Haber

Afgan göçmenler Türkiye’de nasıl haberleşiyor? Onlara sorduk

Bitlis'in Tatvan ilçesinde dinlenirken Afganistan'daki yakınlarıyla konuşan bir mülteci. Fotoğraf: Şenol Balı

Günlerce yürüyerek İran üzerinden Türkiye’ye ulaşan Afgan göçmenlerin nasıl iletişim kurduğunu araştırdık. Kurban Bayramı’nda Türkiye’den en çok aranan ülkeler listesinin de gösterdiği gibi Afganların temel iletişim aracı cep telefonları. Suriyelilerin aksine Afganların çoğu internetten yararlanamıyor. Taliban’ın internet altyapısına yönelik saldırıları ve Afganistan’da internet erişiminin zaten düşük olması bu durumun temel nedenlerinden.

ABD’nin Afganistan’daki askerlerini çekmeye başlamasıyla bu ülkede denetimi Taliban ele geçirdi. Cumhurbaşkanı Eşref Gani’nin de geçen hafta ülkeyi terk etmesiyle Afganistan’dan İran ve Pakistan’a doğru göç akını iyice hızlandı.

Afgan göçmenler 12-15 günlük yürüyüşten sonra önce İran’a ulaşıyor. Son haftalarda bu ülkenin sınır yerleşimlerinden Van’ın Çaldıran, Saray, Özalp ve Başkale ilçelerine binlerce düzensiz göçmen giriş yaptı. Taliban ile merkezi hükûmet arasında sıkışan genç Afganlar son göç dalgasının omurgasını oluştursa da sığınmacılar arasında kadınlar ve çocuklar da var.

Çoğu öncelikle can güvenlikleri için, ardından çatışmalar nedeniyle Afganistan’da ekonomik istikrarın bozulacağı endişesiyle ülkelerini terk ediyor. Bu yüzden Afganlar, yürüyüşleri boyunca açlık, barınma, darp, taciz ve dolandırılma gibi birçok sorunla karşılaşmalarına rağmen geri dönmüyor. Birkaç ülkede ağı bulunan kaçakçılar eşliğinde zorlu yolculuklarını sürdürenlerin yanı sıra tek başına yürüyenler de var.

Afgan göçmenlerden birçoğunun amacı bir başka ülkede iş bulup Afganistan’da kalan ailelerine para göndererek onların geçimini sağlamak. Peki bu göçmenler Türkiye’ye geldiklerinde Afganistan ile nasıl haberleşiyor?

Her ülkede farklı simkart

Görüştüğümüz göçmenlerin ve uzmanların verdiği bilgilere göre, Afganların anavatanlarındaki yakınları ve tanıdıklarıyla iletişimleri göç yolculuğu boyunca neredeyse tamamen kopuyor. Bunun iki nedeni var: Birincisi, Afganistan’da aldıkları simkartlar ve kullandıkları GSM operatörleri İran ve Türkiye’de çalışmıyor. İkincisi, kaçakçılar göçmenlerin telefonlarına el koyuyor.

Van’nın kenar mahallelerinden kente giriş yapan bir mülteci grup. Fotoğraf: Şenol Balı

Telefonu olanların da genelde internet paketine verecek parası kalmıyor. Az sayıda Afgan, internet bağlantısı olan bir telefonla göç yolculuğunu yapıyor. Bu telefonun temel işlevi, Google Haritalar ve Google Çeviri gibi teknolojik kolaylıklardan faydalanmalarını sağlamak oluyor. Çünkü Afganistan ile internet üzerinden iletişim neredeyse imkânsız. Taliban internet altyapısını ve baz istasyonlarını imha ettiği için ülkenin çoğu yerinde çevrim içi bağlantı mümkün değil.

Bu nedenle birçok Afgan, Türkiye’ye geçtikten sonra bir telefon bulup ülkelerindeki yakınlarının sabit hatlarını arama yolunu seçiyor. Kafilede telefonu olan bir arkadaşından ricacı olmak bunu yapabilmenin bir yolu. Bir başka yöntem ise kendilerine rehberlik eden kaçakçılara fahiş ücretler ödeyerek bir telefon ve simkart satın almak.

