıyla ABD’de eğitimin başlıca tekniklerinden biri olmuştu. Bu dönemde İngiliz yazar Rudyard Kipling’in “Filin Çocuğu” adlı öyküsünde 5N1K kavramını “6 dürüst uşak” diye insanlaştırdığı da görülür.
5N1K, kitle gazeteciliğine Pulitzer ile girdi
Özünde “bilgi toplama” ve “sorun çözme” amaçlı faaliyetlerde kullanılan 5N1K, 20. yüzyıl yaklaşırken birçok disiplinde kullanılan bir teknik ve hatta popüler imgelemin bir parçası oldu.
Bu dönemde birçok gazeteci, 5N1K’nın kendi mesleklerinde de işe yarayabileceğini düşündü. ABD’nin medya devi Joseph Pulitzer ise 5N1K’yı (özellikle Anglosakson medyasında) haberciliğin merkezine yerleştiren isimdi.
Macar asıllı Pulitzer ABD’deki Columbia Üniversitesi’nde 1912’de bir gazetecilik okulu açarak 5N1K’yı müfredata soktu. “Yeni gazetecilik” ekolünü kuran bu “halkçı” gazete yayıncısının “New York World” adlı gazetesinin duvarlarında da bu sorular yazılıydı: Kim? Ne? Nerede? Ne zaman? Nasıl?
Özellikle telgraf çağında muhabirlerin haberin tüm temel unsurlarını metnin girişinde vermesi birçok fayda sağlıyordu. Ancak telefon ve televizyonun icadından sonra, özellikle 1940’lardan itibaren bu katı anlayış tüm dünya basınında gevşedi; daha akıcı ve ilgi çekici haber girişleri yazmak moda oldu.
Sonuçta, Pulitzer’den bu yana haber dili ve üslûp dönem dönem değişse bile günümüzde de Hermagoras’ın 5N1K’sı dünyada gazeteciliğin temellerinden biri olarak anılmaya devam ediyor.
Bugün Türkiye’de yayımlanan haberlerin önemli bir bölümündeki “5N1K’sızlığın” bilinçli bir üslup tercihinden değil, bariz bir gazetecilik eksikliğinden kaynaklanması ise İzmir dağlarında yağmalanan Temnos kalıntılarının manzarası gibi iç acıtıyor.
Yine de Türkiye’deki gazeteciler dünyadaki meslektaşlarına gururla şunu söyleyebilir: “5N1K bizim buralarda icat edilmişti.”
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR – DÜNYADAKİ İLK GAZETELER