Afgan mülteci Muhammed: Günlerdir kimseyle iletişim kuramıyoruz

Van-Tatvan karayolunda biri Pakistanlı, dördü Afgan olan 5 kişilik bir gruptakiler 22 gündür yürüdüklerini söylüyorlar. Ankara’daki bir tanıdığının numarasını eline yazan Afgan mülteci Muhammed D.’nin anlattığına göre kaçakçılar telefonlarını ellerinden almış. Muhammed ve diğer dört kişi Van’a geldikten sonra büyük kafileden ve kaçakçılardan ayrılmış. Kendi başlarına yaptıkları yolculuk boyunca dünyadan kopmuşlar.

Muhammed’in memleketi Kunduz’da Taliban denetimi ele geçirdi. Uzun süredir ailesiyle irtibat kuramadığını dillendiren genç Afgan şöyle diyor:

  • Günlerdir yoldayız arkadaşlarımızla beraber. Ben Ankara’ya gideceğim, arkadaşlarım da başka yerlere. Paramız bittiği için kaçakçıların götürdüğü gruptan ayrılmak zorunda kaldık. Taliban, yaşadığımız köye doğru ilerliyordu ancak şu an durum nedir, ailemiz ne durumda, haberimiz yok. Çünkü grupta kimsede telefon yok. Dünyadan bihaberiz. Yanına gideceğim Afgan arkadaşımın telefonunu ise elime yazdım unutmayayım diye.
Van-Tatvan yolunda yanına gideceği yakının numarasını eline yazan Afgan bir mülteci. Fotoğraf: Şenol Balı

14 kişilik kafilede bir tek telefon var

Bitlis’in Tatvan ilçesi çıkışında bulunan bir viyadüğün altında bekleyen 14 kişilik kafiledeki birkaç göçmende telefon var ama sadece birinde Türkiye’de bulunan operatörlere ait bir simkart bulunuyor. Neredeyse tüm grup bu simkart sayesinde Afganistan’daki aileleriyle ve kaçakçılarla iletişimlerini devam ettiriyor. Şarj sorunu yüzünden ve internet paketinin bitmesi nedeniyle zaman zaman bu iletişim kopuyor.

Bu kafiledekilerin çoğunun parası bitmiş. Karınlarını çevredeki insanların getirdikleri yiyeceklerle doyuruyorlar. Afganistan’da konuşulan dillerden Türkmence, Özbekçe ve Tacikçe’nin Türkçe’ye; Derice ve Peştunca’nın Farsça ve Kürtçe’ye yakın olması yolculuk boyunca mültecilerin iletişim kurması için bazı avantajlar oluşturuyor.

Kurban Bayramı’ndan en çok Afganistan arandı

Turkcell’in geçtiğimiz günlerde yayımladığı verilere göre bu operatörü kullananlar Kurban Bayramı’nda yurt dışındaki tanıdıklarıyla veya yakınlarıyla 3 milyon 739 bin 509 dakika konuştu. Bayramda Türkiye’deki kullanıcıların en çok arama yaptığı ilk 5 ülke sırasıyla Afganistan, Almanya, Türkmenistan, Belçika ve Fransa oldu.

Afganistan’ın en çok aranan ülke olması ve Suriye’nin ilk sıralarda yer almaması, Türkiye’deki mültecilerin uyruğuna, sayısına ve dağıldıkları kentlere yönelik yeni tartışmalara yol açtı. Afgan Mülteciler Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (ARSA) Kurucusu ve Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Zakira Hekmat, bu durumu Afganistan’daki internet kullanımının az olmasına bağlayarak şöyle diyor:

  • Afganistan’ın bazı yerlerinde internet hizmeti yaygın kullanılmamaktadır. İnsanların ya akıllı telefonu yok veya akıllı telefonunda internet paketi yok. Taliban Afganistan’ın birçok yerinde elektrik santrallerini, bağlantılarını, enerji ve iletişim hatlarını imha ediyor. Elektrik olmayınca zaten kablosuz internet çalışmıyor. O yüzden Türkiye’deki insanlar daha çok Turkcell ve Türk Telekom’dan yurt dışı paketler alarak aileleri ile [telefon üstünden] iletişim kuruyor.
Dr. Zekira Hekmat

Kaçakçılar 300-400 TL’ye hat satıyor

Hekmat’a göre bir göçmen, Afganistan-Türkiye hattında üç kez simkart değiştiriyor. Bunu şöyle anlatıyor:

  • Afganistan’dan İran’a giriş yaparken internet paketi alıyor ve kontür yüklüyorlar, İran’ın sınırına kadar bunu kullanıyor. İran’a gelince tanıdıkları varsa onlardan İran hattı alıyorlar, yoksa kaçakçılardan yüksek meblağlar karşılığında hat alıyorlar ve buna hem internet paketi, hem kontör yükleyip Türkiye sınırına kadar iletişimi sağlıyorlar. Türkiye’ye gelince artık o hatlar kullanılmıyor.
  • Kaçakçılar bazen bir hattı 300-400 TL karşılığında göçmenlere satıyor. O hatlar aracılığı ile aileleri ile iletişim sağlıyor göçmenler. Kaldıkları yerlerde veya yollarda bazen göçmenler arasında dayanışma da sağlanıyor. Parası olmayan ve hat alamayan kişilere aileleriyle iletişim kurabilsinler diye bir dakikalık konuşma şansı veriliyor.

Afganistan’da konuşulan dillerin Türkiye’de konuşulan dillerle akrabalığına rağmen Hekmat’a göre dil, göçmenler için büyük bir engel. Dil bilmeyenlerin toplumdan izole yaşadığını belirten Hekmat, bu sorunu aşmak için dernek olarak göçmenlere dil kursları ve eğitimler verdiklerini söylüyor.

Afgan gazeteci Sultani: Dillerdeki ortak sözcükler avantaj sağlıyor

Van’da yaşayan Afgan gazeteci Muhammad Mahdi Sultani, Derice ve Peştunca ile Farsça ve Kürtçe’deki benzerlik sayesinde örneğin “nan” (ekmek) ve “av” (su) gibi benzer telaffuzlu kelimelerle Afganların temel ihtiyaçlarını dillendirebildiğini belirtiyor. Adres sorma ve diğer ihtiyaçlar için işaret dili ve Google Çeviri gibi araçlar kullanan göçmenlerin birkaç ay içinde Türkçe öğrenmeye başladığını vurguluyor Sultani.

Mohammad Mahdi Sultani

Az sayıda Afgan, ülkelerinde internet altyapısının çalıştığı bir yerden geliyorsa ve yolculukları boyunca bağlantıda kalabilmişlerse WhatsApp gibi uygulamalar üzerinden yakınlarıyla iletişim kuruyor. Kendi aralarında ve kaçakçılarla konum bilgilerini de bu şekilde paylaşan Afganlar arasında, bir ayı aşan yolculuklarını sosyal medya üzerinden paylaşanlar da var. Sultani, “Yeter ki internet olsun… Güvenlik noktalarına bile Google Maps’ten bakıp ona göre tedbir alıyorlar” diyor.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR – ‘MÜLTECİLERİN DİLİNDEN KONUŞAN BİR MEDYA LAZIM’

Şenol Balı

1988 yılında Van'da doğdu. Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü mezunu. Birçok dergi ve gazeteye köşe yazıları yazdı, uzun yıllar tiyatro ve sinema oyunculuğu yaptı. 2016 yılında Van Erciş Belediyesi'ne atanan kayyum tarafından Belediye Basın Birimi'ndeki işinden atıldı. Şimdi Van'da serbest gazetecilik yapıyor.

Journo E-Bülten